Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, bina malikinin hukuki sorumluluğundan kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 3. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK'nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

      Uyuşmazlık hasarın davalının sorumluluğundan olan orta gerilim şebeke hattından kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında toplanmamaktadır. Davalının sorumluluğunun dayanağı bina ve yapı malikinin kusursuz sorumluluğunu düzenleyen TBK'nın 69.maddesidir. Buna göre; bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluk da bir haksız fiil sorumluluğu olup kusur dışında diğer şartların gerçekleşmesi halinde yani hukuka aykırı bir fiil, zarar ve illiyet bağının bulunması halinde davalının zarardan sorumlu tutulması mümkündür. Zarar gören fiili, zararı ve bu ikisi arasındaki illiyet bağını ortaya koymakla yükümlüdür. Bina veya yapı maliki illiyet bağını kesen sebeplerin varlığını kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabilir....

        Ancak, malzeme sahibinin yasadan kaynaklanan ikinci hakkı tazminat talebidir. Arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması nedeniyle yapının yıkılamaması durumunda arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 723. maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişecektir. Somut uyuşmazlıkta, Elbistan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/323 Esas, 2003/669 Karar sayılı dava dosyasında, dava konusu edilen taşınmazların yıkılmasının fahiş zarar doğuracağı saptanmış olup, davacı ...'ün müdahalesinin men'i talebi kabul edilirken kal talebi reddedilmiş, hüküm 12.02.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Bu saptamalar ışığında; davacı ...'ın Türk Medeni Kanununun 723. maddesi uyarınca tazminat isteme hakkı bulunduğu sabittir....

          Bu durumda arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Somut olayda, davacıların iyiniyetli olduğu kanıtlanamadığından davalı arsa sahibinden bina bedeli değil, malzemenin kendisi yönünden taşıdığı en az değeri tahsil edilmelidir. Bu itibarla mahkemece davalının, davacılara ödemesi gerekli olan tazminat miktarının, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinin hakime tanıdığı takdir yetkisinden yararlanılarak hesaplanması ve her bir dava konusu yapı yönünden hesaplanan tazminat miktarının ayrı ayrı 1/2 oranında o binanın yapımına katkıda bulunan davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

            Türk Medeni Kanununun 722. maddesinde bir kimsenin başkasının arazisi üzerine yapı inşa etmesinden bahsedilmekte olup Dairemizin yerleşik uygulamasına göre de kat ilavesi suretiyle yapılan inşaatlar nedeniyle temliken tescil talebinde bulunulamaz. Davacının tazminat talebine gelince; Bilindiği üzere başkasının taşınmazına temelli ve kalıcı nitelikte yapı inşa edilmesi durumunda, Türk Medeni Kanununun 684. ve 718. maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Bu konumdaki taşınmazın maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişki Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde düzenlenmiştir. Davacının temliken tescil talebi reddedildiğine göre yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerekir....

              BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK'nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

                Ancak; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 69. maddesinde yapı malikinin sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre; '' Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür '' . . Yapı malikinin yapının verdiği zarardan sorumluluğu, yapı dolayısıyla kabul edilen bir sorumluluk olduğundan niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden olan ''olağan sebep sorumluluğu''dur. Burada malike kurtluluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Bu nedenle malik zararın meydana gelmemesi için gerekli özen ve dikkati gösterdiğini ispat etse dahi sorumluluktan kurtulamaz, Bu nedenle buradaki sorumluluk ağırlaştırılmış sebep sorumluluğudur. Ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. (....., Haksız Fiil Sorumluluğu ve Tazminat Hukuku, ....baskı, syf 327) Somut olayda; davalı ...'...

                  Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz (bu yönde, HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3- 439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı). Yangın sonrası Belediyenin itfaiye birimince tutulan tutanakta; işyerinin içinde bulunan elektrik kablosunun kontaklık yapması sonucu yangın çıktığı belirtilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da yangının elektrik tesisatından kaynaklandığı kabul edilmiştir. Davalı tarafından, davacının elektrik tesisatına müdahale ettiği iddia ve ispat edilmemiştir....

                  Bu nedenle zarara sebep olan yapı bozukluğu veya bakım noksanlığı insan davranışı dışında umulmayan bir olaya veya üçüncü kişinin fiiline dayansa bile malik sorumlu olur. Yapım bozukluğu veya bakım noksanlığı bir anlamda özen veya gözetim yükümlülüğünün ihlaliyle ilgili bulunmakla birlikte, diğer kusursuz sorumluluk hâllerinin (BK m. 55-56, TMK m. 369) aksine yapı eseri malikine bir kurtuluş kanıtı getirilmemiştir. Bu itibarla zarar, yapım bozukluluğu veya bakım noksanlığından ileri gelmekteyse, malik, zararın meydana gelmemesi için yapının yapım ve bakımı için durumun gerekli kıldığı her türlü özeni göstermiş olduğunu ispat etse dahi sorumluluktan kurtulamayacaktır. Dolayısıyla burada yapı malikine kurtuluş kanıtı getirme imkânını tanınmamakla ağırlaştırılmış bir sebep sorumluluğu öngörülmüştür. 18....

                    UYAP Entegrasyonu