"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Artırımı-Nafaka-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar ... ile ... tarafından, eksik inceleme ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı ...'ın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı ...'nun temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre tıp fakültesi öğrencisi olan davacı ... yararına takdir edilen yardım nafakası (TMK m. 327/1) azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı - Yardım Nafakası -Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.03.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun temyize ilişkin hükümleri esas alınarak yapılan incelemeye göre: Davalı-davacı ... temyiz incelemenin duruşmalı yapılmasını talep etmiştir.Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılabilmesi için, duruşma isteyen tarafın tebligat giderlerini eksiksiz olarak istek sırasında vermesi gerekir. Aksi halde istek nazara alınmaz. Açıklanan biçimde ödenen gideri de yerel mahkeme dosya ile birlikte Yargıtay'a göndermek zorundadır. (HUMK. m. 438/1....
Somut olayda istenilen nafaka mahiyeti itibariyle TMK'nun 364/1. maddesi yardım nafakası niteliğindedir. TMK.'nun 364/1. maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının anne ve babasının boşandığını, müvekkilinin ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1.sınıf öğrencisi olduğunu, geliri olmadığını, yurt ücreti ve ulaşım gideri olduğunu belirterek dava sonuçlanana kadar tedbiren ve dava sonunda 800 TL yardım nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; maddi imkanın nafaka artırımı için yeterli olmadığını, yeniden evlendiğini, çocukları olduğunu, borçları olduğunu, davacının annesinin de geliri olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin E.2013/1515- K. 2014/995 karar sayılı ilamı ile aylık 1.000,00 TL yardım nafakasına karar verildiğini, sonraki dönemde paranın satın alma gücünde azalma meydana geldiğini, yardım nafakası miktarının ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek, yardım nafakasının aylık 3.000,00 TL ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tarafların ve dava dışı yardım nafakası yükümlüsü konumundaki davacının annesinin tespit edilen ekonomik sosyal durumları, davacının hali hazırda özel üniversitede öğrenci olup eğitim hayatının devam ettiği, çalışmadığı, herhangi bir geliri olmadığı, davalının ise halihazırda geliri olmadığı, çalışmadığı, tanık beyanı ve dosyaya yansıyan SGK kayıtları ile de sabit ise de, davalının evli ve iki çocuklu olması, eşinin asgari ücretle çalışıp 1.700 TL kira ödemesi hususları dikkate alındığında dosyaya yansımayan geliri olduğu kanaati oluşmakla en az asgari ücretle geçimini sağladığı gözetilerek çocuğuna karşı yardım nafakası yükümlülüğü bulunduğu, annenin de yapacağı muhtemel katkı dikkate alınarak davacı için hükmedilen yardım nafakası miktarı yüksektir....
Birleşen dava yardım nafakası davası olduğu halde nafaka artırım davası gibi karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yardım nafakasına hükmedilmesi doğrudur, ancak ilk derece mahkemesince takdir edilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, okul durumu, ihtiyaçları, tarafların ve davacıya karşı nafaka yükümlülüğü de bulunan annenin dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları karşısında azdır. Davacı taraf nakafaya yıllık artış uygulanmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Ayrıca, dava, iştirak nafakasının artırımına ilişkin olup, mahkemece yardım nafakası olarak nitelenmesi de uygun görülmemiş olup, tüm bu hususlar bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacının iş bu davadaki talebi, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkin olup; mahkeme gerekçesinde dava yardım nafakası olarak ifade edilmiş ve hüküm kısmında nafakanın niteliği açıklanmamıştır. Ayrıca, hükümde nafaka bağlanan küçüğün ismi M. K. A. olduğu halde Y. K. olarak yazılmıştır....