Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2021/67 2021/253 DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki  yardım nafakası konulu davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen  kararına  karşı, taraflar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince  dosya incelendi ,gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının annesi ve babasının boşandıklarını ve davacının son olarak almakta olduğu aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının davacının reşit olması ile sona erdiğini, halen 9 Eylül Üniversitesi Tarih bölümünde öğrenci olan davacının babasının maddi desteğine ihtiyacı olduğu gerekçesi ile aylık 2.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

Tarafların sosyal ekonomik durumları, davacının ihtiyaçları, giderleri, annesinin ekonomik gücü ve katkısı da nazara alındığında hükmedilen yardım nafakası miktarı düşük olup aylık 700,00 TL nafakanın makul olduğu değerlendirilerek mezkur miktar yardım nafakası olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

Yardım nafakasını düzenleyen TMK'nın 364/son maddesinin yollamasıyla 328. maddesinde çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceği hükme bağlanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Bu bağlamda; mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....

Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Bu ilkeler ışığında somut olaya dönecek olursak,davalı babanın kardeşi ile birlikte kuyumcu dükkanı işlettikleri,bu ad altında bir şirketlerinin bulunduğu, davacının annesinin ise, ev hanımı olup aylık 1000 TL gelirinin bulunduğu, davalıdan 750 TL nafaka aldığı ve davacı ile birlikte iki kızı ile yaşadığı anlaşılmıştır. Tarafların ve dava dışı annenin ekonomik sosyal durumları ve davacının sağlık ihtiyaçları değerlendirildiğinde; davacı yararına takdir edilen yardım nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, davacının giderleri, değerlendirilerek ve hakkaniyet ilkesi (TMK 4. maddesi) de gözetilerek; daha uygun bir yardım nafakası takdir etmekten ibarettir....

    (YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; kendisi için 500,00 TL, müşterek çocuk... için 500 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde yardım nafakasının tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece, talep yardım nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, tedbir nafakasının tahsiline ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yardım nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....

      Aile Mahkemesi'nin E.2013/1515- K. 2014/995 karar sayılı ilamı ile aylık 1.000,00 TL yardım nafakasına karar verildiğini, sonraki dönemde paranın satın alma gücünde azalma meydana geldiğini, yardım nafakası miktarının ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek, yardım nafakasının aylık 3.000,00 TL ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 450,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunmuştur. Davacı vekili, hükmolunan yardım nafakası miktarının az olması nedeniyle, talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiğini ileri sürmek suretiyle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, hükmolunan yardım nafakasının kaldırılması gerektiğini ileri sürmek suretiyle yerel mahkemenin kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

      Dava iştirak ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak müşterek çocuk ....lehine hükmedilen nafaka iştirak nafakası, davacı ... lehine hükmedilen nafaka yardım nafakası olmasına rağmen mahkemece hüküm kısmında tedbir nafakasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkarılarak yerine "iştirak" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkartılarak yerine "yardım" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2023 NUMARASI : 2021/185 ESAS, 2023/128 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Muş 2....

        Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir....

        UYAP Entegrasyonu