Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gemi ipoteği bundan başka 900. maddede yazılı şeylerle, yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımları müstesna, tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlara da şamildir. 900. maddenin ikinci fıkrası hükmü bu halde de tatbik olunur. Gemi ipoteği, sigorta tazminatına ancak malikin yapıyı ayrıca sigorta ettirmiş olması halinde şâmildir" düzenlemesi yer almaktadır (6102 Sayılı TTK' nun 1056. maddesi). Yapı halinde bulunan gemi ipoteğinin kapsamına (yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımlar müstesna); gemi, geminin mütemmim cüzü, teferruatı, navlun, kiralar, yapının ayrıca sigorta etttirilmesi halinde sigorta tazminatı, zaruret halinde satılan geminin bedeli ve tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlar girer....

    Gemi ipoteği bundan başka 900. maddede yazılı şeylerle, yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımları müstesna, tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlara da şamildir. 900. maddenin ikinci fıkrası hükmü bu halde de tatbik olunur. Gemi ipoteği, sigorta tazminatına ancak malikin yapıyı ayrıca sigorta ettirmiş olması halinde şâmildir" düzenlemesi yer almaktadır (6102 Sayılı TTK' nun 1056. maddesi). Yapı halinde bulunan gemi ipoteğinin kapsamına (yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımlar müstesna); gemi, geminin mütemmim cüzü, teferruatı, navlun, kiralar, yapının ayrıca sigorta etttirilmesi halinde sigorta tazminatı, zaruret halinde satılan geminin bedeli ve tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlar girer....

      Gemi ipoteği bundan başka 900. maddede yazılı şeylerle, yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımları müstesna, tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlara da şamildir. 900. maddenin ikinci fıkrası hükmü bu halde de tatbik olunur. Gemi ipoteği, sigorta tazminatına ancak malikin yapıyı ayrıca sigorta ettirmiş olması halinde şâmildir" düzenlemesi yer almaktadır (6102 Sayılı TTK' nun 1056. maddesi). Yapı halinde bulunan gemi ipoteğinin kapsamına (yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımlar müstesna); gemi, geminin mütemmim cüzü, teferruatı, navlun, kiralar, yapının ayrıca sigorta etttirilmesi halinde sigorta tazminatı, zaruret halinde satılan geminin bedeli ve tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlar girer....

        Gemi ipoteği bundan başka 900. maddede yazılı şeylerle, yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımları müstesna, tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlara da şamildir. 900. maddenin ikinci fıkrası hükmü bu halde de tatbik olunur. Gemi ipoteği, sigorta tazminatına ancak malikin yapıyı ayrıca sigorta ettirmiş olması halinde şâmildir" düzenlemesi yer almaktadır (6102 Sayılı TTK' nun 1056. maddesi). Yapı halinde bulunan gemi ipoteğinin kapsamına (yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımlar müstesna); gemi, geminin mütemmim cüzü, teferruatı, navlun, kiralar, yapının ayrıca sigorta etttirilmesi halinde sigorta tazminatı, zaruret halinde satılan geminin bedeli ve tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlar girer....

          Bu sorumlulukta zarar gören, yapı malikinin (İSKİ) kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Yapı maliki ise, kusurunun bulunmadığını değil uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamalıdır. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması ya da zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir. Ancak, imal olunan şey malikinin ek kusuru varsa, illiyet bağının kesilmesi malikin (İSKİ) sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Dosya incelendiğinde, İSKİ ... Şube Müdürlüğünün 14 Mayıs 2010 tarihli yazı içeriğine göre "yoğun yağış" nedeniyle deşarj yönetmeliğine uygun olmayan kanalizasyon bağlantısından dolayı meydana gelen zararda idarenin kusuru bulunmadığı bildirilmiştir. Somut olarak üzerinde durulması gereken husus, yapı sahibinin ek kusurunun bulunup bulunmadığıdır....

            Yapı denetim kuruluşu işverenin yerine geçerek bir önlem alamaz; işverene emir ve talimat veremez. Ayrıca bir yaptırım uygulama yetkisi de bulunmamaktadır. Yapı denetim kuruluşlarının uyarı görevini yerine getirip getirmediği ancak bir iş kazası meydana geldiğinde gündeme gelmektedir. İş kazası sayılan zarar verici olaylar, yapı denetim kuruluşunun her zaman hukuki sorumluluğunu doğurmaz. Öncelikle yapı denetim kuruluşunun sorumluluğu yapının yapım süresi ile sınırlıdır. Bu süre yapı sahibinin, yapı ruhsatını aldığı tarih ile yapı kullanma iznini aldığı tarih arasındaki dönemdir. Bu dönemin dışında meydana gelen iş kazalarından dolayı yapı denetim kuruluşunun uyarma görevinden söz edilemez. Belirtilen dönemin dışında meydana gelen zararlandırıcı olaylar, yapı denetim kuruluşunun yürüttüğü iş ile ilgili olarak meydana gelmemektedir. Yapı denetim kuruluşunun uyarı yükümlülüğü, yapıdaki her faaliyeti kapsamaz. Yükümlülükten söz edebilmek için bir inşaat faaliyetinin olması gerekir....

              (X) KARŞI OY: Üst hakkı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 826. maddesinde açıklandığı şekliyle, bir taşınmazın altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisinin üçüncü kişiye verildiği, arazi malikinin mülkiyet hakkının devam ettiği, arazi malikinin, arazisini satıp devredebileceği, malikin mükellefiyetinin, resmi senetteki hükümlere uygun olarak, üst hakkı sahibinin inşaat yapmasına ve yaptığı inşaatı muhafaza etmesine katlandığı haktır. Diğer bir anlatımla, arazi sahibi, arazisinin altında veya üstünde bir yapı yapma veya mevcut bir yapıyı muhafaza etme yetkisini üçüncü kişiye belirli süre ve şartlar dahilinde devretmesi, arazisinin üçüncü kişi tarafından kullanılmasına rıza göstermesidir. Dolayısıyla, üst hakkı tesisiyle, arazinin mülkiyeti üçüncü kişiye geçmemekte, satış işleminde olduğu gibi "mülkiyetin nakli" söz konusu olmamaktadır....

                Hasar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 58. maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bina malikinin illiyet bağını kesen belirli hallerde zarardan sorumluluğunun ortadan kalkacağı izahtan uzaktır....

                  Kaldı ki, hayatın olağan akışına göre şehir merkezinde bulunan ve mülkiyetinin başkasına ait olduğu veya başkaların da paydaş bulunduğu bir taşınmaza, ilerde mülkiyetin elinden çıkma endişesi taşıyan bir kişinin kendi malzemesiyle yapı yapması düşünülemez. Dolayısıyla, mahkemenin kabul ettiğinin aksine davacılar, çekişmeli taşınmazlar üzerindeki yapıları iyiniyetle yapmıştır. b) İkinci koşul ise; yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olmasıdır.Bu koşul dava gününe ve objektif esaslara göre saptanmalı, fazlalık ilk bakışta da kolayca anlaşılmalıdır. İnşaatın kapsadığı alanın ifrazı kabil ise arsa değeri yalnız bu kısma göre, aksi halde tamamının değerine göre bulunmalıdır. Bazı Yargıtay kararlarında vurgulandığı üzere, inşaatın kaldırılmasının arazi ve malzemeye vereceği zarar, kaldırılmasıyla malzeme malikinin elde edeceği yararlardan daha fazla ise, inşaatın kaldırılması fahiş bir zarara yol açar (Prof.Dr. Şeref Ertaş. Eşya Hukuku.Ankara.2002.sh.333)....

                    Enerji nakil hatları, elektrik tesisleri yapı eseri niteliğinde olup, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Bu nedenle, bu tesislerden meydana gelmiş bir zararın bulunması halinde, zararla tesisin faaliyeti arasında uygun illiyet bağı olması ve hukuka aykırılık unsurları gerçekleştiği takdirde, kusur aranmaksızın sorumluluk doğacaktır. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir....

                      UYAP Entegrasyonu