Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2016/113 KARAR NO : 2021/825 DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/02/2016 KARAR TARİHİ : 11/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, SS ... Sitesi Konut Yapı Kooperatifin üyesi iken 2007 yılında kooperatiften ayrıldığını ve ödemiş olduğu aidatlarının iadesi için açtığı davanın Ankara ... Ticaret Mahkemesinde ... esas ile görüldüğünü ve 20/01/2015 tarihinde karara çıktığını, bu ilam istinaden Ankara ......

    ye ait olup patlayan ana su borusu nedeniyle taşan suların, davacı tarafından sigortalanan yer dışında dört ayrı yerde daha su basmasına sebep olduğu, sigortalı işyerinden 10 ton su tahliye edildiği tespitleri yapılmıştır. 818 sayılı BK'nun 58. maddesinde düzenlenen yapı eseri malikinin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, yapı eseri malikinin illiyet bağını kesen belirli hallerde zarardan sorumluluğunun ortadan kalkacağı izahtan uzaktır....

      Somut olayda; davacı, olay tarihi olan 20/12/2009 tarihinde davalının evinde başlayan yangının kendine ait eve sıçrayarak zarara sebep olduğunu iddia etmekte olup, buna göre dava konusu uyuşmazlığın 818 sayılı BK'nın 58. maddesinde (6098 sayılı TBK'nın 69. maddesi) kusursuz sorumluluk başlığı altında düzenlenen yapı malikinin sorumluluğu ilkeleri gereğince çözümlenmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek, haksız fiil hükümleri gereğince yapılan değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        .-... ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan ve özellikle dosyadaki yapı kullanım izin belgelerinin kısmi kullanıma ilişkin olduğu dikkate alınarak, davacı -karşı davalı yüklenici vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. ...-Davalı-karşı davacı arsa malikinin karar düzeltme isteminin incelemesine gelince, yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin .... maddesi gereğince bir kısım bağımsız bölümlerin ferağının yapı kullanım izin belgesi alınması şartına bağlı olduğu halde davacı-karşı davalı yüklenici yanca bu gereğin yerine getirilmediği, keza yapılan yargılama sonucunda davalı-karşı davacı arsa malikinin gecikme tazminatı alacağının bulunduğu saptandığından dava açılmasına davalı-karşı davacının neden olduğu ileri sürülemeyeceğine göre, arsa malikinin vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerekirken, aksi yönde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

          Gerçekten başkasına ait çap içersine yapı yapılması ile bunun mülkiyeti arazi sahibine ait olmakta ve sonuçta, yapıda kullanılan malzemenin maliki malzemesi üzerindeki hakkını kaybetmektedir. Kayıt malikinin mülkiyet hakkı kapsamındaki yere yapılan yapının yıkımını istemesi durumunda ondan istisnalar dışında tazminat talep edilemez. Türk Medeni Kanununun 718.maddesinin 2.fıkrasında "yasal sınırlamalar" olarak sözkonusu yapılan bu istisnalar ise bir kimseye ait arazideki yapıya başka bir kişinin üst hakkına dayanarak inşaat yapıp malik olması bir araziden geçen su, elektrik, gaz gibi mecraların bunların ait işletmelerin mülkiyetine tabi bulunması ve nihayet başkasının arazisine, taşkın inşaat yapılması durumunda taşan kısmın yapı malikinin mülkiyetine tabi olma imkanıdır. Türk Medeni Kanununun dışında 3194 sayılı İmar Kanunun 18.maddesinde mülkiyetin arzın malikinden başkasına ait olmasına olanak tanımıştır....

            Hazinesine ait taşınmazı geçerli bir kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığını ispat edemeyen davacının iyiniyet iddiasının kabul edilemeyeceği, davacıya ait olan ağaç ve yapılar için TMK'nun 723/son maddesine göre arazi malikinin, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlü olduğu, hükmedilecek miktarın davacının yaptığı giderler olmayıp, malzemeler nedeniyle taşınmaz malikinin zenginleştiği miktar olduğundan bu hususlara değinmeyen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesisinin yanlış olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur.Davacı taraf, birleşen dosyadaki dilekçesi ile, dava konusu taşınmazda mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda, tazminat alacağının 228.198,43 TL olarak hesaplanması ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL tazminata hükmedilmesi nedeniyle saklı tutulan 218.198,43 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir....

              TBK'nun 69. maddesi gereğince "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır." yapı malikinin sorumluluğu, giderim yükümlülüğü belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 s. TBK'nun 52. maddesine göre "birlikte kusurun tespiti halinde" indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. 4721 s....

              Eş söyleyiş ile burada yapı maliki, gerekli özeni gösterdiğini ispat etmek suretiyle sorumluluktan kurtulamaz. İşte bu nedenle yapı malikinin sorumluluğu, kurtuluş kanıtı getirilemeyen “ağırlaştırılmış özen sorumluluğu” olmakta ve tehlike sorumluluğuna yaklaşmaktadır. Tehlike sorumluluğunda da özel kurtuluş nedenleri yoktur. Sadece genel kurtuluş nedeni olan illiyet bağını kesen sebepler sorumluluğu ortadan kaldırır (Fikret Eren Borçlar Kanunu Genel Hükümler s. 646 ) Türk Borçlar Kanunu’nun 69. maddesi kapsamında, sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bir bina veya yapı eseri malikinin BK’nın 58. maddesine göre sorumlu tutulabilmesi için, zararın, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden doğduğu ispatlanmalıdır....

                Davalıların yaratılan artı değerin ./.. yarısı olan 4.611,43 YTL tazminat ile yükümlü kılınması gerekirken, mahkemece davacının tapu kayıt malikinin mirasçısı ve terekede 1/2 payı olduğu hususları gözden kaçırılarak yaratılan artı değerin tamamından sorumlu olacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 21.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi...

                  davalının bu itirazını kabul etmenin mümkün olmadığı çünkü Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinde gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat malikinin ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekte yükümlü olduğu gerekçeleriyle itirazın kaldırılması ile takibin devamı, %40’dan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiş, mahkemece davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmakla uyuşmazlıkta, kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiği gerekçeleri ile görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu