Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde düzenlenen bina malikinin sorumluluğuna dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır....

Yapı maliklerin kusursuz sorumluluğu ilkesine göre, illiyet bağının kuvvetli rüzgar şekline göre sorumluluğu ortadan kaldıracak şekilde kabul edilemeyeceği, bina veya yapı-eser malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıracak, zarar-neden arası illiyet bağını kesecek mücbir sebep, zarar görenin veya 3. kişinin kusurunun bulunmadığı, her doğa olayının mücbir sebep sayılamayacağı, somut olayda da zararın nedeninin şiddetli rüzgar değil,çatıda rüzgar bağlantı elemanının bulunmadığı ve çatının tekniğine uygun yapılmadığı ve çatıda rüzgar önlemlerinin alınmaması sebebiyle , bu doğal etkiyle dayanıksız olacak şekilde yapılmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Olayda hukuki sorumluluk açısından , TBK 69.madde gereği bina maliki olarak binanın yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü olarak kusursuz sorumlu olduğu ve bina bakım eksikliklerinden kusursuz sorumluluğunu kaldıracak kurtuluş beyinnesi getiremediği görülmüştür....

Mahkemece yapı malikinin kusursuz sorumluluğu bulunduğu kabul edilmiş, hayatın olağan akışına ve binanın tahsis amacına göre zararın bina maliki tarafından öngörülüp öngörülemeyeceği ve zararın önlenmesi için gerekli güvenlik ve emniyet tedbirlerini alıp almadığı irdelenerek böyle bir yangın söndürme sisteminin bulunmadığı tespitinden sonra, binanın yapıldığı zamanın şartlarına uygun yapılmış olmasının ve gerekli izin ve ruhsatların alınmış olmasının bina malikinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve davalının eyleminin, davacının sorumluluğunu ortadan kaldıracak derecede illiyet bağını kesmeyeceği gerekçesiyle davalı bina malikinin meydana gelen zarardan mülga 818 sayılı BK’nın 58. maddesi uyarınca sorumluluğu bulunduğu kabul edilerek karar verilmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı Gönül Güneş adına kayıtlı aracın kasko sigortası poliçesi ile müvekkili tarafından teminat altına alındığını, sigortalıya ait araç park halinde iken ilkokul istinat duvarının yıkılması neticesinde hasara uğradığını, kazanın ardından sigortalı araçta meydana gelen hasarın müvekkili tarafından tazmin edildiğini, müvekkili tarafından ödenen bu bedelin kazanın meydana gelmesinde kusursuz sorumluluğu olan davalıdan rücuen tahsili amacıyla icra takibine girişildiğini, bir binanın veya yapı eserinin yapımındaki bozukluklar veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları giderme yükümlülüğünün malikin üzerinde olduğunu, malikin kusursuz sorumluluğu bulunduğunu, davalının haksız fiil ve yapı malikinin kusursuz sorumluluğu hükümleri uyarınca meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, davanın sebebinin hatalı olarak yorumlandığını, huzurdaki davanın sebebinin hizmet kusuru nedeniyle oluşan zarardan kaynaklanan alacağın...

    Tekrar konuya dönecek olursak; yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin olarak kusursuz sorumluluk/ağırlaştırılmış sebep/ağırlaştırılmış objektif sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağı noktasında doktrinde ve uygulamada görüş birliği bulunmaktadır. Yapı malikinin sorumluluğu, bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk, niteliği itibariyle bir kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur (Hukuk Genel Kurulunun 29.11.2017 tarihli ve 2017/3-439 E., 2017/1463 K. sayılı kararı). 30. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapımdaki bozukluk ile bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapımdaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir....

      Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Enerji nakil hatları, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur....

        -TL ödendiğini, bina malikinin sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 29.845.00.-TL nin 18/03/2015 tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, mahkemenin görevli olmadığını, olay yerinin otopark olmadığını, araç sahibinin aracı izinsiz olarak pazaryerine bıraktığını belirterek davanın reddini istemiştir . Mahkemece, idarenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zarar nedeni ile idari yargıda dava açılması gerektiği gerekçesi ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız fiile ve B.K.nun 58.maddesinde (6098 sayılı TBK.nun 69.maddesi) düzenlenen yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna dayanmaktadır....

          Bu haliyle davalı bakanlığa yapı sahibi olması nedeniyle husumet yöneltilmiş olup uyuşmazlığın yapı sahibinin sorumluluğu hükümlerine göre giderilmesi gerekir. Zarara sebep olan eylem, davalı kamu idaresinin gördüğü kamu hizmetinin ifasıyla alakalı olmayıp hizmet kusurundan kaynaklanmadığından artık idari yargının görevli olması söz konusu değildir. Bu nedenle dava konusu uyuşmazlık hakkında adli yargı mahkemeleri görevlidir. Bu durumda mahkemece, adli yargının görevli olduğu nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

            Bu haliyle davalı kamu idaresine yapı sahibi olması nedeniyle husumet yöneltilmiş olup uyuşmazlığın yapı sahibinin sorumluluğu hükümlerine göre giderilmesi gerekir. Zarara sebep olan eylem, davalı kamu idaresinin gördüğü kamu hizmetinin ifasıyla alakalı olmayıp hizmet kusurundan kaynaklanmadığından artık idari yargının görevli olması söz konusu değildir. Bu nedenle dava konusu uyuşmazlık hakkında adli yargı mahkemeleri görevlidir. Bu durumda mahkemece, adli yargının görevli olduğu nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz (bu yönde, HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3- 439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı)....

              UYAP Entegrasyonu