WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde;tarafların Tekirdağ Aile Mahkemesinin 26.01.2012 tarih ve 2010/88 E. 2012/51 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile davacı lehine verilen 350 TL yoksulluk nafakası ve velayeti davacıya verilen müşterek çocuk lehine verilen 300 TL iştirak nafakasının yetersiz hale geldiğini ileri sürerek; yoksulluk nafakasının aylık 800 TL'ye, iştirak nafakasının da 700 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiştir....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2019/875 ESAS-2020/707 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin anne ve babasının Kütahya Aile Mahkemesinin 2004/42 Esas ve 2004/1196 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk olan müvekkilin velayetinin anneye bırakıldığını ve babanın 50,00- TL iştirak nafakası ödemesine karar verildiğini, davalı babanın hükmolunan iştirak nafakasını zaman zaman ödediğini ve 2019 yılının yaz ayında ödemeye son verdiğini, müvekkilin lise son sınıf öğrencisi olduğunu, eğitim masraflarının ve ihtiyaçlarının arttığını, bu nedenle dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00- TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra aynı miktarda yardım nafakası olarak devamına...

    Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde müşterek çocukların her birisi için ayrı ayrı iştirak nafakasının arttırımını ve kadın yararına yoksulluk nafakasının arttırımını talep etmiş, mahkemece iştirak nafakası yönünden bir karar verilmiş, ancak yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından kadının yoksulluk nafakası istemi hakkında olumlu veyahut olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir. Sonuç olarak;Yukarıda gösterilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle HMK. 353/1- a-6 anlamında tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemez....

    Aile Mahkemesinin ... sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 300 TL yardım nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir....

      Dava, iştirak nafakasının artırılmasına ilişkindir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir....

      TMK.nun 328/1.maddesinde "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" hükmü ile iştirak nafakasından bahsedilse de, aynı kanunun 364/1.maddesinde "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür" denilmekle yardım nafakasından söz edilmiştir.Bir davada, maddi olayı anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir (HUMK.md.76- HMK.md.33).Dava dilekçesinde iştirak nafakası olarak bahsedilse de, davada, TMK.nun 364/1.maddesi gereğince yoksul durumda olan (reşit) davacı için davalı babadan yardım nafakası talep edilmektedir.Bu durumda, mahkemece; davacının davalı babasından yardım nafakası talep edebilme koşullarının oluşup oluşmadığını inceledikten sonra oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz,...

        Davalı, boşanma davasındaki protokolün onaylanması ve yükümlülüklerinin belirlenmiş olması nedeniyle kesin hükmün varlığından davanın reddi gerektiğini, ekonomik durumunun kötüye gittiğini, davanın iştirak nafakasının artırımı veya yeni bir iştirak nafakası davası olarak nitelendirilmesi halinde dahi hakkaniyet gereği davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ilköğretim çağında bulunan müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığı, anne ve babanın çocuğun masraflarına eşit olarak katkıda bulunmaları gerektiğinden sözedilerek davanın kısmen kabulü ile küçük ... için aylık 1.350,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, her yıl TÜFE artış ortalaması oranında artırılmasına, küçük ... için uygulanmakta olan aylık 500 TL tedbir nafakasının karar tarihi 23.....2010 tarihinden itibaren artırılarak aylık 1.350,00 TL'ye çıkartılmasına ve karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....

          İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın, Zilşan İrem, Yüşra Gülşah ve Yılmaz Yüşa için dava tarihinden geçerli olmak üzere belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının 325 TL olarak belirlenmesine, karar kesinleştikten bir yıl sonra Üfe oranında artış uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; 944 TL olan iştirak nafakasının 500 TL'ye düşürülmesini isteyerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafından yalnızca iştirak nafakası miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup yoksulluk nafakası yönünden verilen karar istinaf incelemesi dışında bırakılmıştır. Hal böyle olunca davalı açısından hükmün miktar itibariyle kesinlik sınırını belirlemede iştirak nafakası bakımından verilen kararın esas alınması gerekmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacı T1 lehine Ereğli Aile Mahkemesinin 2016/490 Esas 2018/170 Karar sayılı ilamı hükmolunan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı Melike Çiçekçi lehine Ereğli Aile Mahkemesinin 2016/490 Esas 2018/170 Karar sayılı ilamı hükmolunan aylık 300,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL iştirak nafakası olarak davacının reşit olduğu 19/07/2020 tarihine kadar devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından artış miktarının düşük belirlendiğinden bahisle istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı isteminden ibarettir....

          UYAP Entegrasyonu