Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacının iddiasına göre uyuşmazlığın bina malikinin sorumluluğundan kaynaklanmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Ne varki daha önce 2 defa aidiyet kararı verildiğinden dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine 15/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu noktada “yapı malikinin sorumluluğuna ” ilişkin olarak, kusursuz sorumluluk/ağırlaştırılmış sebep/ağırlaştırılmış objektif sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağında doktrinde ve uygulamada görüş birliği bulunmaktadır. Yapı malikinin sorumluluğu, bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk, niteliği itibariyle bir kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. TBK’nın 69. maddesinde (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 58. Maddesi), yapı malikinin giderim yükümlülüğü düzenlenmiş olup, anılan maddenin birinci fıkrasında; "Bir binanın veya diğer yapı eserinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür" denilmektedir. Burada, yasa koyucu bozuk yapılan bir yapı eserinden zarar görenlere mümkün olduğu kadar basit ve dolaysız bir tazmin imkânı sağlayarak onları korumaktadır....

      Diğer taraftan koşulların gerçekleşmemesi nedeniyle tescil mümkün olmaması hâlinde arsa maliki tarafından yıkım talep edilmediğiya da aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin, malzeme malikine bir tazminat vermesi gerektiği ve tazminat miktarının malzeme malikinin iyi niyetli olup olmamasına göre belirleneceği hususu TMK’nın 723’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Malzeme sahibinin iyi niyetli olması hâlinde arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlü olacağına ilişkin, TMK’nın 723’üncü maddesinde sözü edilen “uygun tazminat” sözcüğünden, salt inşaat bedeli değil, olayın özelliğine göre, aynı Kanun’un 4’üncü maddesinden aldığı yetkiye dayanarak hâkimin takdir edeceği en uygun bedel (asgari levazım bedeli) ile taşınmaz maliki yönünden yapının sübjektif (öznel) olarak taşıdığı değer anlaşılmalıdır....

        bozulduğu, bu nedenle asıl davadaki tescil istemi ile birleşen davadaki arsa malikinin müspet zarar isteminin reddi gerektiği, geçersiz sözleşmeyle kararlaştırılan cezai şartın istenmeyeceği ancak, karşı davada ... tarafından yüklenici hesabına havale edilen 37.000,00 TL'nin istenebileceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, arsa malikinin birleşen davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geriye etkili şekilde feshine,arsa malikinin maddi ve manevi tazminat isteğinin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile cezai şart isteminin reddine, yapılan havalenin ... tarafından yapılması nedeniyle şirketin davasının reddi ile 37.000,00TL'nin karşı davada davalı arsa malikinden alınarak ...'...

          Davacı, sigortalı iş yerinde 27/07/2019 tarihinde meydana gelen hasar için 199822293 numaralı poliçe kapsamında ödenen bedelin yapı malikinin sorumluluğu çerçevesinde davalıdan rücuen tahsili isteminde bulunmuştur. Dava, yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69.maddesinde yer alan yapı malikinin sorumluluğu, “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Yapı sahibinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamaktadır....

          TMK’nun 723. maddesindeki düzenlemede ise; a)Malzeme sahibinin iyiniyetli olması halinde; aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerektiği, b)Malzeme sahibi iyi niyetli değilse; tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği belirtilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Davacı 11.04.1984 tarihli harici satış sözleşmesine dayanarak iyiniyetli olarak dava konusu taşınmazda bina yaptığını belirterek mülkiyet aktarımı olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunmuştur. Dosya içerisinde bulunan dava konusu 4969 ada 1 parsel (eski 2770) sayılı taşınmzın tapu kaydı incelendiğinde davalıların murisi... adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Davacı ise 11.04.1984 tarihli harici satış sözleşmesini davalılardan sadece ... ile yapmıştır....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2018/67 Esas KARAR NO : 2022/192 DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 26/01/2018 KARAR TARİHİ : 09/03/2022 YAZIM TARİHİ : 10/03/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi tarafından yangında hasar gören iş yerinin "iş yerim paket poliçesi" ile sigortalandığını, sigorta ettiren dava dışı şirketin 07/12/2016 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle oluşan hasarının müvekkilince ödendiğini, yangının başladığı 18/B numaralı taşınmazın malikinin davalı ..., kiracısının davalı ... şirketi olduğunu, davalı sigorta şirketinin ise davalı kiracının sigorta şirketi olduğunu, müvekkilince 241.635,76 TL hasar bedelinin 13/01/2017 tarihinde ödendiğini ve sigortalının halefi olduğunu...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesinden kaynaklanan sigorta ile ilgili rücuen tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi yoktur. TBK.nun 69. maddesine dayalı yapı malikinin sorumluluğuna dayanılmaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın bina ve yapı malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 15/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak, komşu taşınmaz malikinin veya o taşınmazda mülkiyetten başka ayni hak sahibi olup da zarar gören kimselerin taşınmaza elatıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 15 gün içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir. Yapının ilerlemesini, zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan sübjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır. (Durum ve koşulların haklı göstermesi) şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise, imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması, gibi hususlar anlaşılmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu