Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2- Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir....

    A.Ş. ile davalılar arasında ise TBK'nun 69. maddesindeki yapı eseri malikinin sorumluluğu kapsamında bir ilişki bulunmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmakta olup, sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk - bakım eksikliği ayrımının bir önemi yoktur. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 13.11.2013 tarih ve 5116 E., 7048 K. sayılı ilamıyla, yapı denetimi sözleşmesini yapı maliki veya malikinin yapmak zorunda olduğu, bu hususa aykırı sözleşmenin geçersiz olacağı, yapı sahibinin kim olduğu saptanarak karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, yapı sahibinin davalı olduğu gerekçesiyle, davahnın kısmen kabulü ile 156.419,00 TL'nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        nun 58.. maddesindeki, "İmar olunan şeyden malikin sorumluluğu" esasına dayanmaktadır. Burada sözkonusu olan, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan ..., ağırlaştırılmış bir kusur sorumluluğudur. Somut olayda, davacı kiracının imalatçı şirketin "yapımı sakıncalı" uyarısına rağmen eklentiyi yaptırması ağır kusurlu eyleminin neticesi istinat duvarının yıkılmasına yol açmıştır. Sitede başkaca bir yer yıkılmış değildir. Bu nedenle aradaki illiyet bağı kesilmiştir. Zarar ile özen eksikliği arasındaki illiyet bağının kesilmiş olması nedeniyle B.K/58 uyarınca, yapı malikinin sorumlu olması mümkün değildir. O nedenle mahkeme kararının onanması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararın bozulmasına dair görüşüne katılamıyorum....

          Bozma üzerine mahkemece alınan 11/05/2015 ve 01/10/2015 tarihli bilirkişi ek raporlarında; bina malikinin kusursuz sorumluluğu sebebiyle ortak hattın periyodik bakımını yaptırmaması ve buradan çekilecek gücün diğer iş yerlerinin kullandığı güç ile kontrolünün sağlanmasını temin etmemesinin bina bakım ve gözetim sorumluluğunu ihmal etmesi anlamında kusursuz sorumluluğu gerektirdiği ve bu nedenle dava dışı bina malikinin %50 kusurlu olduğu, üst kat işyerinde kiracı olan davalının ise; plastik atölyesindeki elektrik kablosunun bağlantı yerinde meydana gelen arktan dolayı yangının oluştuğu, kısa devrenin oluştuğu yerin ortak kullanım güç kablosu olarak belirlendiği, davalının kullanımında olan plastik atölyesi dahilindeki elektrik tesisatının kısmen yandığı, ana hatta oluşan kısa devreye davalı iş yerindeki tesisattan aşırı güç çekilmesi veya herhangi bir nedenle oluşan kısa devrenin ortak hattın patlamasına ve yangına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davalının da %50 kusurlu olduğunu belirtmiştir...

            Bu inşaatı kendi malzemesi ile yapan kişinin, iyi niyetli olması, diğer bir anlatımla zeminin kendisine ait olduğu, ya da 5.7.1944 tarihli 12/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi mülkiyetin ileride kendisine geçirileceği inancıyla hareket etmesi gereklidir. 14.2.1951 tarih 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, iyiniyetin ispatı ... yapı malikine ait ise de iyiniyet sav ve savunması def'i olmayıp itiraz niteliği taşıdığından ve kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulmalıdır. ... binanın bulunduğu taşınmaz maliki veya o taşınmazda mülkiyetten başka ayni hak sahibi olup da zarar gören kimselerin, taşınmaza elatıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 15 gün içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir....

              Diğer yandan özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur (kast veya ihmal) unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi hallerde, zararın, hukuka aykırı bir davranıştan doğması yani objektif koşulun gerçekleşmesi yeterli olup, ayrıca subjektif koşula yani kusura ihtiyaç yoktur. Özellikle kusursuz sorumluluk hallerinde durum böyledir. Zarar, ihmalden de kaynaklanabilir ve ihmali bulunanlar da zarardan sorumlu olur. Yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yapı Malikinin Sorumluluğu başlıklı 69. maddesinin 2. fıkrasında da “İntifa ve oturma hakkı sahipleri de binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumludur” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; yangının, ...'nun mirasçılarının maliki, davalı ...'nin kiracısı olduğu 13 numaralı iş yerinde çıktığı ve olayda hiç bir kusuru bulunmayan davacının sigortalısına ait iş yerinin zarar görmesine sebebiyet verdiği sabittir....

                Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiç bir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

                  Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması ve illiyet bağının bulunması, kiracının sorumluluğu ise zarar görene karşı haksız fiil sorumluluğuna dayanmaktadır. Malikin sorumlu olması için yapılıştaki bozukluk veya bakım eksikliğinden birinin varlığı yeterli görülmekte ve her iki ihtimalde de yalnızca malikin sorumluluğu bulunmaktadır. (Yargıtay 4.HD 2021/22799 E -2022/8553 K) Her iki tarafın ortak çatı altında kullandıkları binanın fen ve sanat kurallarına uygun olarak inşaa edilip edilmediği, elektrik tesisatının nitelik bakımından uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir. Bina malikinin Türk Borçlar Kanununa göre sorumluluğu ile kira sözleşmesine ilişkin davacı-karşı davalıların ve bina malikinin kusur izafe edilip edilmeyeceği belirlenmelidir....

                    Maddesindeki yapı sahibinin sorumluluğuna dayanmıştır. Borçlar KAnunun 58. Maddesindaki sorumluluk objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu sorumlulukta zarar gören, yapı malikinin (...) kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Yapı maliki ise, surunun bulunmadığını değil uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamalıdır. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması ya da zararlandırıcı sonucun meydan gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir. Ancak, imal olunan şey malikinin ek kusuru varsa, illiyet bağının kesilmesi malikin (...) sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Dosya incelenmediğinde, ... ......

                      UYAP Entegrasyonu