WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının iştirak veyardım nafakası talebinin kısmen kabulü ile, aylık 500 TL iştirak nafakasının davalı baba Emrah'tan, aylık 300 TL yardım nafakasının davalı T3 ten, aylık 500 TL yardım nafakasının da davalı T4 alınarak davacıya verilmesine, davalı vekilinin bu celse talep ettiği müşterek çocuk ile davalı İsmail ve Huriye arasında kişisel görüş tesisi hususunun yazılı yargılama usulüne tabi farklı bir dava konusu olduğu gözetilerek talep hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

GEREKÇE : Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler (TMK m.328/2). Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür (TMK m.364/1)....

nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir....

    TMK 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07/06/1998 gün, 1998/656 E.- 1998/688 K.sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nev'i sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir....

      Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK'nın 364/1.maddesi gereğince; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 328/2.maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Hukuk Genel Kurulu'nun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kısmen kabulü ile aylık 1.700 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın kararın kesinleşme tarihi esas alınarak her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; nafakanın yetersiz olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; yardım nafakası ( TMK'nın 364 vd maddeleri) isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı babanın istinaf başvurusu bulunmadığına göre yardım nafakası koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılmasına gerek yoktur....

        Davalı vekili; davacı ve annesinin boşanma sırasında herhangi bir nafaka talep etmediklerini, davacının bu zamana kadar kendisini arayıp sormadığını, davacı dışında üniversiteye hazırlanan iki çocuğu daha olduğunu, kendisinin ise hediyelik eşya dükkanında sigortalı olarak çalıştığını, yardım edecek maddi gücü olmadığını belirterek davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı yararına aylık 250 TL yardım nafakası takdirine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 250 TL nafakanın, davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

          Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin anne babasının 1997 yılında boşandıklarını, müvekkiline bugüne kadar annesinin baktığını, öğrenci olan müvekkilinin 11.05.2013 günü reşit olduğunu belirterek; aylık 750,00 TL yardım nafakasının davalı babadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile aylık 250,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından, davalının 18 yıldır kızına icra yoluyla nafaka verdiği, başka herhangi bir katkısının bulunmadığı, bu nedenle takdir edilen nafakanın çok az olduğu belirtilerek temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir....

            (TMK.md. 328/2) Ergin çocuk, koşulları varsa ana ve babasından yardım nafakası talebinde bulunabilir. (TMK. md. 364) Tarafların müşterek çocuğu ... 30.06.2010 tarihinde ergin olmuş olup, öğrenim hayatı da devam etmemektedir. O halde ergin olduğu tarihe kadar iştirak nafakası, takdiri ile yetinilmesi gerekirken, usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde yardım nafakasına da hükmedilmiş olması doğru değildir. Ancak bu yön yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. (HUMK. md. 438/7) SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan “...'...

              K... yararına 300,00.TL yardım nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, tarafların Tettnag Sulh Mahkemesinin 10/01/2006 tarihinden kesinleşen kararının tenfizi ile boşandıkları, bu nedenle müşterek çocuk için hükmolunacak nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, mahkemece yardım nafakası olarak nitelendirilmesi doğru değilse de; bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1.maddesinde yer alan “…yardım…” kelimesinin “…iştirak…” olarak düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu