Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın gerekçeli karar başlığında yasal danışman ve ilgili kişi olarak yazılması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ikinci paragrafının hükümden çıkartılmasına, yerine (Bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedeli olan 4.801,00-TL'ye 04/08/2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 12/02/2016 tarihine kadar, bozma sonrası oluşan fark bedel 2.083,00-TL'ye 04/08/2015 tarihinden son karar tarihi olan 27/03/2019 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) cümlesinin yazılmasına, 2-Gerekçeli kararın karar başlığında yasal danışman ve ilgili kişi olarak yazılan... ve... isimlerinin gerekçeli karar başlığından çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ın; dava açma ve sulh olma, taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir ayni hak kurulması, olağan yönetim sınırları dışında kalan yapı işleri, ödünç verme ve alma, anaparayı alma, bağışlama, kambiyo taahhüdü altına girme, kefil olma konularında yasal danışman olarak tayinine ve kararın birer örneğinin mahcurun ikametgah ve nüfusa kayıtlı olduğu yer muhtarlıklarında ilan edilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; .......

      'un yasal danışmanı ... 'a tebliğ edildiği ve kararın da davalı ... 'un yasal danışmanı ... tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, kendisine yasal danışman atanmış olan kişi, medeni haklarını kendisi kullanabilir. Sadece Türk Medeni Kanununun 429. maddesinde sayılan işlerde yasal danışmanın görüşü gereklidir. Yoksa yasal danışman, bu işlerde dahi danışmanı olduğu kişiyi temsil edemez. Bu bakımdan verilen kararı temyiz etme yetkisi de yasal danışmana değil davalının kendisine aittir.Ne var ki; kararın, davalı ... 'a usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2019/1000 Esas, 2019/1022 Kararının davalı ... 'a usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi ve geri çevirme ile istenilen hususun yerine getirilip getirilmediği denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        nin vesayet görevine son verilerek yasal danışman olarak atanmasına karar verilmiş; bu defa kısıtlı adayı 12.10.2015 tarihli dilekçe ile ...'de oturduğunu belirterek dosyasının ... Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesini talep ettiğinden, Mahkemece 12.10.2015 tarihli ek karar ile, kendisine yasal danışman atanan ...'nin adres değişikliğine ilişkin talebi kabul edilerek kısıtlının yeni yerleşim adresinin ... olarak değiştirilmesine, Mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili vesayet dairesi olan ... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi üzerine dosya ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/491 esasına kaydedilmiş; yasal danışman atanmasına ilişkin ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03.12.2013 tarih, 2013/887 esas-2013/1215 karar sayılı ek kararı kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmiştir. Vasinin kısıtlılık halinin kaldırılmasını talep etmesi karşısında ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nce aldırılan ......

          K A R A R Dava dilekçesinde, davacı babanın malik olduğu taşınmazı velayet altındaki çocuğuna satabilmesi yönünden onu temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması istenilmiş; Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 426/2 maddesi gereği yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün menfaatinin çatıştığı iddiası ile kayyım tayin edilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesinde, "Vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanır." 430. maddesinde "Temsil kayyımı, kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır. Yönetim kayyımı, malvarlığının büyük bölümünün yönetildiği veya temsil edilen kimsenin payına düşen malların bulunduğu yer vesayet makamı tarafından atanır." hükümleri getirilmiştir....

            TMK'nun 429. maddesi; "Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin bir kişiye aşağıdaki işlerde görüşü alınmak üzere bir yasal danışman atanır: 1. Dava açma ve sulh olma, 2. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması, 3. Kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi, 4. Olağan yönetim sınırları dışında kalan yapı işleri, 5. Ödünç verme ve alma, 6. Ana parayı alma, 7. Bağışlama, 8. Kambiyo taahhüdü altına girme, 9. Kefil olma. Aynı koşullar altında bir kimsenin malvarlığını yönetme yetkisi, gelirlerinde dilediği gibi tasarruf hakkı saklı kalmak üzere kaldırılabilir." şeklinde düzenlenmiştir. Kişinin, kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülür ise yasal danışman atanır....

            DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirkette işe girdiğini, 16.06.2006 tarihinde genel müdürlük makamına getirildiğini, haksız sebeple ortaklar kurulu tarafından görevden alarak danışman kadrosuna atandığını, genel müdürken aylık net 4.600,00 TL ücret aldığını, danışmanlık görevine atanması ile maaşının aylık net 2.000,00 TL 'ye düşürüldüğünü, muvafakati alınmadığını, iş şartlarında esaslı değişiklik yaratan bu durum nedeni ile iş akdinin haklı olarak sonlandırılmasını talep ettiğini, genel müdürken 8.30-00.00 arası sürekli ve hafta sonları da çalıştığını, yıllık izin ücretinin danışman maaşından ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen 1.000,00 TL kıdem tazminatının, 1.000,00 TL fazla mesai ücretinin, 500,00 TL yıllık izin ücretinin, 500,00 TL hafta tatili ücretinin kıdem tazminatına fesih, diğer alacak kalemlerine ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir Davacı vekili 22.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile hafta tatili ücreti toplam 28.709,00...

              un yasal danışman olarak atandığı anlaşılmaktadır. Yasal danışmanın görüşü alınmadan yapılan feragat hukuken geçerli sonuç doğurmaz ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 04.10.1969 tarih E: 2-464 K: 725). Bu husus gözetilerek temyizden feragat konusunda davacıya yasal danışman olarak atanan ...'un görüşü alındıktan sonra Dairemize geri gönderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 19.09.2016 ( Pzt.)...

                TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, danışman öğretmenliğin hukuki alt yapısı bakımından sakat olduğu, kanunlarda ne statüsü ne de unvanının mevcut olduğu, her yönüyle belirsiz, eksik ve ölçüsüz yetkiler öngören bir Yönetmelikle, hatta içerik olarak Yönerge ile düzenlenmeye çalışıldığı; danışman öğretmen olmak isteyen öğretmenler için herhangi bir duyuru ya da başvuru usulü bulunmadığı, bunun imkan ve fırsat eşitliğine aykırı olduğu; danışman öğretmenlerin, okul müdürü tarafından tam bir serbesti içinde belirlendiği, kariyer ve liyakat ilkeleri hiçe sayılarak anılan belirleme işlemlerinin gerçekleştirildiği; bazı öğretmenlerin danışman öğretmen olmak istememelerine rağmen zorla seçildikleri, bunun angarya yasağı ilkesine aykırılık oluşturduğu; bazı sendika üyelerine öncelik verildiği; dava konusu Yönetmelik ve Aday Öğretmen Yetiştirme Sürecine İlişkin Yönerge dışında, danışman öğretmenlerin görevleri, yetkileri, kapsamı, özlük, unvan durumu, mali durumları ve genel statüsü...

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde; annesine daha önce yasal danışman olarak atandığını, annesinin tedavisinin devam ettiğini, mahkemeye sunduğu delillerin değerlendirilmediğini, bildirdiği hastanelerden T2 ile ilgili hastane kayıtları, getirilmeden hatalı hüküm tesis edildiğini, TMK 408 maddesi doğrultusunda tüm delillerin toplanarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile vasi atanması talebinin reddedilmesinin yasal olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nun "İncelemenin Kapsamı" başlıklı 355. maddesinde "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu nedenle dairemizce inceleme, istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ve mahkemece resen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık oluşturan sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu