Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; 1- ) Dava Türk Borçlar Kanunu'nun 69. maddesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. TBK'nun 69. maddesi uyarınca bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Yapı malikinin sorumluluğu niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin varlığı durumunda (mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) sorumluluktan kurtulabilir. Yapı ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir....

Ayrıca, kusursuz zorumluluk türlerinden olan 6098 Sayılı TBK'nun 69 maddesi gereğince bir binanın veya yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden dolayı oluşan zararı gidermekle yükümlüdür. Yargıtay kararlarında, öğretide bina ve yapı malikinin sorumluluğunun objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" "olağan sebep sorumluluğu" olarak isimlendirilen bir kusursuz sorumluluk halidir. Zarar ile özen eksikliği arasında uygun nedensellik bağının sorumluluk için yeterli olup özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi durumlarda kusur aranmayacaktır. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir....

    Konut Yapı Ortaklığına hissedar olduğu ve bu ortaklık adına ödemeler yaptığı uyuşmazlık konusu değildir. Davacı, yapı ortaklığında kendilerine karşı idareci ortak konumunda olan müteahit davalıların arsa maliki ile imzaladıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesini kendilerinin onayı olmadan feshetmeleri ve inşaatı yarım bırakmaları nedeniyle uğramış olduğu zararın ödetilmesini istemiştir. Ortaklık nedeniyle davacıya daire ya da tapuda arsa payı verilmediği, müeahitlerle arsa sahibi arasındaki sözleşmenin feshedildiği anlaşıldığına ve davacı da ortaklıktan ayrılma yönündeki iradesini açıkladığına göre BK 535 ve devamı maddeleri gereğince, yapı ortaklığının özel hukuki yapısı gözardı edilmeden ve davada taraf olmayan diğer ortaklar arasındaki menfaat dengelerinin korunması suretiyle davacının talep edebileceği miktarın hesaplanması gerekir....

      nun 58.. maddesindeki, "İmar olunan şeyden malikin sorumluluğu" esasına dayanmaktadır. Burada sözkonusu olan, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan ..., ağırlaştırılmış bir kusur sorumluluğudur. Somut olayda, davacı kiracının imalatçı şirketin "yapımı sakıncalı" uyarısına rağmen eklentiyi yaptırması ağır kusurlu eyleminin neticesi istinat duvarının yıkılmasına yol açmıştır. Sitede başkaca bir yer yıkılmış değildir. Bu nedenle aradaki illiyet bağı kesilmiştir. Zarar ile özen eksikliği arasındaki illiyet bağının kesilmiş olması nedeniyle B.K/58 uyarınca, yapı malikinin sorumlu olması mümkün değildir. O nedenle mahkeme kararının onanması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararın bozulmasına dair görüşüne katılamıyorum....

        Ancak, komşu taşınmaz malikinin veya o taşınmazda mülkiyetten başka ayni hak sahibi olup ta zarar gören kimselerin taşınmaza elatıldığını öğrendikleri tarihten itibaren onbeş gün içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir. Yapının ilerlemesini zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan sübjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır (Durum ve koşulların haklı göstermesi) şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması, gibi hususlar anlaşılmalıdır....

          Ancak, komşu taşınmaz malikinin veya o taşınmazda mülkiyetten başka ayni hak sahibi olup da gören kimselerin taşınmaza elatıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 15 gun içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir. Yapının ilerlemesini zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan subjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır. (Durum ve koşulların haklı göstermesi) şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı ile yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması gibi hususlar anlaşılmalıdır....

            Yapı maliklerin kusursuz sorumluluğu ilkesine göre, illiyet bağının kuvvetli rüzgar şekline göre sorumluluğu ortadan kaldıracak şekilde kabul edilemeyeceği, bina veya yapı-eser malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıracak, zarar-neden arası illiyet bağını kesecek mücbir sebep, zarar görenin veya 3. kişinin kusurunun bulunmadığı, her doğa olayının mücbir sebep sayılamayacağı, somut olayda da zararın nedeninin şiddetli rüzgar değil, plan ve projesi olmayan davalıya ait binanın inşaat yapımında çatının mukavemetli ve sağlam malzeme ve işçilikle tekniğine uygun yapılmadığı ve çatıda rüzgar önlemlerinin alınmaması sebebiyle , bu doğal etkiyle dayanıksız olacak şekilde yapılmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı bina maliki kaçak binanın yapımın nedeniyle davacı aracına uçan çatı zararından sorumludur....

            Ancak, böyle bir davada öncelikle zarar gören davacının, zarar gördüğünü ve bu zararının bina veya yapı eserinin yapılışındaki bozukluk veya bakımındaki eksiklikten kaynaklandığını ispat etmesi zorunludur. İspat yükünü yerine getirdiği takdirde kural olarak bina veya imal olunan şeyin malikinin sorumluluğu söz konusu olacaktır. Malik, mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin kusuru nedeniyle illiyet bağının kesildiğini kanıtlar ise sorumluluktan kurtulabilecektir. Dava konusu olayda davalı tarafça, meydana gelen yangının binadaki kiracılardan kaynaklandığı ve bu durumun kendi sorumluluklarını ortadan kaldırıldığı savunulmuş, dosyada mevcut bilirkişi raporuna da aynı nedenle itiraz edilmiştir. Mahkemece, davalının söz konusu savunmaları üzerinde durulup yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde bir değerlendirme yapılmadığı gibi bilirkişi raporuna yaptıkları itirazlar da karşılanmamıştır....

              İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinnce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; okulda meydana gelen olay nedeniyle davalı idarenin kusursuz sorumluluğu bulunduğu sonucuna varılmış olup; Mahkemenin 09/11/2017 tarihli ara kararı ile davacının iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığı, uğradıysa iş gücü kaybı oranını gösterir maluliyet raporunun gönderilmesinin istenilmesi üzerine düzenlenen Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin … tarih ve … sayılı Sağlık Kurulu raporunda "Sol tibia kırığı.Tam iyileşme" tanısı ile "vücut kayıp oranının sıfır" olduğunun belirtildiği gerekçesiyle davacının kalıcı sakatlık iddiasının dayanaksız kaldığı ve işgücü kaybı noktasında maddi zararın söz konusu olamayacağı ve davacı tarafından başkaca bir maddi tazminat kaleminden bahsedilmediği gibi dosyaya bu hususta tevsik edici bilgi ve belge belge sunulmadığından maddi tazminat talebinin reddine; olayın, idarenin gözetim ve denetimi altında bulunan okul asansörünün düşmesi sonucu...

                Şti'ne ihale edildiğini, tadilatın tamamlanması üzerine deneme için tesisata su verildiğinde tadilat sırasında takılan yeni vananın patladığını ve kendisinin oturduğu evi su bastığını, olay neticesinde evinde büyük hasar meydana geldiğini, eşyalarının hasara uğradığını, bununla ilgili olarak tutanak düzenlendiğini, patlamanın tesisatçı montaj hatasından kaynaklandığını, evdeki eşyaların hasar görmesi nedeniyle maddi zarara uğradığını; ayrıca, olayın gece yarısı aile fertlerinin uyudukları sırada meydana gelmesi, eşyaların zarar görmesi, evden taşınmak zorunda kalmaları ve yeni eşya almaları nedeniyle de aile fertlerinin manevi olarak yıprandıklarını ileri sürerek; 14.670,00.TL maddi ve 15.000,00.TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren bina sahibinin sorumluluğu gereğince davalı ... Müdürlüğünden, yüklenicinin sorumluluğu gereğince de yüklenici diğer davalı ....Ltd.Şti'nden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu