faiz ve giderler için devam ettirilmiş olup her nasılsa asıl alacak için icra takibi devam ettirilmiş gibi karşı tarafa verilmek üzere vekalet ücretine hükmedildiğini, açıkça hatalı hüküm nedeniyle yargılanmanın yenilenmesini talep etme zaruriyetinin doğduğunu iddia ederek, 2020/644 Esas, 2021/895 Karar 17.12.2021 tarihli karar bakımından yargılanmanın yenilenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı hakkında açılan yalan yere yemin etmek suçundan yapılan yargılama sonucunda verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay tarafından bozulması üzerine davalı hakkında beraat kararı verildiği, yargılanmanın yenilenmesine karar verilebilmesi için HMK 375/2 maddesine göre kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunması gerektiği, şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, yargılanmanın yenilenmesine konu davada Mahkemece yeni bir yargılama yapılarak oluşturulan 11.01.2018 tarihli hüküm, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonrasına ilişkin olup, 6100 sayılı HMK'nin 373/4. maddesi karşısında başvurulması gereken kanun yolu istinaftır. Buna göre incelemenin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden dosyanın kanun yolu incelemesi yapılabilmesi için ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere dosyanın Yerel Mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere Yerel Mahkemeye İADESİNE, 01.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
yenilenmesi isteminin reddine, mahkemenin ilamının aynen infazına karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca, Hükmün yargılanmanın yenilenmesi isteminin reddine ve mahkemenin ilamının aynen infazına ilişkin 1 ve 2 numaralı bentlerinin kaldırılarak yerine gelmek üzere ‘’5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 323/1. maddesi uyarınca İzmir 1....
Yargılanmanın yenilenmesi üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin atılı suçlar yönünden beraat hükümleri kurulması gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA 19/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sonrasında yine davalı vekilinin yargılanmanın yenilenmesi ve kesinleşme kararının kaldırılması talebi üzerine 15.07.2015 tarihinde mahkeme yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddine, kesinleşme şerhinin kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı vekili usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadığı gerekçesiyle ve davanın esasına yönelik temyiz talebinde bulunmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadığından bu konuda usulüne uygun işlemler tamamlanarak karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YARGILAMANIN İADESİ Taraflar arasında görülen davada; Dava yargılanmanın iadesi istemine ilişkindir. Davacılar, davalı tarafından, önce murisleri...., yargılamanın devamı esnasında....' nin ölmesiyle aleyhlerine 1706 ada 24 parsel sayılı taşınmazda yer alan ... Blok ... kat .. nolu bağımsız bölüme yönelik olarak açılan elatmanın önlenmesi istekli davada, elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden icra takibi başlatıldığını, murisleri....' nin, dava konusu davalıya ait 2 nolu bölümde oturmayıp, dava dışı .....' ye ait 1 nolu bağımsız bölümde oturduğunu, yanlışlığın kapı üzerindeki numaraların yanlış takılması ve fen memurunun dikkatsizliğinden kaynaklandığını ileri sürerek, yargılamanın iadesi isteğinde bulunmuşlardır....
Noterliğinin 13784 yevmiye nolu, azilnemesi ile azlettiğinin anlaşıldığı, yargılanmanın yenilenmesi talebinin yasada belirtilen 3 aylık süreden çok sonra açıldığı, yargılanmanın iadesi sebepleri HMK 375. Maddesinde tek tek sayıldığı, davacının iade taleplerinin bu belirtilen iade sebeplerinden olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Kararın usulsüz şekilde kesinleştirilmesinden sonra, davalı kooperatif tarafından yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş ise de, usulsüz tebligat halinde yapılacak işlemler aynı Kanun'un 32. maddesinde düzenlenmekle yargılanmanın yenilenmesi sebebi değildir. Yargılanmanın yenilenmesi sebepleri 6100 sayılı HMK'nın 375. maddesinde tahdidi olarak sayılmış olup. tebligat usulsüzlüğü sayılan sebepler arasında bulunmamaktadır. Asıl davada usulüne uygun tebligat bulunmadığından esasen yargılamanın yenilenmesine konu edilebilecek kesinleşmiş bir mahkeme kararından söz etmekte mümkün değildir. Tüm bu sebeplerle yargılamanın yenilenmesi koşullarının bulunduğundan bahisle kabul kararı verilerek işin esasına girilip önceki hükmün değiştirilerek yeni hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir....
İdare Mahkemesince, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/06/2018 tarih ve E:2016/3067, K:2018/3478 sayılı vekalet ücreti yönünden bozma kararına uyularak; davalı idarenin yargılama sürecinde vekil aracılığıyla temsil edildiği ve yargılanmanın yenilenmesi talebiyle ilgili dava dilekçesi idareye tebliğ edildikten sonra yasal süresi içinde idare adına savunma verildiği, yapılan inceleme sonucunda "yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddine" karar verildiği, dolayısıyla, kararın verildiği 30/04/2014 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2014 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı idarenin vekalet ücretine hak kazandığı gerekçesiyle yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiğinden, bozulan kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 750,00-TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye verilmesine karar verilmiştir....