Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin kendisi için ve müşterek çocuklar için talep ettiği nafakaya tedbir nafakası denir. TMK.nun 197.maddesine göre evlilik birliği devam etmektele beraber, ayrı yaşamakta haklı olan eşin diğer eşten talep ettiği nafaka tedbir nafakasıdır. Yerel mahkemenin, 25.06.2015 tarihinde “...350 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına...” şeklinde kısa karar vermiş olması, yargılama boyunca davayı yoksulluk nafakası olarak nitelendirmiş olması, hükmün gerekçe kısmında önce davayı yoksulluk nafakası olarak nitelendirmesi daha sonra davacı lehine yardım nafakasına hükmolunması gerektiği gerekçesiyle “...350 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra yardım nafakası olarak DEVAMINA,” şeklinde çelişkili olarak hüküm kurmuş olması usul ve yasaya aykırıdır....

    Somut olayda davacı kadın ortak çocuk yararına aylık 1.500 TL bağımsız katılım nafakası talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ortak çocuk yararına çocuğun dava tarihinden itibaren aylık 650 TL katılım nafakasına hükmedilmiştir. Ortak çocuk yararına hükmedilen bir yıllık miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesinin bağımsız tedbir nafakasının reddedilen bölümüne yönelik kararı kesindir. Bu nedenle kadının; bağımsız tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Davacı kadının bağımsız katılım nafakası davasının kısmen reddine yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.17.05.2022(Salı)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; davacı reşit evlat üniversite eğitimini devam ettirebilmek için davalı babasından aylık 1.000,00 TL yardım nafakası talep etmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek aylık 300,00 TL yardım nafakasının davalı babadan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....

        Mahkemece yapılacak iş; tarafların ekonomik sosyal durumları değerlendirilerek davacının giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde hakkaniyet ilkesi de gözetilerek daha yüksek bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Bununla birlikte,davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 1000 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 1000 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....

          Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın, davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Ankara 4....

          Buna göre yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez.Nafaka ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

            Türk Medeni Kanunun 365/2.maddesi '' dava davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." şeklindeki düzenleme ile yardım nafakası davasını tanımlamıştır. Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1998 gün ve 1998/656- 688 sayılı ilamında da "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

            Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 2000 TL yardım nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından aylık 1700 TLyardım nafakasına hükmedilmiş, karar davacı tarafından da istinaf edilmiştir. Reddedilen yardım nafakası miktarı yıllık 8000 TL nin altında olduğundan (300*12=3600) karar davacı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. İzah edilen nedenlerle davacının istinafının HMK 352. madde uyarınca reddine, davalının istinafının ise esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 2000 TL yardım nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından aylık 1700 TLyardım nafakasına hükmedilmiş, karar davacı tarafından da istinaf edilmiştir. Reddedilen yardım nafakası miktarı yıllık 8000 TL nin altında olduğundan (300*12=3600) karar davacı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. İzah edilen nedenlerle davacının istinafının HMK 352. madde uyarınca reddine, davalının istinafının ise esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            Aile Mahkemesinin 20.01.2023 Tarihli ve 2022/804 Esas, 2023/96 Karar Sayılı Kararı Davanın, davacının eğitim hayatının devam etmesi nediyle babası olan davalıdan yardım nafakası (eğitim nafakası) istemine ilişkin olduğu, bu nafakasının isteminin genel anlamda bir yardım nafakası olarak adlandırılmasına rağmen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 364 üncü ve 366 ncı maddelerinde düzenlenen yardım nafakasından farklı olduğu, 364 üncü 366 ncı maddelerindeki yardım nafakasının 4721 sayılı Kanun'un 2 nci kısım 2 nci bölüm 1 inci ayrımda nafaka yükümlülüğü başlığı altında düzenlendiği, bu bölümdeki davalar için 365 inci maddesinin son fıkrasıyla özel yetki kuralının belirlendiği, davacının talep ettiği nafakanınsa 328 inci maddesine dayanan nafaka (eğitim nafakası) olduğu, bu nafakanın 4721 sayılı Kanun'un 2 nci kısım 1 inci bölüm 5 inci ayrımda soybağının hükümleri başlığı altında düzenlendiği, bu bölümdeki haklardan kaynaklanan davalar yönünden özel bir yetki kuralının Kanun'da...

              UYAP Entegrasyonu