Aile Mahkemesinin 2009/372 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verildiğini, çocuklardan... lehine aylık 200 TL iştirak nafakası takdir edildiğini, aradan geçen süreçte söz konusu nafakanın küçüğün ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini, müvekkili Kardelen lehine ise ... 2.Aile Mahkemesinin 2010/784 Esas sayılı dosyasında 350 TL yardım nafakasına hükmolunduğunu, müvekkilinin .... ülkesinde mühendislik fakültesinde okuduğunu, takdir olunan 350 TL nafakanın müvekkili...n ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek,... lehine hükmolunan 200 TL iştirak nafakasının 400 TL'ye Kardelen lehine hükmolunan 350 TL yardım nafakasının aylık 750 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ...'...
aylık 1.500 TL ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Göktuğ Muhammed için bağlanan iştirak nafakasının aylık 1.000 TLye yükseltilmesine, reşit olan müşterek çocuk Hasan Efdal için aylık 1.000 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Davada, her ne kadar iştirak nafakasının artırılmasını istemişlerse de; aslında talepleri yardım nafakasına ilişkin bulunmaktadır. Zira, iştirak nafakası; küçüğün reşit olmasıyla kanunen kendiliğinden sona erer (TMK.nun 328/1. maddesi) . Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile iştirak nafakasının artırılması biçiminde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden , bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci maddesindeki " davacı ...'ın aylık 100 TL 'lik nafakasının aylık 200 TL'ye, davacılar ... ve ...'ın aylık 50 TL'lik nafakalarının ise ayrı ayrı 125 TL'ye yükseltilerek" ifadesinin çıkartılarak yerine "davacı ...'ın aylık 100 TL'lik nafakasının aylık 200 TL'ye yükseltilmesine, davacılar ... ve ... içinse 125'er TL yardım nafakası takdirine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.4.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının işinden çıkarıldığını,maddi zorluğa düştüğünü, evlendiğini ileri sürerek; aylık 800.00. - TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mümkün değil ise indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davacının İtalyanca çeviri yaptığını, yedi odalı evde oturduğunu, maddi durumunun iyi olduğunu belirterek; davanın reddini istemiştir . Mahkemece; davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2017/869 E- 2017/1085 Karar sayılı ilamı ile davacı T1 (Suçukıran) lehine hükmedilen aylık 200,00 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL arttırımı ile aylık 300,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kısmen kabulünü istinaf etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kısmen kabul edilmesini, davanın reddine karar verilmemesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yardım nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılıkararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. maddesinde yer alan "...davanın kesinleşmesinden itibaren aylık 600,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine..." ifadesinin hükümden çıkartılarak yerine "...dava tarihinden itibaren aylık 600,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine..." ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK'nın 438. maddesinin 7. bendi uyarınca, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/787 Esas 2016/129 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan aylık 270,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 215,00 TL arttırılmak suretiyle 485,00 TL yoksulluk nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı Emin Kumru'nun davasının REDDİNE, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılardan T2 vekili kararı, reddedilen yardım nafakası yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı ve yardım nafakası isteminden ibarettir. İlk Derece Mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakası artırım talebi kısmen kabul edilmiş, cari aylık 270,00 TL olan nafaka 215,00 TL artırılarak aylık 485,00 TL'ye yükseltilmiştir. Yoksulluk nafakasının artırım kararına karşı taraflar istinaf yoluna başvurmamışlardır. Bu itibarla yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Somut olayda, davacının dava tarihinde iştirak nafakası olarak 500 TL'sini halen davalıdan almaya devam ettiği anlaşılmaktadır....
in yıl yaz eğitimini Amerika'da alacağını, davacının birçok zorunlu giderinin bulunduğunu belirterek aylık 30.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline, nafaka miktarına her yıl TEFE/TÜFE oranında artış uygulanmasına, ödenmeyen nafakalara faiz işletilmesine, dava tarihinden itibaren aylık 15.000,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten tahsiline, kararın kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakasına yıllık TEFE/TÜFE oranında artış uygulanmasına, ödenmeyen nafakalar için yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.Dosya kapsamına göre; davalı lehine yardım nafakasına hükmedilen ...2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/414, 2010/39 sayılı sayılı dosyasında da davalının yetim maaşı aldığının ve ...'da hisselerinin bulunduğunun sabit olduğu davadan sonra davalı annenin sosyal ve mali durumunda iyileşme olmadığı gibi davacıların sosyal ve mali durumlarında bir kötüleşmenin bulunmadığı bu suretle nafaka yükümlüsü olan davacılar yönünden nafakanın kaldırılmasını gerektirecek bir durumun gerçekleşmediği, 74 yaşında olan ve yetim maaşı ile kirada oturan davalıya ödenen yardım nafakasının davacılar için kanuni bir ödev haline gelmiş olduğu gözetilmeden davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davalı lehine hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....