Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Davacı tarafından aylık 2000 TL yardım nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından aylık 1700 TLyardım nafakasına hükmedilmiş, karar davacı tarafından da istinaf edilmiştir. Reddedilen yardım nafakası miktarı yıllık 8000 TL nin altında olduğundan (300*12=3600) karar davacı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. İzah edilen nedenlerle davacının istinafının HMK 352. madde uyarınca reddine, davalının istinafının ise esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Davacı tarafından aylık 2000 TL yardım nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından aylık 1700 TLyardım nafakasına hükmedilmiş, karar davacı tarafından da istinaf edilmiştir. Reddedilen yardım nafakası miktarı yıllık 8000 TL nin altında olduğundan (300*12=3600) karar davacı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. İzah edilen nedenlerle davacının istinafının HMK 352. madde uyarınca reddine, davalının istinafının ise esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir"düzenlemesi yeralmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....
aylık 1.000 TL yardım nafakasının dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, anılan miktar yardım nafakası olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERBAA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2014 NUMARASI : 2013/671-2014/359 Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı velisi dilekçesinde; kızı Sümeyra'nın eğitiminin devam ettiğini ileri sürerek; davalının kızı Sümeyra'ya aylık 300 TL yardım nafakası ödemesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ergin olan davacı davaya muvafakat ettiğini bildirmiştir....
Bu nedenle, davacının yardım nafakası miktarının düşük olduğuna ilişkin katılma yolu ile istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yardım nafakası miktarının aylık 500,00 TL olarak düzeltilerek, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
dışında başkaca bir gelirinin bulunmadığını, davalı babanın TTK kurumundan emekli olup ayrıca ek işler yapmak suretiyle gelir elde ettiğini, belirtilen nedenlerle müvekkili için aylık 1.500 TL yardım nafakası takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....