WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği gibi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan ayrıca manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini de isteyebilir (TMK md 174/1-2). Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeplerle davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi manevi tazminat (TMK m.174/1-2) taleplerinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4-Davalı-karşı davacı kadının, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazla ilgili talebi, mal rejiminin tasfiyesi niteliğindedir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Evlilik birliği sona ermeden mal rejiminin tasfiyesine gidilemez....

    Bu bölümün ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci ayırımları; sırasıyla “Edinilmiş Mallara Katılma”, “Mal ayrılığı”, "Paylaşmalı Mal Ayrılığı” veMal Ortaklığı” başlıklarını taşımaktadır. Söz konusu bölüm ve ayırımların altında yer alan bir çok kanun maddelerinde de “mal” ya da “malvarlığı” tabiri kullanılmıştır. Nitekim, 219. maddede “Edinilmiş Mallar”, 220. maddede “Kişisel Mallar” ve 222/2. madde de “Paylı Mülkiyete Konu Mallar” hakkında düzenleme getirilmiştir. Başlık ya da kanun maddelerindeki, “mal” tabirinden, eşlerin sahip oldukları mal rejiminin tasfiyesi davalarına konu edilebilecek ve ekonomik değeri bulunan taşınır-taşınmaz varlıkların tamamı anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, “mal” tabirinden, sayın çoğunluğun bozma gerekçesinde belirttiği gibi, sadece boşanmanın feri niteliğindeki nafaka, maddi-manevi tazminat istekleri ile feri niteliğinde bulunmayan ev ve çeyiz eşyaları anlaşılmamaktadır....

      Bu yasal düzenlemelere göre, yargılamanın yenilenmesi talebini alan mahkemenin öncelikle davanın kabule değer olup olmadığını duruşmasız olarak incelemesi, kabule değer bulmazsa reddetmesi (Madde 319/1), kabule şayan bulursa dayanılan delilleri toplaması, tarafların görüşlerini de alarak ya yargılamanın yenilenmesi istemini esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddetmesi (Madde 321/1) ya da yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar vermesi (Madde 321/2) gerekir. Yargılamanın yenilenmesine karar vermişse bu kez serbestlik kuralı gereğince yeni bir yargılama yapacak, toplanan delilleri mevcut delillerle birlikte tartışıp değerlendirerek maddi gerçeğe ulaşmaya çalışacak ve sonuçta, önceki hükmü onaylayacak veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verecektir (Madde 323/1)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aleyhine yargılamanın yenilenmesi istenen kocanın tüm, yargılamanın yenilenmesini isteyen kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yargılamanın yenilenmesini isteyen kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat istemi olmadığı halde, kesin hüküm oluşturacak şekilde yoksulluk nafakası ile tazminatların reddine karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılamasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

          davacının tutuklu kaldığı günler için lehine yazılı miktarlarda maddi ve manevi tazminata hükmolunmasında eleştiri nedeni dışında yasaya aykırı bir husus bulunmadığından, davacı ve davalı Hazine vekillerinin dilekçelerinde yazılı sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 15.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Başvuru numaralı kararıyla Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ... İdare Mahkemesine" karar verilmesi üzerine davacılar tarafından 15/06/2021 tarihli dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davacıların geçirmiş olduğu trafik kazasında yolun bakım, onarım ve temizliğinden sorumlu İdarenin kusurlu olduğu Kaza Tespit Tutanağı ve bilirkişi raporuyla tespit edildiği, ayrıca davacıların kaza nedeniyle uzun süre tedavi görmek zorunda kaldıkları ve sonuç olarak davacı ...'ın anılan kazada gerçekleşen yaralanma nedeniyle %23,2 oranında beden gücü kaybına uğradığı, davacı ...'...

              Protokole yönelik yukarıdaki açıklamalar ışığında davacının boşanmanın fer'ilerinden olan maddi, manevi tazminat, yoksulluk nafakası vb yanında 743 sayılı TKM'nun (Mülga) 170.maddesi gereğince eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen maldan kaynaklanan katkı payı alacağından da feragat ettiği, buna karşılık 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağından feragat ettiğine dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı sabittir. Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenlemelerin bulunması halinde geçerli olabilmesi için düzenlemenin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde açık olması başka bir deyişle taraflar ve mahkemenin tasfiyeye tabi tutulan malvarlığını duraksama oluşmadan belirleyebilmesi gereklidir....

                GEREKÇE: İcra Mahkemesince verilen kararlar (istihkak davalarında verilen kararlar ve ihalenin feshi isteminin reddi kararları ile İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca açılan tazminat davalarında verilen kararlar hariç), kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden bu kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamaz. HMK'nun 375. maddesine göre yargılamanın iadesi istenebilecek kararlar, aynı Kanun'un 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliği taşıyanlardır. İcra Mahkemesinin, imzaya itiraz sonucunda verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden bu kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemeyeceğinin tabii bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, yargılanmanın yenilenmesini isteyen davacı idere vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü ile ......

                  Hemen belirtmek gerekir ki, tapu kayıt düzeltim davaları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 382 ve devamı maddelerine göre çekişmesiz yargı işlerinden olup, aynı kanunun 388. maddesinde mahkemece verilen kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı hükme bağlanmıştır. Bu tür davalar nedeniyle yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemeyeceği, bu durumda tıpkı veraset belgesinin iptali davalarında olduğu gibi hak iddia eden kişilerin önceki davadaki kişileri taraf göstererek Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açacakları çekişmeli bir dava sonucunda haklarını iddia ve ispat etmeleri gerekeceği kuşkusuzdur.Diğer bir husus da 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanununun 374 ve devamı maddelerinde düzenlenen “ yargılamanın yenilenmesi “ koşulları somut olayda oluşmamıştır. Bir başka ifadeyle yargılamanın yenilenmesi yoluyla iptal edilmesi istenilen ilamda yargılamanın yenilenmesini isteyenler taraf değildir....

                    UYAP Entegrasyonu