Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kurtarmayacağına, hükmedilen yardım nafakası miktarının üzerinden geçen süreye, paranın alım gücüne göre davacı-davalı yararına, Türk Medeni Kanununun 328/2 maddesi, 364 ve 365/2 maddesi göz önüne alınarak, yardım nafakası artırım koşullarının oluşmasına, bu nedenle birleşen davada yardım nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi koşulları oluşmadığından birleşen davanın reddine karar verilmesi ile yardım nafakasından dava dışı annenin de sorumlu olmakla birlikte taraflar ile dava dışı annenin ekonomik ve sosyal durumlarına, yardım nafakasının sadece zaruri giderleri karşılayacak nitelikte belirlenmesi gerektiğine, yerel mahkeme değerlendirmesinin Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bulunmasına göre mahkemece takdir edilen  nafaka miktarının artırılmasını ya da indirilmesini gerektirir bir durum olmadığından, yardım nafakası takdiri ve miktarı ile birleşen davanın reddine ilişkin taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının esastan reddine karar...

    Ancak, TMK. nun 328. maddesinin 2. fıkrası; “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.“ hükmünü, 364. maddesi ise; “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.“ hükmünü içermektedir. Yine, somut olayda; müşterek çocuklardan ... için, 18.07.2005 tarihinde iştirak nafakası olarak bağlanan 50 TL’nin açılan artırım davaları ile en son 225 TL'ye çıkartıldığı, bu çocuğun 18 yaşını doldurması sebebiyle iştirak nafakasının kesildiği; bu sebeple açılan işbu dava ile, davacılar vekilinin üniversite öğrencisi olan reşit için 750 TL yardım nafakası talep ettiği, mahkemenin davayı kısmen kabul ederek reşit ... için 350 TL yardım nafakasına hükmettiği anlaşılmıştır....

      GEREKÇE : Dava yardım nafakalarının artırımına ilişkindir. Mahkeme davacılardan kısıtlı Zafer için daha önce hükmedilen yardım nafakasının 250,00 .TL den 500,00.TL 'ye çıkartılmasına , Çağla Aysu Keyfçi için verilen yardım nafakasının 150,00.TL 'den 300,00.TL 'ye çıkartılmasına karar verilmiştir. Mahkemece Davacılar Ahmet Murat Keyfçi ile Deniz Alparslan Keyfçi için açılan yardım nafakasının artırılması davasının kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında yazılı olduğu üzere husumetten red edilmiştir.. Gerekçede ise husumetin yanında bu iki davacının eğitim görmedikleri bu durumda TMK365. Maddesi gereğince yardım nafakası talep edemeyeceklerine yönelik esasa lişkin gerekçe de oluşturulmuş ve hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılmıştır. Kaldı ki dava yardım nafakası davası değil yardım nafakasının artırılması davasıdır. Anayasa'nın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada, davalı lehine hükmedilen aylık 350 TL yardım nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, kısa kararda "...aylık 350 TL olan yardım nafakasının 75 TL indirilerek davacıdan tahsiline." karar verilmiş, gerekçeli kararda ise "...aylık 350 TL olan yardım nafakasının 75 TL'ye indirilerek davacıdan tahsiline" karar verilmiştir. Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır. 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır....

        Ancak, davada; yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmiştir. Mahkemece kurulan hükümde yardım nafakası olarak ifade edilmiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "aylık 100.000 TL yardım nafakasının" ifadesinin çıkartılarak yerine "aylık 100.00 TL yoksulluk nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 23.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Aile Mahkemesinin ... sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 300 TL yardım nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir....

            Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Bu bağlamda; mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir....

            GEREKÇE: Dava yardım nafakası istemine ilişkindir. Davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Davalılar davacının çocukları olup dava dilekçesinde toplam aylık 3.000,00- TL yardım nafakasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesini talep edilmiştir. Ön inceleme duruşmasında da, davacı vekili ''dava dilekçesini aynen tekrar etmiş ve mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlık "davacı tarafın davalı aleyhine açtığı yardım nafakası davası olduğu, davacının 3.000,00- TL tedbir ve devamında yardım nafakasının davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve bu nafakaların her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasını talep ettiği ..." şeklinde tespit edilmiştir.  ...

            -2- SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hükmün 1.bendinde yer alan " Davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihi 11/12/2015 tarihinden itibaren davacının bakım nafakasının aylık 120 TL artırılarak aylık 480 TL'ye çıkartılmasına" ifadesinin çıkartılarak yerine "Davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren 480TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda: ; davanın kısmen kabulüne, davacı için dava tarihinden itibaren aylık 600 TL yardım nafakasının tahsilde tekerrüre mahal verilmemesi koşuluyla davalı babadan alınarak davacı çocuğa verilmesine, mahkememizce verilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına (tedbir nafakasına ilişkin yapılan ödemelerin tahsilde dikkate alınmasına), fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu