Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Yargıtay 3.HD'nin 2022/4584 Esas ve 2022/7694 Karar sayılı kararı) Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz (bu yönde, HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3- 439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı)....

Bu sorumlulukta zarar gören, yapı malikinin yani davalının kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Yapı maliki de, kusurunun bulunmadığı savunmasının ötesinde uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamalıdır. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir. Ancak; imal olunan şey malikinin ek kusuru varsa, illiyet bağının kesilmesi malikin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz....

nın, kiralayarak kreş ve gündüz çocuk bakımevi olarak işletmiş olduğu binanın elektrik tesisatını yasal mevzuata uygun olarak bulundurma ve gerekli bakımları yaptırmakla yükümlü olduğunu, binanın elektrik tesisatındaki yapım ve bakım eksiklikleri sonucu doğan zararlardan yapı malikinin sorumlu olduğunu, binayı kiralayarak zilyet durumunda olan davalının meydana gelen zararlardan 6098 sayılı TBK'nın "Yapı Malikinin Sorumluluğu" başlıklı 69. Maddesine göre yapı maliki ile birlikte sorumlu olduğunu belirtmiştir....

    BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK'nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

    Doktrin kusursuz sorumluluk hallerini olağan sebep sorumluluğu ve tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayrıma tabi tutarken, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) tarafından; hakkaniyet sorumluluğu, özen (sebep) sorumluluğu ve tehlike sorumluluğu şeklinde ayrıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. 2. Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği 6098 sayılı Kanun'un 69 uncu maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre; "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür." denmektedir. Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir imal olunan eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden olağan sebep sorumluluğudur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır....

      Bu nedenle, bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile, ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmaması, yine de bir bakım eksikliği sayılır. Yapı sahibinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamaktadır. Bu sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu sorumluluğa öğretide “kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denilmektedir. Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir....

        Hukuk Dairesinin 24.02.1997, E.1996/11374 K.1997/1191 kararı göz önüne alındığında yerel mahkemenin kararının haksız olduğunu, söz konusu yargıtay kararında, yapı malikinin kusursuz sorumluluğunda illiyet bağını kesen nedenleri engelleyen, yapı malikinin ek kusuru olup olmadığına bakılmadan, özen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği incelenmeden eksik hazırlanmış bir bilirkişi raporu ile ve ek rapor hazırlanması taleplerinin de reddi ile verilen bu kararun haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin olası bir yangın hasarına karşı gerekli önlemleri aldığını ve bu önlemleri alsa idi hasarın yine gerçekleşecek olduğunu hiçbir somut delille kanıtlayamadığını, bilirkişi raporunda da bu hususa yer verilmediğini, sanayi bölgesi gibi iş kazalarının olma ihtimali yüksek olan bir bölgede yangın hasarına ilişkin yapı malikinin herhangi bir bakım, onarım ve önlem almayarak açıkça önlem alma hususunu savsakladığını, Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere yapı malikinin sorumluluğunun...

          TBK'nun 69.maddesinde yapı malikinin sorumluluğu düzenlenmiştir. Burada ki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluktur. Davalı ...'ın sorumluluğu ...md.69 kapsamında değerlendirilmelidir. .... ilişkin 69.madde: "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır." yasal ifadesini içermektedir. Türk Borçlar Kanununun 69.maddesinden kaynaklanan inşa eseri sahibinin sorumluluğu, kusursuz yani objektif bir sorumluluğa dayanmaktadır. Başka bir deyişle zarar ile bina veya yapı eserinin kullanılması arasında illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir, ayrıca kusur aranmamaktadır....

            Medeni Yasa’nın 730.maddesindeki taşınmaz malikinin sorumluluğuna, 737’nci ve sonraki maddelerindeki komşular arasındaki ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlıklara uygulanması gereken zamanaşımı süreleri konusunda yasada açık bir hüküm olmayıp, bu tür sorumluluklar haksız eylemlerin özel bir türü sayıldığından, Borçlar Yasası’nın haksız eylemlere ilişkin zamanaşımı süreleri uygulanmak gerekecektir. Medeni Yasa’daki taşınmaz malikinin sorumluluğu ile Borçlar Yasası’ndaki bina ve diğer yapı eserleri malikinin sorumluluğu arasındaki benzerlik de bunu gerektirmektedir....

            Maddesinde düzenlenen bina malikinin sorumluluğuna dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu