DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, davanın 06/12/2021 tarihinde açıldığı, artırılması istenilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden sonra 13/04/2022, iştirak nafakasının ise 13/12/2021 tarihinde kesinleştiği, bu hali ile dava tarihi itibariyle artırılacak kesinleşmiş bir nafaka hükmünün bulunmadığı gözetildiğinde kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; Davanın reddine karar verilmesinde, Her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacının istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARABÜK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2015 NUMARASI : 2015/72-2015/264 Taraflar arasında görülen yardım nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6.45 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi. 36.15.TL.Harç 27.70.TL.Peşin _____________ 6.45.TL.Bakiye...
Davada; reşit olan davacı, davalı babasından eğitimine devam edebilmek için aylık 250,00 TL yardım nafakası talep etmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 100,00 TL yardım nafakasının tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Somut olayda, nafakanın dava tarihinden itibaren tahsiline karar vermek gerekirken, belirtilmemiş olması doğru görülmemiştir....
Yukarıda anılan ilkeler uyarınca; davacının giderleri, nafaka yükümlüsü babanın geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, daha uygun bir miktar yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabul şekline göre;hükmedilen yardım nafakasının başlangıç tarihi karar tarihi olarak belirlenmiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, nafakaya dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın karar tarihinden itibaren tahsiline yönelik hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
değerleme oranının artırılması öngörülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince her ne kadar iştirak nafakasının arttırılması şeklinde dava açılmış ise de davacının ergin olması ile iştirak nafakasının bittiğini talebin yardım nafakası olarak değerlendirilerek aylık 3000 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle: davanın tam kabulünün hatalı olduğunun annesinin gelirinin araştırılmadığını, hükmedilen nafakanın fahiş olduğunu, 1,5 yılda maaşına gelen artışa göre bile hükmedilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava yardım nafakasının arttırılmasına ilişkindir....
Dolayısı ile artırılması istenebilecek bir iştirak nafakası bulunmamaktadır. Bununla birlikte davacı dava dilekçesinde eğitimine devam ettiğini belirterek, nafakanın artırılması yönünde talepte bulunmuştur. TMK.nun 328/1.maddesinde "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" hükmü ile iştirak nafakasından bahsedilse de, aynı kanunun 364/1.maddesinde "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür" denilmekle yardım nafakasından söz edilmiştir. Dava dilekçesinde iştirak nafakası olarak bahsedilse de, davada, TMK.nun 364/1.maddesi gereğince yoksul durumda olan (reşit) davacı için davalı babadan yardım nafakası talep edilmektedir. Bu durumda, mahkemece; davacının davalı babasından yardım nafakası talep edebilme koşullarının oluşup oluşmadığını inceledikten sonra oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması (asıl dava) ve yardım nafakası (birleşen davanın) mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ... Ulu Vekili asıl dava dilekçesinde; 2013 yılında müşterek çoçuk yönünden hükmolunan 150 TL iştirak nafakasının müşterek çoçuğunu yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması nedeniyle yetersiz kaldığını beyanla, müşterek çocuk için hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Asıl dava yardım nafakası, birleşen dava önceden hükmedilen iştirak nafakasının artırılması taleplerine ilişkindir.( TMK m. 182, 326 ila 331 ve 364 m.leri) TMK'nun 364. maddesinde yardım nafakası yükümlüleri, 365. maddesinde ise dava hakkı ve koşulları belirlenmiştir. Buna göre yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek alt soy, üst soy ve kardeşler diğerinden yardım nafakası talep edebilir....
Bu itibarla; mahkemece, hükmolunan nafakanın dava tarihinden başlatılması gerektiği; davanın kısmen kabulüne karar verilmekle, davacının davada haklı çıktığı, gözardı edilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi hususları doğru değilse de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1.bendinde yer alan; "...300 TL yardım nafakasının karar tarihinden itibaren..." ifadesinin, "...300 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren...", 2. bendinde yer alan;"...harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına" ifadesinin "...harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına" ve 3. bendinde yer alan; "Davanın açılmasında davalının kusuru bulunmaması sebebiyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına" ifadesinin çıkartılarak, yerine “Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin talep halinde davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine ve karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca...