"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Artırımı-Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı kocanın boşanma davası kabul edilmiş, 20.04.2010 tarihli ilk kararda lehine vekalet ücreti verilmiştir. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu yeniden davalı lehine vekalet ücreti takdiri doğru değilse de bu yanlışlığın giderilmesi yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Taraflar arasında görülen nafakanın artırımı ve yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 18,60 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 2,20 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.01.2017 günü oybirliğiyle karar verildi. ....
Aile Mahkemesinin ... sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 300 TL yardım nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir....
kısmında ayrıntısıyla açıklandığı üzere, hükümde ‘’….350,00 TL yardım nafakasına...’’ hükmedilmesi gerekirken, sehven ‘’….yoksulluk nafakası…’’ olarak nitelendirme yapılması ve davacı kendisini vekil ile temsil ettirmemiş olmasına rağmen sehven davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; açılan davanın kısmen reddi kısmen kabulü ile, davacı T2 için aylık 200 TL almış olduğu yoksulluk nafakasının 200 TL artırılarak 400 TL'ye çıkartılmasına ve gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına, davacı T1 için 450 TL yardım nafakası hükmedilmesine ve gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili Fatma için yapılan artış miktarı ile Müleyka için hükmedilen yardım nafakası miktarlarının düşük olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı Fatma adına yoksulluk nafakasının artırımı ve diğer davacı Müleyka için yardım nafakasına hükmedilmesi istemiyle açılmıştır....
nun 364/1.maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, ....sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın iyi niyetten uzak ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin Niğde 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/321 esas sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandığını, müşterek çocuğun 18 yaşına gelene kadar bakım ve eğitim giderleri için 150,00TL iştirak nafakası ödediğini, davacının düzenli ve sürekli olarak devletten asgari ücrete yakın yardım aldığını, davacının engelliolduğu için elektrik, su, ulaşım, gıda vb. birçok hizmetten ücretsiz veya indirimli olarak yararlandığını belirterek; haksız yardım nafakası isteminin reddine, mahkeme aksi kanaatte ise Niğde 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/321 esas sayılı dosyasında hükmedilen 150,00TL iştirak nafakası miktarınca yardım nafakasına karar verilmesini talep etmiştir....
Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Bu bağlamda belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın ....maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....
E. 2016/9828 K. sayılı ilamı ile “Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı azdır. Ayrıca, dosya kapsamına göre davacı ortak çocuk lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarı, bu davacıya ait giderlerin büyük bölümüne annenin katlanmasına neden olacak denli azdır. Mahkemece yoksulluk ve yardım nafakalarının davacıların ihtiyaçları ve karşı davacının gelirleri değerlendirilerek hakkaniyete uygun olacak şekilde yeniden belirlenmesi için kararın bozulması gerekmiştir. Ayrıca, dava tarihi itibari ile reşit olan ortak çocuk lehine yardım nafakası takdir edilmesi gerektiği halde, mahkemece, hukuki nitelemede hata yapılarak iştirak nafakasına hükmedilmesi de isabetli bulunmamıştır.” gerekçesi ile bozmuştur....
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı azdır. Ayrıca, dosya kapsamına göre davacı ortak çocuk lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarı, bu davacıya ait giderlerin büyük bölümüne annenin katlanmasına neden olacak denli azdır. Mahkemece yoksulluk ve yardım nafakalarının davacıların ihtiyaçları ve karşı davacının gelirleri değerlendirilerek hakkaniyete uygun olacak şekilde yeniden belirlenmesi için kararın bozulması gerekmiştir. Ayrıca, dava tarihi itibari ile reşit olan ortak çocuk lehine yardım nafakası takdir edilmesi gerektiği halde, mahkemece, hukuki nitelemede hata yapılarak iştirak nafakasına hükmedilmesi de isabetli bulunmamıştır. ./.....