Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonrasında mahkemece erkeğin kusurunun ispatlanamadığından bahisle davanın reddine hükmedilmiş, verilen hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmekle, bölge adliye mahkemesince, davacı kadının itirazı esastan reddedilmiştir. Karar yukarıda gösterildiği gibi temyiz edilmiştir. Davacı kadın eldeki davadan önce davalı erkek aleyhine tedbir nafakası istemli dava açmış, bu davada Şanlıurfa 2....

    nun 364/1.maddesinde ise; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür", TMK.'nun 365/2 maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemelerine yer verilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

    Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....

    Davada; müşterek çocukların her biri için aylık 500,00 TL yardım nafakası talep edilmiş, mahkemece her biri için 125,00 TL nafakaya hükmedilerek, aylık 375,00 TL yönünden davacının talebi reddedilmiştir. Her bir çocuk yönünden reddedilen yardım nafakası miktarının yıllık toplamı 5.880,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, reddedilen yıllık iştirak nafakası miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352). Yukarıda açıklanan nedenlerle; her bir çocuk yönünden reddedilen nafaka miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    GEREKÇE : Dava; yardım nafakası isteğine ilişkindir. Davalının istinaf talebinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E - 2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibariyle miktar veya değeri beş bin sekiz yüz seksen (5.880,00) Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Davada, hükmedilen yardım nafakası miktarı aylık 300,00 TL'den yıllık 3.600,00 TL olup, 5.880,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, hükmedilen yardım nafakası miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352)....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2022 NUMARASI : 2021/825 ESAS-2022/279 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; annesi ile babasının devam eden bir boşanma davası olup ayrı olduklarını, 21 yaşında olduğunu ve üniversite okuduğunu, hiçbir gelirinin olmadığını, eğitim giderleri ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek dava tarihinden itibaren lehine aylık 1.500- TL yardım nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile;davacı ... için dava tarihinden itibaren aylık 200 TL yardım nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine;müşterek çocuklar ... yönünden de dava tarihinden itibaren aylık 200'er TL yardım nafakalarının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar davacı kadın ve müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı ve müşterek çocuklar için hükmedilen nafakaların yardım nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      Ancak, hüküm altına alınan nafaka nitelik itibariyle yardım nafakası iken mahkemece kararda tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci bendinde yer alan ‘tedbir’ kelimesinin kaldırılarak yerine ‘yardım‘ ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.75.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 15.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        nin davalı ile evli olup ayrı yaşaması nedeniyle takdir edilen nafakanın hukuken tedbir nafakası niteliğinde olmasına karşın mahkemece yardım nafakası olarak nitelendirilmesi doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.Bu itibarla mahkeme kararının hüküm fıkrasının üçüncü satırında yazılı bulunan “...yardım...” sözcüğünün silinerek yerine “...tedbir...” sözcüğünün yazılmasına, kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 14.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Ancak, davada; ayrı yaşamada haklılık iddiasına dayalı olarak, davacı eş ve küçük çocuklar için tedbir nafakası istenilmiştir. Mahkemece kurulan hükümde, yardım nafakası olarak nitelendirilmiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci ve üçüncü maddelerindeki "yardım" ifadesinin çıkartılarak yerine "tedbir" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 14.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu