Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur....

Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu - özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği TBK'nın 69. maddesi gereğince "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür." TBK.'nun 71/1.maddesine göre de; "Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur." hükmü getirilmiştir....

Dava, TBK 69. maddesine dayanan bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteminden ibarettir. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen yapı eseri kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2016/18491 Esas, 2018/4392 Karar sayılı ilamı) Somut olayda davalı T4 Şirketi (MEDAŞ), Nevşehir bölgesinde yer alan elektrik dağıtım şebekelerinin bakım ve onarım işini 01/07/2012 tarihli sözleşme ile Bemak şirketine verdiği, 14/08/2012 tarihinde davacıların çocuğunun elektrik direğine temas etmesi nedeniyle elektrik çarpmasına bağlı olarak vefat ettiği, eldeki davadaki talebin anılan olaya ilişkin manevi tazminat talebine ilişkin olduğu belirlenmiştir. İş bu davanın dayanağının davalı yapı eseri malikinin ( T4 Şirketi'nin ) kusursuz sorumluluğu olduğu açıktır....

ne teslim edilen aracın hasarlanmasından kaynaklan maddi tazminat isteğine ilişkindir. Davalı ... Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin sorumluluğu eser sözleşmesine (TBK 470 vd), davalı ...Ticaret Sanayi A.Ş.'nin sorumluluğu ise yapı malikinin (TBK 69 md) kusursuz sorumluluğuna dayanmaktadır. Davacı araç tamiri için davalı ... Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'ye bırakılan aracın, davalı ... Ticaret Sanayi A.Ş.'nin işlettiği servisin çatısından kopan parçalar nedeni ile hasarlandığını ileri sürerek araçta oluşan hasar ve değer kaybının tahsili için eldeki alacak davasını açmış, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalı ... Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulüne, diğer davalı aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı ... Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

    HMK 355. maddesi uyarınca ve ileri sürülen istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ;Dava, bina malikinin sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 1- Maddi tazminata ilişkin istinaf talebi yönünden ; mahkemece hükmedilen maddi tazminat miktarı karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı altında kaldığından davalıların maddi tazminata ilişkin istinaf dilekçelerinin HMK 352/1- b,341,346. maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacıların husumetten redde ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; Olay tarihi itibarıyla, davada uygulanması gereken BK'nun 69.'nde hüküm altına alınan bina malikinin hukuki sorumluluğu kapsamında değerlendirme yapılacaktır.BK'nun Yapı Malikinin Sorumluluğu ile ilgili "Giderim Yükümlülüğü" başlıklı 69. Maddesinde aynen: "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür....

    Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararları veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu" dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Elektrik tesisleri de yapı eseri niteliğindedir. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği 5. maddesinde; kuvvetli akım tesislerinin, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır....

      G E R E K Ç E Uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde meydana gelen yangın nedeniyle yapı malikinin sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. İDM'ce yukarıda gösterilen gerekçelerle AHM'nin görevli olduğu belirtilerek göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. (I) Dava ilk önce İzmir 1. ATM'nde 28/11/2014 tarihinde açılmış, bu mahkemenin 2014/1483 E. - 2014/551 K. sayılı 01/12/2014 tarihli kararıyla İzmir 4. ATM'nde görülmekte olan 2013/12 esas sayılı dosyasıyla 6100 sayılı HMK'nun 166. maddesi gereğince birleştirilmesine karar verilmiştir. İzmir 4. ATM'nde yapılan yargılama sonucunda 2013/12 E. - 2017/649 K. sayılı 22/06/2017 tarihli kararla asıl dava bakımından davacı (Dek Yapı Mal. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. iken isim değişikliği) İBF Amb. San. Tic. Ltd. Şti.'nin açtığı davanın reddine, aynı davada karşı davacı T2 açtığı davanın kısmen kabul kısmen reddine, bu dosya ile birleşen İzmir 1....

      Yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yapı Malikinin Sorumluluğu başlıklı 69. maddesinin 2. fıkrasında da “İntifa ve oturma hakkı sahipleri de binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumludur” hükmü düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle 818 sayılı B.K’nun 58. maddesi gereğince bina maliki meydana gelen zarardan kusursuz sorumlu olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hükmedilen manevi tazminat miktarları yönünden ,BAM'ın Kaldırma Kararı sonrası, yerel mahkeme tarafından ilk verilen maddi ve manevi tazminat miktarları değiştirilmemiş, aynen kabul edilmiştir....

        Davacı, aynı talebini temyiz incelemesi yapılan Elbistan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/130 Esas, 2008/247 Karar sayılı dosyasında yinelediğinden mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin kesin hüküm nedeniyle reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, malzeme sahibinin yasadan kaynaklanan ikinci hakkı tazminat talebidir. Arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması nedeniyle yapının yıkılamaması durumunda arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 723. maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişecektir. Somut uyuşmazlıkta, Elbistan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/323 Esas, 2003/669 Karar sayılı dava dosyasında, dava konusu edilen taşınmazların yıkılmasının fahiş zarar doğuracağı saptanmış olup, davacı ...'...

          UYAP Entegrasyonu