İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk lehine hükmedilen 400,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 400,00 TL artırılarak 800,00 TL'ye yükseltilmesine, her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın tam kabulüne karar verilmemesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Konya Ereğli Aile Mahkemesinin 2020/391Esas ve 2020/522 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, Ereğli Aile Mahkemesinin 2021/200 Esas 2021/817 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk lehine 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 23/11/2021tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilerek, baba ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 200,00'er TL tedbir nafakası ile aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakası ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili; tanıkların dinlenmeden karar verildiğini belirterek, kararın tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakasının 13/02/2020 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 28/12/2021 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, davalının ise; çiftçilikle uğraştığı aylık 4.000- 5.000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince davacının yoksulluk ve iştirak nafakasının artırım talebi yönünden; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeler ile yapılan düşük artış miktarı uygun görülmemiştir....
Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Davacı, davalı ile müşterek çocukları olan Taha'ya iştirak nafakası ödediğini, 04.11.2011 tarihinde çocuğun reşit olduğunu beyanla halen ödemekte olduğu aylık 180,00 YTL iştirak nafakasının 04.11.2011 tarihi itibariyle kaldırılmasını, 04.11.2011 tarihinden dava tarihine kadar ödediği nafakaların iadesini, bunun yanında müşterek çocuk Taha'nın reşit olmadan evvel de sigorta kaydı olduğunu tespit ettiğini iddia ederek Taha'nın sigortalı olduğu dönemlerde ödediği nafakaların iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; çocuğun reşit olmasıyla iştirak nafakasının kendiliğinden sona ereceğini, çocuğun reşit olması sebebiyle de husumetin çocuğa yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Sayılı dosyası ile müşterek çocuk T9 hükmedilen aylık 200 TL iştirak nafakasının 400 TL arttırılarak aylık 600 TL'ye çıkarılmasına ve dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600 TL iştirak nafakasının davalı Ahmet'ten alınarak müşterek çocuk yararına kullandırılmak üzere davacıya ÖDENMESİNE,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davalı vekili davanın kabulünü, Davacı vekili ise lehe takdir edilen artış miktarını istinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Aksaray 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere iştirak nafakasının aylık 200 TL artırılarak 350 TL ye yükseltilmesine, yoksulluk nafakasının 250 TL artırılarak 450 TL ye yükseltilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili ; davanın kabulünü, Davacı vekili artış miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2012/553 Esas- 2012/982 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, kararın 18/09/2013 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak ve yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir....
nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100 TL artırımı ile toplamda aylık 300,00 TL iştirak nafakasının müşterek çocuk lehine harcanmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, verilen nafakanın 01 Ocak Tarihi itibariyle TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Çardak Aile Mahkemesi'nin 13/05/2015 tarih ve 2013/159 esas -2015/74 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, ve söz konusu boşanmanın 07/09/2015 tarihinde kesinleştiğini, boşanma sırasında müşterek çocuk Gökçen Tuğra Ergin'in velayetinin tarafına verildiğini, müşterek çocuk için aylık 200 TL iştirak nafakası ödenmesine, kendisi için de 250 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, davalının ekonomik durumundaki düzelme, yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüş ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki artış da göz önünde bulundurululduğunda bu davanın açılmasının zorunluğunun doğduğunu, bu nedenlerle, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne, müşterek çocuk için aylık 200 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden başlamak üzere 2000 TL 'ye çıkartılmasını, yine tarafına verilen yoksulluk nafakası olan aylık 250 TL 'nin dava tarihinden itibaren aylık...
Bu nedenle davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından belirlenen yıllık Üfe oranı üzerinden artışı gerekir. İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasının arttırım talebinin reddi hatalı görülerek, önceki nafakanın Yıllık Üfe artış oranının altında kaldığından Üfe artış oranına göre tespit edilen 370,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline, bu nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artırılmasına karar vermek gerekmiş ve davacının bu yöndeki istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, , müşterek çocuğun yaşı, zorunlu öğrenim döneminde bulunması temel ihtiyaçları ile eğitim öğretim ihtiyaçları nazara alındığında hükmedilen iştirak nafakası miktarı ölçülülük ve hakkaniyet ilkelerine uygundur. Bu nedenle davacının istinaf talebinin iştirak nafakası yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....