Davalı tarafından yerel mahkeme kararına karşı nafaka miktarının fahiş olduğu, davanın yanlış açıldığını ve yardım nafakasına dönüştürülmesinin iddianın genişletilmesi kapsamında olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de: yerel mahkemece toplanan deliller neticesinde, üniversite eğitimine devam eden ve kendisine ait bir geliri bulunmayan davacı lehine tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi çerçevesinde yardım nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, hükmedilen yardım nafakası miktarının yerinde olduğu ayrıca her ne kadar dava dilekçesinde dava iştirak nafakasının artırılması şeklinde açılmış ise de; usulüne uygun ön inceleme tebliğine rağmen, ön inceleme duruşmasına katılmayan davalının, yokluğunda yerel mahkeme hakimi tarafından HMK 31.maddesi kapsamında açıklama yapması konusunda davacı vekiline süre verildiği, davacı vekili tarafından talep açıklama dilekçesi ile müvekkilinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması - azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacının dava dilekçesinde adli yardım talebinde bulunulmuş, ancak mahkeme tarafından 26/08/2014 tarihinde tensiben adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz harcı yatırılarak ve adli yardım talep edilerek temyiz edilmiştir. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 465 ilâ 472 maddelerinde (HMK.'nun 334 ve devamı maddelerinde) düzenlenmiş olup; HMK'nun 336/3.maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabilir....
TMK'nun 176/4 maddesi ''Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir'' hükmünü içermektedir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, davacı kadının asgari ücretle çalıştığı, davalı erkeğin ise asker olarak çalıştığı, yeni bir evlilik yaptığı, 1.200,00 TL kira ödediği, kadının aylık geliri ve ödenen nafaka miktarı dikkate alındığında kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması yönündeki talebinin reddinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ayına kadar çalışmasının bulunduğunu, davacının okuduğu okulun açık öğretim lisesi olup ilk kaydının yapıldığı 2009 yılından bu yana aradan geçen 12 yıllık süreç içinde okulunu bitirmemesinin, 2018 yılından 2019 yılına kadar SSK çalışanı olarak görünmesinin, dikkate alındığında davacının sırf babasından nafaka alabilmek lise kaydını yenilettiğini, davacının halen 30 yaşında olduğu ve yardım nafakasının artırılması şartlarının oluşmadığınin anlaşıldığını, dosya içinde toplanan tüm delil durumuna göre davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 650,00- TL yardım nafakasının 1.500,00TL’ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; hali hazırda ödemekte olduğu yardım nafakasında artış yapılmamasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABULÜ ile; Fatsa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 23/06/2020 tarih, 2018/467 E, 2020/213 K, sayılı kararı ile T.C Kimlik Numaralı davacı T1 lehine taktir edilen aylık 650,00- TL yardım nafakasının dava tarihi itibariyle 750,00.-TL arttırılarak aylık 1.400,00....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Azaltılması, Yoksulluk Nafakasının :Kaldırılması-İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Artırılması :Protokolün Uyarlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından duruşma talepli olarak asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, birleşen davanın kabul edilen kısmı yönünden; davalı- davacı tarafından ise katılma yoluyla birleşen davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmişse de; iştirak nafakasının azaltılması/artırılması, yoksulluk nafakasının artırılması/kaldırılması, protokolün uyarlanmasına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşmalı olarak incelenmemektedir....
Mahkemece; müşterek çocuk ... 18 yaşını doldurmuş olduğundan, davayı re’sen ya da vekil aracılığı ile takip etmesi gerektiği gibi 18 yaşını ikmal etmiş olduğundan, iştirak nafakası yardım nafakasına dönüşeceğinden... yönünden bu nedenle, diğer davacılar bakımından da önceki mahkeme kararının 27.10.2011 tarihinde kesinleştiği ve davanın 23.05.2011 tarihinde açıldığı, bu tarihler itibariyle davacının gelirinde kötüleşme olmadığı gibi, davalının da gelirinde herhangi bir artış olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.Müşterek çocuk ... ’un iştirak nafakasının artırılmasına yönelik olarak; babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer (TMK 328/1 md.). ... 23.08.1993 doğumlu olup, yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılmasına göre, çocuğun rüşte erdiği güne kadar iştirak nafakasının artırılması gerektiğinin gözönüne alınmaması doğru değildir....
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 125 TL'den 175 TL'ye artırmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, tarafların 2003 yılında boşandıkları, boşanma ilamı ile 100 TL yoksulluk, 100 TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 28.03.2005 tarihinde açılan nafaka artırma davası ile nafakanın 100 TL'den 125 TL'ye artırıldığı, bu davanın ise 06.08.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Asıl davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının indirilmesi talep edilmiştir....
Mahkemece; tensip zaptı ile birlikte dava tarihinden geçerli olmak üzere tedbiren 400,00 TL nafakaya hükmedilmiş, yapılan yargılama neticesinde de; davanın kısmen kabulüne, 02/03/2013 tarihinde davacı için belirlenmiş olan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynen devam etmesine, karar kesinleştikten sonra aylık 600,00 TL'ye çıkartılarak yardım nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; mahiyeti itibarı ile istenilen nafaka yardım nafakasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki "yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "iştirak nafakasının artırılması" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, reddedilen velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması ile iştirak nafakasının artırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...