Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının kadastro tespitine itiraz yoluyla adına tescil ettiremediği taşınmaz parçasını sınırlandırma hatasının bulunduğundan bahisle tescili mümkün değildir. Kısaca söylemek gerekirse 2859 sayılı yasa uyarınca yapılan kadastro yenileme işlemlerinin hükmen kesinleşmesi nedeniyle davanın reddi usul ve yasaya uygun olup davacının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Mahkemece davanın REDDİNE, çekişmeli parselin 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla tesbit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan pafta yenilemesine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 04.04.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. 2859 Sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince yenileme tespitlerine yapılacak itirazlar ve komisyon kararlarına karşı açılacak davalar 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre kadastro mahkemelerinde çözümlenir. Yine aynı yasanın 4. maddesi gereğince “yenileme yalnız teknik çalışmaları kapsar. Tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz...”...

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan pafta yenilemesine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Çekişmeli taşınmaz her ne kadar Turhal Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1960/98-238 sayılı kararı ile tapuya tescil edilmiş ise de; bu davada Orman Yönetimi taraf olmadığından karar Orman Yönetimini bağlamayacağından mahkemenin davayı red gerekçesi yerinde değildir. 2859 Sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince yenileme tespitlerine yapılacak itirazlar ve komisyon kararlarına karşı açılacak davalar 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre kadastro mahkemelerinde çözümlenir. Yine aynı yasanın 4. maddesi gereğince “yenileme yalnız teknik çalışmaları kapsar. Tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz...”...

        Asliye Hukuk ile Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., eski 331 parselin pafta yenileme sonucu 125 ada 58 parsel olarak miktarında azalma olduğundan bahisle yenileme işleminin iptalini istemektedir. Dava, süresi içinde açılan 2859 Sayılı Yasaya göre yapılan pafta yenilemesine itiraz niteliğindedir. 2859 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre pafta yenileme işlemleri yalnızca teknik çalışmaları kapsar. Aynı Yasanın 5. maddesi uyarınca bu tür davalar Kadastro Mahkemesinde görülebilir. Somut olayda, yalnızca pafta yenilemesi sonucu hatanın düzeltilmesi istendiği ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesince, Kadastro Mahkemesince verilen kararın araştırmaya yönelik olarak bozulduğu, kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmiş olduğu da gözönünde bulundurularak davanın Kadastro Mahkemesinde görülmesi gerekir....

          Mahkemece, yenileme kadastrosuna itiraz yönünden davanın reddine, dava konusu taşınmazın tesbit gibi tesciline, mera kaydının iptali ve tescil talebi yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yenileme kadastrosuna itiraza ilişkindir. Yörede 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması çalışması 07.12.2012 tarihinde ilân edilmiştir. Taşınmazın bulunduğu yerde 2006 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulaması, 1967 yılında genel arazi kadastrosu yapılmıştır....

            Mahkemece, yenileme kadastrosuna itiraz yönünden davanın reddine, dava konusu taşınmazın tesbit gibi tesciline, tapu iptali ve tescil talebi yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yenileme kadastrosuna itiraza ilişkindir. Yörede 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması çalışması 17.1.2013 tarihinde ilân edilmiştir. Taşınmazın bulunduğu yerde 2006 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulaması, 1967 yılında genel arazi kadastrosu yapılmıştır....

              Mahkemece, 2859 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yenileme işlemlerinin yalnız teknik çalışmaları kapsadığı, tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, bu çalışmalara karşı nitelik değiştirici bir davanın da açılamayacağı, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ve bu nitelikle Hazine adına tescili istemiyle açılan davanın kadastro mahkemesinde görülemeyeceği gerekçesi ile görev nedeniyle dava dilekçesinin reddine, istek halinde dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir. Yörede 1965 yılında ilk orman kadastrosu, 1976 yılında ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 1984 yılında 2896 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması, 1990 yılında da 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması yapılmış ve bu çalışmalar dava tarihinden önce kesinleşmişlerdir....

                Daha sonra 2004 yılında 2859 sayılı Yasa ile yapılan yenileme çalışmaları ile 201 sayılı parsel 123 ada 22 sayılı parsel altında 471.86 metrekare olarak, 2101 sayılı parsel 123 ada 23 sayılı parsel altında 197.08 metrekare olarak tespit edilmiştir. Davacı ve davalı parseli aynı parselden ifraz edilmiş olup, ifraza ilişkin harita bulunduğu gibi ifraz haritası incelendiğinde ifraz tarihinde davalılara ait parselde binanın mevcut olduğu, ve ifrazen ayrılan davacı parseline ilişkin (A) bölümü ile davalı parseline ilişkin (B) bölümü arasındaki sınırın binadan sonra geçtiği görülmektedir....

                  Daha sonra 2008 yılında aynı gerekçeler ile 2859 sayılı Yasa uyarınca düzenlenen yenileme tutanağı ile bu kez 103 ada 10 sayılı parselin yüzölçümü 4532.53 metrekare, 103 ada 11 sayılı parselin yüzölçümü ise 5407.48 metrekare olarak düzeltilmiştir. Nevar ki, 2005 yılında yapılarak itirazsız kesinleşen yenileme paftası zemine uygulanabildiğine ve yeniden yenileme kadastrosu yapılmasının haklı nedenleri açıklanmadığına göre, mülkiyet hakkını hedef alacak şekilde 2008 yılında 2.kez yapılan yenilemenin hukuki dayanağı bulunmamaktadır....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, 2859 sayılı Kanuna göre düzenlenen yenileme tutanağının askı ilan süresi geçip kesinleştikten sonra Sulh Hukuk Mahkemesine açılan yenileme tutanağının iptal ve tescil istemine ilişkin bulunduğu, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı Kararı gereğince Dairemiz Kadastro Mahkemelerinin 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkındaki Kanun uyarınca verilen hüküm ve kararlar ile Sulh Hukuk Mahkemesince verilen tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davalara sadece baktığı bu nedenlerle Dairemizin görevli olmadığı, ancak 14. Hukuk Dairesi Başkanlığınca da Dairemize aidiyet kararı ile dosya gönderilmiş bulunduğundan görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu