(TMK. md.11) hale gelmiştir. ... olan çocuk için, velayeten tedbir ve iştirak nafakası istenmesi yasal olarak mümkün değildir. Müşterek çocuk ... tarafından harcı verilerek usulüne uygun olarak açılmış bir yardım nafakası davası (TMK.md.336/1) da yoktur. Mahkemece müşterek çocuk ...'in velayetinin düzenlenmesi ve ... için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir (HUMK. md. 438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının B bendindeki .......
TMK.nun 197. maddesi uyarınca, ayrı yaşamda haklı olan eş diğerinden tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği karı-koca birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK. md.186/son). Dosyada taraflar hakkında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında; davacının ev hanımı olduğu, Bulgaristan’dan emekli olduğu, 130,00 TL emekli maaşı aldığı, kendisine ait evde oturduğu, Çorlu’da bir adet evi olduğu tespit edilmiş, davalının ise emekli olduğu, aylık 1.200,00 TL maaşı olduğu, kızı ile kaldığı, kira ödemediği, üzerine kayıtlı iki evi çocuklarına devrettiği tespit edilmiştir....
Öte yandan, eşin ayrı yaşamı için bağımsız tedbir nafakası ayrı yaşamada haklılık varsa verilebilir. Bağımsız tedbir nafakası davasında kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz. Tedbir nafakası istenen eş kusursuz olsa bile, diğer koşullar gerçekleşmişse tedbir nafakası verilebilir. Başka bir anlatımla bağımsız tedbir nafakası davasında dikkate alınacak ölçü; tarafların kusur durumları değil, nafakayı talep eden eşin ayrı yaşamada haklı olup olmadığıdır. 20....
Her ne kadar yerel mahkemece birleşen davada TMK 197.maddesi gereğince davacı kadının davacının kısmen kabulü ile, kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş ise de, TMK 197.maddesi gereğince bağlanan bağımsız tedbir nafakalarının yoksulluk ve iştirak nafakasına dönüştürülmesinin hatalı olduğu, yerel mahkemece boşanma davası süresince TMK 169.maddesi gereğince, davacı kadın ve çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve boşanma kararından sonra, iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüştürülmesi gerekirken, birleşen davadaki bağımsız tedbir nafakası kararları ile, bağlantı kurularak, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydının düşülmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı ise de bu konuda istinaf başvurusu olmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Zonguldak 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı (kadın) ve müşterek çocuk ... için takdir edilen nafakaların, dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası (TMK md. 169), boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ise davacı (kadın) için yoksulluk nafakası (TMK md. 175), müşterek çocuk için ise iştirak nafakası (TMK md. 182/2) olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...
TMK’nın 169.maddesinde düzenlenen tedbir nafakası ise boşanma veya ayrılık davası sırasında hâkim tarafından davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınma sına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemlere ilişkin bir nafaka olup, re'sen dikkate alınmaktadır. Boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakası o davada verilen kararın kesinleşmesine kadar geçerli olup, davanın kabulü ya da reddine ilişkin kararın, kesinleşme tarihine kadar geçerlidir. Görüldüğü gibi TMK'nın 197.maddesi çerçevesinde hükmedilen tedbir nafakası ile boşanma davası içinde geçici önlem olarak TMK’nın 169.maddesi kapsamında takdir edilen tedbir nafakası, mahiyetleri, devam süreleri, şartları, re'sen gözetilme durumları gibi nedenler itibariyle birbirinden farklı nafaka türleridir. Bu bakımdan; boşanma davası için verilen tedbir nafakası, kadının bağımsız nafaka davası hakkında karar verilmesine engel teşkil etmez....
Aile Mahkemesi'nde 2020/756 E.sayılı dosya ile boşanma davası açtığı mahkemece bu boşanma davasında kadın lehine TMK 169.maddesi uyarınca tedbir nafakası bağlandığından bahisle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; kadının bağımsız açtığı tedbir nafakası davasında, boşanma davasından ayrı olarak, TMK 197.maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, zira boşanma davası reddedildiği takdirde TMK 197. maddesi uyarınca boşanmadan bağımsız bağlanan tedbir nafakasının devam edeceği, mahkemece hatalı değerlendirme sonucu yanlış karar verilmiş ise de; davanın konusuz kalması ve karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararına ilişkin istinaf olmadığından, bu yanlışlığa işaret edinilmekle yetinilmiştir....
Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumu da nazara alınarak uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, davanın reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2-Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. (TMK m..336) Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır. (TMK m.197/1-son) Somut olayda, davacı kadın tedbir nafakası yanında ortak çocuğun geçici velayetinin de kendisine verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından tarafların ayrı yaşadığı sabittir....
Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi bicimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eslerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4)....
Boşanma davasında verilecek tedbir nafakası boşanma davasında verilen kararının kesinleşmesine kadar devam eder iken, bağımsız tedbir nafakası davasında verilen tedbir nafakası tarafların boşanmalarına kadar fiili ayrılık devam ettiği sürece devam eder. Derdest bir davadan söz edilebilmesi için davaların, taraflarının, konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekir (HMK m.114/1- 1). Bu sebeple, bağımsız tedbir nafakasının (TMK m 197) artırılması talebine ilişkin eldeki davanın, taraflar arasında görülen boşanma dava dosyası ile derdest olduğundan söz edilemez. Kabule göre de; derdestlik, dava şartlarından (HMK m. 114/1- ı) olup, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir (HMK m 115/2). Bu itibarla, ilk derece mahkemesince "Derdestlik sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına," karar verilmesi de doğru değildir....