Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçluya yasal danışman atanmasının borçlunun medeni haklarını kullanma ehliyetini ortadan kaldırmadığını, kendisine yasal danışman atanmış kimselerin, vasi atanmış kimselerin aksine medeni haklarını kullanmaya eksiz biçimde devam edeceğini, yasal danışmanın vasi gibi değerlendirilmemesi gerektiğini, yasal danışmanın tek başına dava açmasının mümkün olmadığını, bunun danışmanlık altındaki kimsenin bizzat yapması gerektiğini belirtip, dava temsil yetkisi bulunmayan yasal danışman tarafından açılan davanın reddine ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Sübut bulan davanın kabulü ile davacı T7 açısından takibin iptaline karar verilmiştir....

Hukuk Dairesinin 2019/220 esas ve 2019/270 karar sayılı kararı ile TMK'nın 429. maddesi kapsamında T3 yasal danışman atanması gerektiği gerekçesiyle kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür. Bu kez Göksun Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/90 esas ve 2020/108 karar sayılı kararı ile T3 Ali Evlice'nin yasal danışman olarak atanmasına karar verildiği ancak karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğundan kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Bu kapsamda; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin 3....

Dosya kapsamında toplanan delillerden kısıtlı adayına yasal danışman atanması gerektiğine ilişkin sağlık raporu bulunmayıp mahkemece resen TMK'nun 429. Maddesinde yazılı tüm hususlarda yasal danışman atanmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Vesayet hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece re'sen araştırma yapılabileceği de gözetilerek Türk Medeni Kanunu'nun 408. maddesinde yer alan hususlar yönünden re'sen ve tarafların gösterdiği delillerin toplanıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre kısıtlı adayının Türk Medeni Kanunu'nun 408. maddesine göre kısıtlanmasını isteyip istemediği hususunda yeniden beyanı alınarak bir karar verilmesi gerekirken usule aykırı bir şekilde sağlık kurulu raporu bulunmamasına rağmen yasal danışman atanmasına karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkının ihlalini oluşturacağından karar isabetli değildir....

üçüncü maddesinde "Müvekkil hakkındaki yasal danışman atanması şeklindeki rapor yerinde değildir....

Gözlem İhtisas Dairesi'nin 31/08/2020 tarihli raporunda vesayet için yeterli sebep olmadığı yasal danışman atanması gerektiği, Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Dairesinin 26/10/2020 tarihli raporunda ise vasi, yasal danışman atanmasına mahal olmadığının bildirildiği görülmüştür. Bu halde Gözlem İhtisas Dairesi, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi ve Mersin Devlet Hastanesi raporları arasında çelişki oluştuğu, Mahkeme tarafından alınan Mersin Devlet Hastenesi'nin 16/03/2016 tarihli raporunda kısıtlı adayının zeka düzeyinin %25 olduğu vasi tayini gerekmediği yasal danışmanlığın uygun olduğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinin 31/08/2020 tarihli raporunda TMK 429....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, TMK'nın 405. maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeni ile vesayet altına alınması ve TMK'nın 429. maddesi uyarınca yasal danışman atanması taleplerine ilişkindir. Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenini ilgilendirdiğinden, mahkemece resen araştırma yapılıp, tarafların gösterecekleri deliller toplanmalıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yasal Danışman Atanması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27.70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yasal danışman atanması Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Davacılardan ...hüküm tarihi olan 04.06.2013 tarihinden sonra ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 09.06.2014 tarih ve 2013/389 Esas sayılı hükmü ile kısıtlanarak kendisine ...vasi olarak atandığından ve hüküm tarihinden önce alınan 25.07.2013 tarihli sağlık kurulu raporuna göre davacıya vasi tayini gerektiğinden hükmün vasi ...'ya tebliğ edilerek vasiye, davacının hüküm tarihinden sonra kısıtlanması sebebiyle kısıtlanan davacının açmış olduğu davaya icazet vermesi için uygun süre verilerek temyiz dilekçesi ve icazete ilişkin yazılı beyanlar sunulduktan sonra dosyaya eklenmesi veya verilen süre ile temyiz süresinin dolmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için, dosyanın geri çevrilmesi suretiyle Mahal Mahkemesi'ne İADESİNE, 07.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesinde, vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 1-Yasal danışman atanmasına ilişkin kararın esasına yönelik temyizin incelenmesinde; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, 2-Atanan yasal danışmanın şahsına itiraz yönünden kararın temyiz incelemesinde; Türk Medeni Kanunu'nun 422. maddesi gereğince, vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine ait olduğundan, vasinin şahsına yönelik dilekçenin öncelikle vesayet makamınca incelenip itiraz nedenleri yerinde görülmediği...

        Türk Medenî Kanununun 429. maddesinde "Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlandırılması gerekli görülen ergin bir kişiye aşağıdaki işlerde görüşü alınmak üzere bir yasal danışman atanır:” hükmü; 431. maddesinde ise "Vasinin atanması usûlüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır." hükmü getirilmiştir. Diğer yandan aynı Kanunun 411. maddesine göre, “Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” ve 19/1. maddesi uyarınca da “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” Dosya kapsamından, kısıtlı adayının “...” adresinde ikamet ettiği anlaşıldığından uyuşmazlığın İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İzmir 2....

          UYAP Entegrasyonu