WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2020/37 Esas, 2020/50 Karar sayılı dosyasında 10.01.2020 tarihinde T1 tarafından T2 aleyhine açılan yardım nafakası davasının 15.01.2020 tarihli tensip kararı ile dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalının kızı olduğunu, anne babasının boşanmalarında velayetin anneye verildiğini, 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, anne tarafından İstanbul Anadolu 12. Aile Mahkemesinin 2018/1105 Esas sayılı dosyasında iştirak nafakasının artırımı davası açıldığını, bu dava derdest iken davacının reşit olduğunu, davacının hali hazırda Bahçeşehir Üniversitesi endüstri ürünleri tasarımı öğrencisi olduğunu, burs ve annesinin öğretmen olması nedeniyle aldığı burs kapsamında %62,5 oranında bursa sahip olup ödenen okul ücretinin 21.291,00 TL olduğunu belirterek davacı için 2.500,00 TL yardım nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmak suretiyle davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı vekilinin, müvekkili lehine hükmedilen nafakanın azlığına dair istinaf başvurusu yönünden; Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 328/2. maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Yardım nafakasına karar verilebilmesi veya hükmedilmiş olan yardım nafakasının artırılması yahut indirilmesi için nafaka lehtarının yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder....

Somut olayda istenilen nafaka mahiyeti itibariyle TMK'nun 364/1. maddesi yardım nafakası niteliğindedir. TMK.'nun 364/1. maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir....

    Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı – karşı davalı, dava dilekçesinde; tarafların ....Mahkemesi' nin 15/10/2009 tarih ve ..... sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin davacı – karşı davalı anneye bırakıldığını, davacı – karşı davalı için aylık 300TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine aylık 200'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; ağırlaşan hayat şartları, çocukların servis ve okul masrafları nedeni ile nafakaların yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının 400TL' ye, iştirak nafakasının 500' er TL' ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması-İstirdat/Yoksulluk Nafakasının Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kaldırılmasına karar verilen yoksulluk nafakasının yıllık toplam miktarı 4.800 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        Aile Mahkemesi'nin 30/09/2014 tarih ve 2014/294 E. 2014/573 K. sayılı kararı ile 850,00- şer TL olan katılım nafakasının 150,00'şer-TL artırılarak 1.000,00- TL'na yükseltilmesine karar verildiğini, davalı babanın ekonomik durumu, paranın alım gücü, müşterek çocukların artan gereksinimleri doğrultusunda, T2 lehine hükmedilen aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren başlamak üzere artırılarak aylık 2.500,00- TL'na ,davacı diğer çocuk Egemen'in eğitim ve bakım gideri olarak dava tarihinden başlamak üzere aylık 2.500,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiştir....

        Aile mahkemesinin 2017/625 esas 2018/70 karar sayılı ilamı ile davacı lehine 400 TL yardım nafakasına hükmedildiği, bu nafakaya dayanak olan ilamın 10/04/2018 tarihinde kesinleştiği, davalının İzmir 14. Aile mahkemesinin 2021/8 esas 2021/375 karar sayılı yardım nafakasının kaldırılmasına dair açmış oluğu davanın İzmir BAM 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Arttırımı-Boşanma Taraflar arasındaki nafaka ve boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-davalı kadın tarafından 22.05.2014 tarihinde açılan bağımsız tedbir nafakasının artırımı davası ile davalı-davacı erkek tarafından 08.07.2014 tarihinde açılan boşanma davası birleştirilmiş, kadının bağımsız tedbir nafakası artırımı davası yönünden kurulan hükümde "Mahkemenin 2007-371 - 2008/54 esas karar sayılı dosyası ile ortak çocuk.... için takdir edilen aylık 100,00 TL tedbir nafakasının aylık 200,00 TL'ye çıkartılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren ortak çocuk için takdir edilen 200,00 TL tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine...

          Dava, tedbir nafakasının artırımı talebine ilişkindir. Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden; davacının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, aylık 450 TL kirada oturduğu, davalının ise aile hekimi olduğu, aylık gelirinin ....500 TL olduğu, 600 TL kirada oturduğu anlaşılmaktadır. ... Aile Mahkemesinin 2014/276 Esas, 2014/457 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında görülen boşanma davasında feragat nedeniyle davanın reddine, ... lehine hükmedilen 750 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiş; 26.05.2014 tarihinde ... tarafından açılan tedbir nafakasının artırımı davasında ... Aile Mahkemesinin 2014/558 Esas, 2015/93 Karar sayılı kararı ile davacı lehine dava tarihinden itibaren 850 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir....

            Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle müşterek çocuğun yaşı,ihtiyaçları,eğitiminin devam ediyor olması,aradan geçen sürede ihtiyaçlarında artış olması ve son nafaka artışının da 2012 yılında hüküm altına alınmış olması da nazara alınmak suretiyle, davacının bu hususta delilleri toplanıp, iştirak nafakasının artırımı konusunda açılmış bir dava bulunduğu gözetilerek, en azından kesinleşen önceki nafaka ilamındaki (artış hükmü) gereğince belirlenecek miktarda iştirak nafakasının artırımına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu