Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda;tarafların müşterek çocukları 06.02.1995 doğumlu ...'...

    Hukuk Dairesi'nin 2021/1745 Esas 2021/1455 Karar sayılı ilamı ile; Davacı T4 ) yararına aylık 700,00TL hükmolunan yardım nafakasının dava tarihi 14/01/2022 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 600,00TL arttırılarak, aylık 1.300,00TL'ye yükseltilmesine, yardım nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına, karar verildi....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, "Davacının yardım nafakasının arttırılması isteğine ilişkin davasının kısmen kabulü ile, İstanbul 4..Aile Mahkemesince 2017/209 esas, 2017/813 karar sayılı ilamı ile hükmedilen 300 TL yardım nafakasının dava tarihi itibariyle 200 TL arttırılarak dava tarihinden itibaren aylık 500 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının arttırım oranı uygulanması talebinin reddine, davacının fazlaya dair taleplerinin reddine " karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nın 341/2 "Miktar veya değeri 5,880,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen yıllık nafaka artış miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Buna rağmen Dairemizce yapılan inceleme sonrası kararın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesiyle müşterek çocuk Ahmet için iştirak nafakasının artırımı davası hakkında yeniden karar verilmesi istinaf edilmeksizin eleştirilmekle yetinilmiştir. İstinaf konusu olan yoksulluk nafakasının artırımı istemine dair yapılan incelemede; TMK'nun 175. Maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz." hükmünü içermektedir. TMK'nun 176/4 maddesi ''Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir'' hükmünü içermektedir....

    Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalının asıl davasının reddine, davalı karşı davacının ekonomik durumu dikkate alınarak davacı karşı davalı lehine bağlanan aylık 220,00 TL yardım nafakasının kaldırılmasına veya azaltılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, yardım nafakasının aylık 230,00 TL arttırılarak aylık 450,00 TL ye çıkarılmasına, karşı davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı karşı davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Asıl dava; yardım nafakasının artırılması, karşı dava ise, yardım nafakasının kaldırılması veya azaltılması isteğine ilişkindir....

    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının davalının annesi olduğu,davacının ev hanımı olduğu,babasından nafaka aldığı,davalının akademik personel olarak görev yaptığı 3.400 TL gelirinin olduğu,bir aracının olduğu, ... Aile Mahkemesinin ... sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 300 TL yardım nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....

      GEREKÇE : Asıl dava; yardım nafakasının artırımı, birleşen dava; yardım nafakasının kaldırılması isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E - 2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyle miktar veya değeri sekiz bin (8.000,00) Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Asıl davada, artırılmasına karar verilen aylık 250,00TL (250,00 x 12 = 3.000,00) ve birleşen davada reddedilen, kaldırılması talep edilen aylık 350,00TL (12 x 350,00 = 4.200,00) miktar üzerinden, yıllık nafaka farkı toplamları ayrı ayrı 8.000,00TL'yi geçmemektedir. Hüküm, artırılmasına karar verilen asıl ve reddedilen birleşen davada nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2022 NUMARASI : 2022/417 ESAS 2022/768 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile müvekkili T2 ödenmekte olan yardım nafakasının 7.000,00 TL'ye yükseltilmesini, Asya Naz Altınkaya'ya ödenmekte olan iştirak nafakasının 6.000,00 TL'ye yükseltilmesini, T1 ise 7.000,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini, nafakaların her yıl üfe oranında artırımını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava iştirak ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak müşterek çocuk ....lehine hükmedilen nafaka iştirak nafakası, davacı ... lehine hükmedilen nafaka yardım nafakası olmasına rağmen mahkemece hüküm kısmında tedbir nafakasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkarılarak yerine "iştirak" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkartılarak yerine "yardım" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, davacı yararına hükmedilen aylık 350,00 TL yardım nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 530,00 TL artırılarak 880,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili verilen kararı; takdir edilen nafaka miktarının düşük olduğu gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, talebin tamamına hükmedilmesini istemiştir. Dava; TMK 197. maddesi uyarınca verilen tedbir nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece, hükümde "yardım nafakası" olarak yazılmış ise de, bunun sehven hatalı yazılarak maddi hata yapıldığı anlaşılmaktadır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

        UYAP Entegrasyonu