Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevabında; taraflar arasında görülen boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını, ziynet eşyalarının davacının kullanımında iken çalındığını belirterek, ziynet alacağı davasının ve eşya alacağı davasının reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ziynet eşyalarının davacı evden ayrılırken üzerinde bulunduğu, bilahare ziynet eşyaların çalındığı, davacının kendi beyanından da anlaşıldığı gerekçeleriyle ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, eşya alacağı davasına konu eşyaların aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 10.750 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarına yönelik alacak istemine ilişkindir....

    Davacının ziynet alacağı davasına yönelik istinaf isteminin açıklanan nedenle kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının ziynet alacağı davası yönünden HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca esası incelenmeksizin kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılması sebebine göre, mahkemece yeniden uyuşmazlık konusu dava yönünden hüküm kurulması zorunlu olduğundan, diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Yargılamanın yenilenmesi davasında davacılar vekili, asıl davanın haksız ve dayanaksız açıldığını, öncelikle davada çeyiz ve ziynet eşyalarının değerinin çok yüksek gösterildiğini, eşyaların eskime ve yıpranma paylarının hesaplanmadığını, davalının ziynet eşyalarının tamamını kendisinin götürdüğünü, bu konuda ispat yükünün davalıda olduğunu, yine iddia edilenin aksine davacı eşin davalıyı ve evini terk etmediğini, bunun yerine davalının eşini sokağa atıp evin kilitlerini değiştirdiğini, dava konusu edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davacı ... tarafından senetle davalıya hibe edildiğini, ancak bağışlananın yasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kusurlu olarak evliliğin sona ermesine sebebiyet verdiğini, bu nedenle davacıların bağıştan rücu ettiklerini, diğer yandan anılan senette sadece davacı ...'...

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/810 esas sayılı dosyalarına dayanak olan icra dosyalarının ve alacakların farklı olduğunu, Mersin 3 .Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/602 esas sayılı dosyasında kabul edilen %20 faiz oranının genel kurul kararıyla kabul edildiğini savunarak yargılamanın yenilenmesi şartları oluşmadığından talebin reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/602 esas sayılı dosyası ile Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/810 esas sayılı dosyalarında icra dosyalarının ve alacakların farklı dönemlere ait aidat alacağı olduğu, Yargıtay içtihadından kaynaklanan değerlendirmenin yargılamanın yenilenmesi nedeni olamayacağı, HUMK 445/10 maddesinin şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Dava, ziynet alacağı davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davacı tarafça "ziynet eşyalarının davalı tarafça uyuşturucu almak için bozdurulup harcandığı" iddia edilerek iadesine hükmedilmesinin talep edildiği, davalı tarafça ise "talep edilen ziynet eşyalarının bir çoğunun olmadığı, ziynet eşyalarının taşınma ve doğum masraflarını karşılamak için bozdurulduğu, kadının kendi rızası ile teslim ettiği" iddia edilerek davanın reddine karar verilmesinin istendiği, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporu uyarınca flash bellekte tespit edilen ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle değerlerinin belirlendiği ve taraf tanıklarının dinlendiği anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Birleşen ziynet alacağı dosyasında davacı ... vekili Av. ...’un Avukatlık Kanununun 27. maddesinde değişiklik yapan 4667 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 10.05.2001 tarihinden sonra dosyaya ibraz ettikleri, vekaletnamelerine baro pulu yapıştırılmamıştır. Avukatlık Kanunun değişik 27. maddesi uyarınca bu vekaletnameler işleme dayanak yapılamaz. Eksikliğin tamamlanması için 10 günlük kesin mehil verildiğinin sözü geçen vekile tebliği; eksiklik tamamlanmadığı taktirde bu vekile yapılan tebligatlar geçersiz olduğundan tebligatlar asıla yapılarak işlemin yenilenmesi, 2-İncelenmesine gerek görülen tarafların delil listesinde gösterdikleri; a)... 2....

          Mahkemece, eşya ve ziynete alacağına yönelik davanın tümü reddedilmiş gibi değerlendirilerek eşya ve ziynet alacağı talep miktarının toplamı üzerinden davalı yararına yararına vekalet ücreti, davacı yararına da yasal mal rejimin mal rejimine dönüştürülmesi ./. talebini kabulü nedeniyle maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Eşya alacağı davası, eşyaların yargılamanın ilerleyen aşamalarında davalı tarafından davacıya teslim edilip konusuz kaldığına göre, davacının eşya alacağı davası açmasında haklı olduğu kabulü ile, eşya alacağına konu edilen miktar üzerinden davacı yararına, reddedilen ziynet talebi üzerinden davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı yararına fazla, davacı yararına da eksik vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            O halde davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasının tümden reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulu doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali-Ziynet Eşyası ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, ziynet eşyası alacağı ve başlık parası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının takıların iadesine yönelik bağıştan rücu sebebine dayalı tazminat talebi ile davalı tarafa ödendiği belirtilen başlık parasından kaynaklanan alacak talebi, boşanmanın eki ve Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında bulunmayıp, Borçlar Hukukundan kaynaklanmaktadır. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında res'en gözetilir....

                sayılı kesinleşen boşanma dava dosyasının yargılaması sırasında davacının tutanağa geçen imzalı beyanlarında maddi - manevi tazminat, nafaka ve ziynet alacağı talebi olmadığını açıkça beyan etmiş olması karşısında; maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ziynet alacağına ilişkin talebin boşanma davasının fer'i niteliğinde olmadığı ve ayrı bir harca tabi olup davacının boşanma davasından ayrı ziynet alacağına ilişkin olarak usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmadığı gibi ziynet alacağı talebinden boşanma davası sırasında feragat etmesinin de hukuken bir sonuç doğurmayıp, ziynet alacağına ilişkin olarak açılan davanın bu yönüyle dinlenebilir olduğu, iştirak nafakası yönünden ise, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun sağlık, eğitim ve diğer giderleri için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı ve iştirak nafakası yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...

                  UYAP Entegrasyonu