b-Yardım nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Müşterek çocuk İzel, yargılama sırasında 18 yaşını doldurmuş ve vekili duruşmadaki beyanında; davalının ödemekte olduğu iştirak nafakasının artırılarak 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine,ayrıca, aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilen iştirak nafakasının müşterek çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2014 NUMARASI : 2013/294-2014/327 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının boşanma davasından sonra asgari ücretle çalışmaya başladığını belirterek, aylık 500 USD olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde; davacı ile 26.01.2012 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma davasından bir yıl sonra bu davanın açılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Esas dava; yoksulluk nafakasının artırımı ve yardım nafakası istemine ilişkindir. Karşı dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde indirilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; müşterek çocuk dava tarihi itibariyle reşit olup, TMK'nun 405. Maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verildiği, annesi Aylin Gence'nin veli olarak atandığı anlaşılmaktadır. Olayları izah taraflara, hukuki niteleme hakime ait bir görevdir. Somut olayda çocuk için istenilen nafaka mahiyeti itibariyle TMK'nun 364/1. maddesi gereğince yardım nafakası niteliğindedir. TMK.'nun 364/1. maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır....
Aile Mahkemesinin 2017/801 Esas, 2017/1044 Karar sayılı yardım nafakası talepli dava dosyasının sonuçlanmasından 6 ay kadar sonra lisans diplomasını aldığını, söz konusu dava duruşmasının akabinde davacının, müvekkilinin 2.600,00 TL olan emekli maaşından 1.000,00 TL'sini kendisine verdiğini ve kendisinin mağdur olmadığını söylediğini ancak söz konusu davayı açtığını belirterek, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile davacı-davalı lehine 2017/801 Esas, 2017/1044 Karar sayılı kararı ile verilen 400,00 TL yardım nafakasının söz konusu dava tarihinden itibaren 600,00 TL artırılarak 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, belirlenen nafakanın davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
Bu durumda, mahkemece; 4721 sayılı TMK’nun 328/1.maddesi uyarınca iştirak nafakasının davalının ergin olduğu 15.05.2012 tarihinde kendiliğinden sona erdiği, yasa gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması istemi yönünden, davacının iş bu davayı açmakta veya bu konuda tespit hükmü verilmesinde hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de; sonucu itibariyle davanın reddi doğru olduğundan, hükmün gerekçesinin açıklandığı şekliyle değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, HUMK. nun 438/son maddesi uyarınca 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması ve bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir.Dosyada tespit edilen davacının ekonomik durumu, yaşı, çalışmasına engel teşkil edecek fiziksel engeli bulunmaması, mesleğini halen icra etmesi, çalıştığında günlük 50 TL yevmiye alması karşısında davacının yoksulluk içinde olduğu kabul edilemez....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için dava tarihinden itibaren 250,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile nafakanın her yıl .. tarafından açıklanan ... oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 500 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 250 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep iştirak nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Eğitime devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimi tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Re'sen kamu düzenini ilgilendiren haller ile istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İlk derece mahkemesince kadının çalışmaya başlaması nedeni ile 300 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına hükmedildiği, iştirak nafakasının kaldırılması yönünde ki talebin reddine karar verildiği, karşı davanın da kabulü ile 150 TL olan iştirak nafakasının 350 TL artırılarak 500 TL'ye çıkarıldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen hem yoksulluk nafakasının kaldırılması hem de iştirak nafakasının artırılan miktarı gözetildiğinde 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İlk derece mahkemesince bu husus tespit edilerek 16/06/2021 tarihli Ek Karar verilmiş ve davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiştir....
Re'sen kamu düzenini ilgilendiren haller ile istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İlk derece mahkemesince kadının çalışmaya başlaması nedeni ile 300 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına hükmedildiği, iştirak nafakasının kaldırılması yönünde ki talebin reddine karar verildiği, karşı davanın da kabulü ile 150 TL olan iştirak nafakasının 350 TL artırılarak 500 TL'ye çıkarıldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen hem yoksulluk nafakasının kaldırılması hem de iştirak nafakasının artırılan miktarı gözetildiğinde 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İlk derece mahkemesince bu husus tespit edilerek 16/06/2021 tarihli Ek Karar verilmiş ve davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiştir....