Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aleyhine yargılamanın yenilenmesi istenen kocanın tüm, yargılamanın yenilenmesini isteyen kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yargılamanın yenilenmesini isteyen kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat istemi olmadığı halde, kesin hüküm oluşturacak şekilde yoksulluk nafakası ile tazminatların reddine karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılamasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

    GEREKÇE: İcra Mahkemesince verilen kararlar (istihkak davalarında verilen kararlar ve ihalenin feshi isteminin reddi kararları ile İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca açılan tazminat davalarında verilen kararlar hariç), kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden bu kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamaz. HMK'nun 375. maddesine göre yargılamanın iadesi istenebilecek kararlar, aynı Kanun'un 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliği taşıyanlardır. İcra Mahkemesinin, imzaya itiraz sonucunda verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden bu kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemeyeceğinin tabii bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Bu bölümün ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci ayırımları; sırasıyla “Edinilmiş Mallara Katılma”, “Mal ayrılığı”, "Paylaşmalı Mal Ayrılığı” veMal Ortaklığı” başlıklarını taşımaktadır. Söz konusu bölüm ve ayırımların altında yer alan bir çok kanun maddelerinde de “mal” ya da “malvarlığı” tabiri kullanılmıştır. Nitekim, 219. maddede “Edinilmiş Mallar”, 220. maddede “Kişisel Mallar” ve 222/2. madde de “Paylı Mülkiyete Konu Mallar” hakkında düzenleme getirilmiştir. Başlık ya da kanun maddelerindeki, “mal” tabirinden, eşlerin sahip oldukları mal rejiminin tasfiyesi davalarına konu edilebilecek ve ekonomik değeri bulunan taşınır-taşınmaz varlıkların tamamı anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, “mal” tabirinden, sayın çoğunluğun bozma gerekçesinde belirttiği gibi, sadece boşanmanın feri niteliğindeki nafaka, maddi-manevi tazminat istekleri ile feri niteliğinde bulunmayan ev ve çeyiz eşyaları anlaşılmamaktadır....

      Protokole yönelik yukarıdaki açıklamalar ışığında davacının boşanmanın fer'ilerinden olan maddi, manevi tazminat, yoksulluk nafakası vb yanında 743 sayılı TKM'nun (Mülga) 170.maddesi gereğince eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen maldan kaynaklanan katkı payı alacağından da feragat ettiği, buna karşılık 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağından feragat ettiğine dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı sabittir. Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenlemelerin bulunması halinde geçerli olabilmesi için düzenlemenin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde açık olması başka bir deyişle taraflar ve mahkemenin tasfiyeye tabi tutulan malvarlığını duraksama oluşmadan belirleyebilmesi gereklidir....

        Başvuru numaralı kararıyla Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ... İdare Mahkemesine" karar verilmesi üzerine davacılar tarafından 15/06/2021 tarihli dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davacıların geçirmiş olduğu trafik kazasında yolun bakım, onarım ve temizliğinden sorumlu İdarenin kusurlu olduğu Kaza Tespit Tutanağı ve bilirkişi raporuyla tespit edildiği, ayrıca davacıların kaza nedeniyle uzun süre tedavi görmek zorunda kaldıkları ve sonuç olarak davacı ...'ın anılan kazada gerçekleşen yaralanma nedeniyle %23,2 oranında beden gücü kaybına uğradığı, davacı ...'...

          Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, yemin deliline dayandıklarını ve davalının aleyhlerine yemin ettiğini, davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, kesinleşmeden sonra 14/09/1999 tarihli belgenin ortaya çıktığını ve bu belge neticesinde şikayette bulunduklarını, netice olarak ceza davası açılarak davalının cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay tarafından onandığı, böylelikle kesinleşmiş ceza mahkumiyeti ile yalan yere yemin edildiğinin yazılı delille sabit olduğunu iddia ederek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece, yargılamanın yenilenmesi isteminin, yargılamanın yenilenmesi istenilen dosyanın kesinleşmemiş olması nedeniyle HMK'nın 379. maddesi şartlarını taşımadığından usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, yargılamanın yenilenmesi istenilen Sorgun 1....

            Görülmekte olan davada uyuşmazlık ve hüküm, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminata dayalı yargılamanın yenilenmesi talepli bağımsız yeni bir dava niteliğindedir ve 20/07/2016 tarihinden sonra karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan sebeple kanun yolu inceleme görevi Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğundan, ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesi için mahalli mahkemesine İADESİNE 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              istemi veya boşanma davasının bulunmadığının tespitine, davalının manevi tazminat isteminin reddine, mal rejiminin tasfiyesine yönelik davanın bu dosyadan tefriki ile mahkemenin yeni bir esasına kaydına karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 19.01.2017 tarihli bu hükme karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından lehine hükmedilen tazminatların miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının tefrik edilen mal rejiminin tasfiyesi davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ve kendisinin reddedilen manevi tazminat talebi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur....

                DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü ve ferileri, reddedilen karşı dava ve birleşen dava yönünden; davacı-davalı kadın tarafından ise, katılma yoluyla tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat...

                  Belirtilen gerekçelerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi'nce verilen kararın kaldırılmasına ve yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu