Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Yasanın 412. maddesi, vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişilerin yerleşim yerinin değiştirilemeyeceğini; 462/14. maddesi de, kendisine vasi veya yasal danışman atanmış olan kişinin yerleşim yerinin değiştirilmesi için vesayet makamından izin alınmasını hükme bağlamıştır. Vasi atanması davası sırasında yetkili mahkeme kısıtlının yerleşim yeri mahkemesi ise de, vasi atandıktan sonra kısıtlının yerleşim yeri kısıtlama kararı veren vesayet makamının bulunduğu yerdir ve vesayet makamının izni olmadıkça kısıtlının yerleşim yeri değiştirilemez. Somut olay incelendiğinde, ... hakkında ilk olarak ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/738 esas 2012/115 karar sayılı kararı ile 26.01.2012 tarihinde kısıtlama kararı verildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla; yukarıda açıklanan kanun maddeleri gereği vesayet makamının ......

    DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu, davacı şirketçe imzalanan sözleşme anlaşma görüşmelerin tümüyle Burdur Bölge sorumlusu ... ile yapıldığını anlaşmanın 02/01/2019 günü imzalanmasına rağmen müvekkili şirkete danışman atanması 08/02/2019 tarihine kadar danışman firma tarafından gerçekleştirilmediğini davacı firmanın sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, davacı firma tarafından yapılan tehlikeli madde güvenlik danışmanı müvekkili firmayı en son 26/06/2019 gününde ziyaret ettiğini bu tarihten bir kaç gün sonra anlaşma/sözleşme aşamasında görüşmelerin gerçekleştirildiği firmanın bölge sorumlusu ... telefonla arandığını ve danışmanlık hizmeti vermeyeceklerini ilettiklerini imzalanan sözleşmenin iade edileceğinin bildirildiğini, 02/07/2019 tarihinde danışman firma tarafından tüm atamalar sistemden düşürüldüğünü müvekkili şirketin faaliyetlerini devam ettiğini için gerçekleştirilen faaliyetlerden dolayı müvekkilinin yaptırımla...

      DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu, davacı şirketçe imzalanan sözleşme anlaşma görüşmelerin tümüyle Burdur Bölge sorumlusu ... ile yapıldığını anlaşmanın 02/01/2019 günü imzalanmasına rağmen müvekkili şirkete danışman atanması 08/02/2019 tarihine kadar danışman firma tarafından gerçekleştirilmediğini davacı firmanın sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, davacı firma tarafından yapılan tehlikeli madde güvenlik danışmanı müvekkili firmayı en son 26/06/2019 gününde ziyaret ettiğini bu tarihten bir kaç gün sonra anlaşma/sözleşme aşamasında görüşmelerin gerçekleştirildiği firmanın bölge sorumlusu ... telefonla arandığını ve danışmanlık hizmeti vermeyeceklerini ilettiklerini imzalanan sözleşmenin iade edileceğinin bildirildiğini, 02/07/2019 tarihinde danışman firma tarafından tüm atamalar sistemden düşürüldüğünü müvekkili şirketin faaliyetlerini devam ettiğini için gerçekleştirilen faaliyetlerden dolayı müvekkilinin yaptırımla...

        ın yasal danışman olarak atanmasına karar verilmiş, karar ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yasal danışman atanmasına ilişkin kararın esasına yönelik temyizin incelenmesinde; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir. 2-Atanan yasal danışmanın şahsına itiraz yönünden temyizin incelenmesine gelince; Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince, yasal danışmanın sıfatına karşı yapılan itirazları veya yasal danışmanın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine ait olduğundan, yasal danışmanın şahsına yönelik itirazları içerir dilekçenin öncelikle vesayet makamınca incelenip itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde...

          Esas dosyasında dava ehliyetinin sağlanması yolu ile dava şartının yerine getirilebilmesi için temsil kayyımı atanmasında menfaatin söz konusu olabileceğine, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.56 hükmünde, taraflardan birinin vesayet altına alınması veya kendisine yasal danışman atanması talebi mahkemece uygun bulunur ya da mahkemece gerekli görülürse, bu konuda kesin bir karar verilinceye kadar yargılamanın erteleneceği hükmünü ihtiva ettiği de göz önünde bulundurularak, Türk Medeni Kanunu'nun 426. maddesinde vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atayabileceğinin hüküm altına alındığı ve bu sebeple tasarrufun iptaline ilişkin uyuşmazlığın görüldüğü mahkemenin Şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olması sebebiyle, ilgili mahkemenin re'sen temsil kayyımı atayabileceğine karar verilebileceğini belirtmiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, limited şirkete tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. ... Müdürlüğü'ne ... sicil numaralı (Tasfiye Halinde) ......

            Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkında kısıtlama kararı verilmediğini, fiili ehliyetin sona ermediğini, yasal danışman atandığını, o zamanki yasal danışmanın Kezban Hatemi olduğunu, kendisi ile iletişim kurularak kredi sözleşmelerinin kefaletinin alınacağı hususu izah edilerek görüşünün sorulduğunu, yasal danışman sıfatı ile onayının bulunduğunu, iddia olunanın aksine satış ilanının davacı ile diğer borçlulara usulüne uygun tebliğ edildiğini, taşınmazların değerinin düşük olduğu gerekçesi ile dava dışı SGM Enerji A.Ş vekili tarafından İstanbul Anadolu22....

            Maddesine göre yasal danışman tayini gerekip gerekmediği hususlarının tereddütsüz bir şekilde tespit edilmesi, yazılacak müzekkere de ilgili kuruma bilgi için TMK'nun 405 ve 429. Maddesine ilişkin yasal düzenlemelerin metin halinde belirtilmesi gelecek cevaba ve tüm dosya kapsamına göre dava hakkında bir karar verilmesi" gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kaldırma kararı sonrasında dava dosyası yukarıdaki esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulünü, karşı davanın tefrikini ve bekletici mesele yapılmamasını, taraflar arasındaki evliliğin boşanma ile sonlandırılmamasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dosya kapsamına göre davacının İscehisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/251 Esas 2019/62 karar sayılı 12/03/2019 tarihli ilamıyla fiil ehliyetinin sınırlandırıldığı, kendisine T5 yasal danışman olarak atandığı anlaşılmaktadır. Yasal danışman vasi gibi yasal temsilci değildir. Kendisine yasal danışman atanan kişi danışmanın izni ile tek başına dava açabileceği gibi danışmanla birlikte de dava açabilir ya da açılan davaya danışman sonradan icazet verebilir. Ancak yasal danışman, danışmanı olduğu kişi adına onun katılımı olmaksızın dava açamaz, onun aleyhine açılan davayı tek başına yürütemez....

            Hukuk Dairesi’nin 10.02.2014 tarihli kararıyla derdest olduğu belirtilen dosyanın TMK 405 maddesine bu davada ise TMK md 406 ya dayanıldığı dava sebeplerinin farklı olduğu derdestlik şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle mahkeme kararını bozması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yargılamaya devam edilerek dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu, bozma öncesi alınan sağlık kurulu raporu ve yapılan keşifte alınan beyanında davayı kabul etmediği, kendisine gelininin baktığı, kısıtlı adayının yürüyemediği, işlerini göremediği, ancak kısıtlanmak istemediği, tapu kayıtları üzerinde yapılan incelemede kısıtlanmasını gerektiren bir durum olmadığı ancak yasal danışman atanmasının uygun olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısıtlı adayına gelini ...’in yasal danışman olarak atanmasına dair verilen karar kısıtlı adayı vekili ve davacı/vasi adayı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1058 Esas sayılı dosyasında 06/11/2019 tarihinde açılan vesayet davasının yapılan yargılaması sonucunda 05/11/2020 tarih, 2019/1058- 2020/708 E.K.sayılı ilamı ile takip borçlusu T2'ya babası olan davacı T1nın yasal danışman olarak atanmasına dair karar verildiği, kararın 28/01/2021 tarihi itibariyle kesinleşmemiş olduğu görülmüştür. Kendisine TMK'nun 429. maddesi uyarınca yasal danışman atanan kimse medeni hakları kullanma hakkına sahiptir. Özellikle şahıs varlığı haklarını hiçbir kısıtlama olmaksızın tek başına kullanabilir. Ancak mal varlığı haklarının kullanılmasında; bir takım kısıtlamalar getirilmiştir. Kendisine danışman atanan kişi danışmanın izni ile tek başına dava açabileceği gibi danışmanla birlikte de dava açabilir ya da açılan davaya danışman sonradan icazet verebilir. Ancak yasal danışman, danışmanı olduğu kişi adına onun katılımı olmaksızın dava açamaz veya onun aleyhine açılan davayı tek başına yürütemez....

              UYAP Entegrasyonu