Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı; hükmedilen yardım nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Davacı vekilinin; hükmedilen yardım nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden ergin birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un ....maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların baba kız oldukları; davacının........................

    ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2020/335 ESAS - 2021/62 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Menderes 2....

    Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Somut olayda; davalının davacı babasına her ay 330 TL para gönderdiği, davalı dışında davacının 3 tane kızının bulunduğu, bu çocukların evli olduğu, düşük oranda gelirlerinin bulunduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan, davalının yurt dışında bulunması nedeni hakkında ekonomik ve sosyal durum araştırmasının yapılamadığı tüm dosya kapsamı ile sabittir....

      Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

      Ancak; taraflar evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar, tedbir nafakası niteliğindedir.(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan nafakaların kararın kesinleşmesinden itibaren “yardım” ve “iştirak” nafakası olarak nitelendirilmesi, usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2 nci bendinde yer alan “…ve kararın kesinleşmesini takiben davacı için yardım nafakası, müşterek çocuk için iştirak nafakası olarak DEVAMINA,” ifadesinin çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 43,95 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, HUMK'nun 438'nci maddesinin 7'nci bendi uyarınca, 06.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Ancak; taraflar evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar, tedbir nafakası niteliğindedir.(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren yardım nafakası nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki  yardım nafakası konulu davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen  kararına  karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince  dosya incelendi, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Çeviri Bilim bölümünde Yabancı Dil hazırlık sınıfında okumakta olduğunu, davacının annesi ve babasının boşanması sırasında lehine 400,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, reşit olması itibariyle nafakanın kalktığını, barınma, eğitim, yeme içme gibi giderleri dikkate alındığında davalı babasının desteğine ihtiyacı olduğunu özetle belirtilerek dava süresince tedbiren olmak üzere aylık 3.000,00 TL yardım nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmak kaydıyla davalıdan tahsiline karar...

          TMK. nun 364/1.maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK. nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemeliri yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih, ... sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

            Davacı eşinden boşanmış olup, öncelikle eşinden yoksulluk nafakası talep etmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece öncelikle davacının eşinden yoksulluk nafakası isteme hakkına sahip olup olmadığı, eşin mali ve içtimai durumu araştırılarak, boşanma dava dosyası celbedilerek incelenmeli, eşinden yoksulluk nafakası isteme hakkına sahip olduğunun anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmelidir. Aksinin anlaşılması halinde ise; davacının resmi kurumlardan mal varlığı, öğrenim kredisi alıp almadığı araştırılarak, ayrıca davalının gelir durumu ve yükümlülükleri de gözönünde bulundurularak uygun bir miktara hükmedilmelidir. Bu nedenle salt öğrenimine dönmesi nedeniyle, davacı yararına eksik inceleme ile yardım nafakası takdiri, kanunun lafzına ve amacına uygun olmadığı gibi, hükmedilen miktar hakkaniyete de uygun görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu