Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1183 Esas ve 08/12/2016 tarihli tensip tutanağının (10) nolu bendinde aynen “davacı tarafın adli yardım talebinin kabulü ile, ileride haksız çıkan taraftan karşılanmak üzere yargılama masraflarının suçüstü ödeneğinden karşılanmasına” şeklinde adli yardım kararı verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü gereğince; 08/12/2016 tarihli adli yardım kararının hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği açıktır. Hâl böyle olunca, adli yardım talebinin reddine ilişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25.09.2023 tarih ve 2023/4800 Esas 2023/5269 Karar nolu kararına karşı davacı tarafından yapılan itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Kabule göre de; davacının temyiz dilekçesinde yeni bir adli yardım talebi olmamasına rağmen -dilekçede yer alan “adli yardım vardır” ibaresinin yeni bir adli yardım talebiymiş gibi değerlendirilerek- itiraza konu kararın alınması da yerinde görülmemiştir....
. - 2015/98 K. sayılı kararının, davalı ... tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 08/03/2016 tarih ve 2015/5941 E.-2016/2551 K. sayılı kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin reddine dair verdiği kararın itirazen incelenmesinin davalı tarafından istenildiği, mahkemece 26.04.2016 tarihli ek karar ile adli yardım talebinin reddine ve temyiz harç ve masraflarının tamamlatılmasına dair muhtıra gönderilmesine hükmedildiği görülmüştür. HMK 337/2. maddesi gereğince adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir....
- K A R A R - 1-HMK 336/3.maddesi uyarınca kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay'a yapılır.Davalı vekilinin yerel mahkeme hükmünü temyiz ile birlikte adli yardım talep ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda adli yardım talebini inceleme yetkisi Yargıtay'a aittir....
Aynı Kanun’un adli yardım talebinin incelenmesi başlıklı 337.maddesinde mahkemenin, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebileceği düzenlenmiş, 11.04.2013 gün ve 6459 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen cümle ile de, talep hâlinde incelemenin duruşmalı olarak yapılacağı, adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebinin açıkça belirtileceği düzenlemesi getirilmiştir....
Hukuk Dairesinin ″adli yardım talebinin reddine″ ilişkin 04.02.2021 tarih ve 2021/567-1073 sayılı kararına karşı ititraz edilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK′nın 337/2. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmekle, evrak üzerinden yapılan inceleme sonucunda: Davacı ...′ın, İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı şikayet davasının dava şartı yokluğundan reddine ilişkin 2017/471 E. sayılı karara karşı 07.12.2017 tarihli dilekçesi ile adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulunmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2018/570-1106 sayılı ilamı ile adli yardım talebi reddedilmiş, gerekli harç ve giderlerin davacı tarafça karşılanması için dosya Mahkemesi’ne iade edilmiş, davacı 18.06.2018 tarihli dilekçesi ile adli yardım talepli olarak adli yardım talebinin reddine ilişkin karara karşı itirazda bulunmuş, ......
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Hükmü temyiz eden davacı vasisinin adli yardım talebinin REDDİNE, 2- Kararın, adli yardım talebi reddedilen tarafa mahkemesince tebliğine, 3- Adli yardım talebi reddedilen tarafın HMK’nın 337/2. maddesi uyarınca bir hafta içinde mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edebileceğine, 4-Adli yardım talebinin reddi kararına karşı süresi içinde itiraz edilmesi halinde, dosyanın HMK’nın 337/2. maddesi uyarınca itirazı incelemekle görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere Dairemize gönderilmesi, 5-Adli yardım talebinin reddi kararına karşı itiraz edilmemesi veya itirazın reddedilmesi halinde; HMUK’nın 434/3....
Davanın karara bağlanmasından sonra davalı kooperatif vekili mahkemeye verdiği 05.11.2013 tarihli dilekçeyle adli yardım talebinde bulunmuş, mahkemenin 05.11.2013 tarih 2012/89 E. sayılı ek kararıyla davalının adli yardım talebi kabul edilerek ödenmesi gereken temyiz harç ve masraflarının ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere şimdilik devlet ödeneğinden karşılanmasına karar verilmiştir. Davalı vekili adli yardım talebinin kabulünden sonra verdiği 06.11.2013 tarihli dilekçeyle mahkeme kararını duruşma istemli olarak temyiz etmiş, adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz harç ve masraflarını yatırmamıştır. Davalı vekilince adli yardım talebi davanın karara bağlanmasından sonra kanun yoluna başvuru aşamasında yapılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 336/3. maddesinde kanun yollarına başvuru sırasındaki adli yardım talebinin Yargıtay'a yapılacağı düzenlenmiştir....
İade üzerine adli yardım talepli olduğu gerekçesi ile eksiklik giderilmeden dosya tekrar Dairemize gönderilmiştir. 23.11.2012 tarihli celsede davacı adli yardım talebinde bulunmuş ve davacının adli yardım talebi kabul edildiği halde, henüz kendisine tebligat yapılamayan ve adli yardım talebi de bulunmayan davalının adli yardım talebi varmış gibi maddi hata sonucu "davalının" adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. Adli yardım talebinin davacı açısından kabul edildiği ve davalının bu yönde bir talebi olmadığı anlaşıldığından, dosyanın 23.01.2014 tarihli ilamımızda belirtilen eksikliklerin giderilmesi yönünde mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.13.03.2014 (Prş.)...
/a), "Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder."(335/3), "Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır." (336/3), Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır." (336/...), Adli yardım, daha önce yapılan yargılama giderlerini kapsamaz." (337/3), Adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devletçe ödenen avanslar dava veya takip sonunda haksız çıkan kişiden tahsil olunur." (339/...) şeklinde düzenleme altına alınmıştır. ...) Dosyadaki belgelerden adli yardım şartlarının oluştuğu anlaşılmakla Hukuk Muhakemeleri Kanununun 336. maddesi gereğince davalının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Adli yardım talebini içeren dilekçe ile dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; adli yardım talebinde bulunan davalı, bu talebini mali durumunu göstermeye yeterli bir belgeye dayandırmadığından, adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-HMK'nın 6459 sayılı yasa ile değişik 337/2. Maddesi uyarınca; “Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir.”...