Aile Mahkemesi'nin 2009/936 Esas, 2010/559 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen yardım nafakasının aylık 300,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranda artırılmasına karar verildiği,bu nedenle kararın davalı lehine hükmedilen yardım nafakasının karar tarihi itibariyle ulaştığı miktar itibariyle kesinlik sınırının üzerinde kaldığı, davalının halen öğrenimine devam ettiği, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, davacı babadan yardım nafakası talep etme hakkı bulunduğu, yardım nafakasının kaldırılmasına ilişkin yasal koşulların oluşmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2009/936 Esas, 2010/559 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen yardım nafakasının aylık 300,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranda artırılmasına karar verildiği,bu nedenle kararın davalı lehine hükmedilen yardım nafakasının karar tarihi itibariyle ulaştığı miktar itibariyle kesinlik sınırının üzerinde kaldığı, davalının halen öğrenimine devam ettiği, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, davacı babadan yardım nafakası talep etme hakkı bulunduğu, yardım nafakasının kaldırılmasına ilişkin yasal koşulların oluşmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davacının üniversite öğrencisi olarak ihtiyaçları nazara alındığında; takdir edilen yardım nafakası miktarı az olup, TMK’nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci bendindeki "aylık 300 TL yardım nafakasının" ifadesinin çıkarılarak yerine "aylık 400 TL yardım nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 28.12.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yardım Nafakasının Kaldırılması-Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; davalı kızına ödediği aylık 450,00 TL yardım nafakasının kaldırılmasını, kendisine aylık 500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı tarafından istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Asıl dava yardım nafakası, birleşen dava önceden hükmedilen iştirak nafakasının artırılması taleplerine ilişkindir.( TMK m. 182, 326 ila 331 ve 364 m.leri) TMK'nun 364. maddesinde yardım nafakası yükümlüleri, 365. maddesinde ise dava hakkı ve koşulları belirlenmiştir. Buna göre yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek alt soy, üst soy ve kardeşler diğerinden yardım nafakası talep edebilir....
Aile Mahkemesi'nin 2016/235 Esas-547 karar sayılı ilamı ile nafakanın 220,00 TL'ye yükseltildiğini, davalının ekonomik durumunun tam olarak bilinmediğini ancak üzerine kayıtlı taşınmaz ve aracının bulunduğunu, kira ödemediğini, emekli maaş miktarının SGK'dan sorulması gerektiğini ileri sürerek müvekkili lehine hükmedilen aylık 220,00 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1000,00 TL'ye yükseltilmesini ve ekonomik olarak yoksulluk içinde olan müvekkili lehine adli yardım kararı verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; İzmir 12. Aile Mahkemesi'nin 2014/221 Esas-313 Karar sayılı dava dosyası ve İzmir 9....
hale geleceğini, bu nedenlerle aylık 3.000,00- TL. yardım nafakasının davalıdan tahsiline, nafakanın yıllık TEFE TÜFE oranında artırılmasına, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin öğrenci olduğunu, herhangibir gelirinin olmadığını, geçiminin annesi tarafından karşılandığını ileri sürerek 150 TL, bu sebeple iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iştirak nafakasının davacının 18 yaşını ikmal etmesiyle kalktığı anlaşıldığından aylık 200 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar Mahkemece, davacının talebi yoksulluk nafakası hukuki nitelendirilmesi yapılarak hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de; dava niteliği itibari ile yardım nafakası talebine ilişkindir....
Davada; 2009 yılından itibaren aylık 150 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 600 TL daha arttırılması, 750 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi talep edilmiş; mahkemece 150 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde aylık 400 TL'ye yükseltilmesine ve yardım nafakası olarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir . Dosya içeriğinden; davacının 12.10.1992 doğumlu olup, eldeki artırım davasını vekili aracılığı ile 23.10.2012 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır. Her nekadar mahkemece talep; iştirak nafakasının artırılması istemi olarak değerlendirilmiş ise de; dava niteliği itibari ile yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK'nın 364/1 maddesi gereğince; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....