Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(TBK'nun 69.md) maddesine dayanan bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteminden ibarettir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357. Maddesine göre de "İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür (TBK m.69).Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır....

DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Davacı vekilince dava dilekçesinde, 1.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunulduğu, tazminat isteminin ne miktarda hangi tazminat kalemlerinden oluştuğuna dair açıklık bulunmadığından bahisle, tevzi formu üzerine 25.05.2022 tarihinde 6100 sayılı yasanın 119/1-ğ ve 119/2 maddelerince açık bir şekilde talep sonucunu bildirmesi için ihtarat şerhi düşüldüğü, 30/05/2022 tarihinde şerhin ara karar kurulmak ve Uyap sistemine aktarılmak suretiyle gerekli işlemin yapıldığı ve ara kararın davacı vekiline tebliğ edildiği, sehven 119/1-ğ yerine 119/1-g yazıldığı ancak ne yapması gerektiği ve ne kadarlık süre içerisinde yapması gerektiğinin açıkça ara karara " sonuç ve istem kısmındaki tazminat isteminin nelerden ibaret olduğunu bildirmediği anlaşılmakla ......

    Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur....

    Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu sözkonusu olmaz (bu yönde, HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3-439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı)....

      Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı ...Ş. vekilinin 18-19 nisan 2020 tarihinde meydana gelen hasar sebebiyle sigortalısına ödemiş oldukları bedelin rücuan tazminini talep ettiğini, yapılan tespitlerden de anlaşılacağı üzere hasarın binanın toprağa dayalı olan bodrum katının pencere veya kapısından değil binanın dışından ve ilgili binanın izolasyon olmadığının anlaşıldığını ve perde duvarından sızdığını, binanın dış etkenlere karşı gerekli İnşaat tekniğin uygun izolasyon drenaj sistemi vb kullanılması durumunda su borusundan kaynaklı su girişleri, rutubet, yağmur suyu ve zemin suyu girişlerinin de engellenmiş olacağını, açılan davanın bir tazminat davası olduğunu, Borçlar Kanunu’nun 41. maddesine göre tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kasıt, ihmal, teseyyüp ya da kusurunun olması; tazminat talep edilen hasar ile arasında bir illiyet bağının bulunmasının gerektiğini, davalı idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığını...

        Gerçekten, arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Üzerine inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişi kural olarak iyiniyetlidir. Bunun gibi inşaatı arazi sahibinin açık veya örtülü muvafakatı ile yapan malzeme sahibi de iyiniyetli sayılır. Buna karşılık üzerinde inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilen veya bilmesi gereken kişi kötüniyetlidir. Malzeme sahibi kötüniyetli ise arsa sahibi malzemenin kendisi yönünden taşıdığı en az değeri öder....

          -TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikle davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, 18/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere tazminat miktarı 2.285,84.-TL’ye yükseltilmiş, arttırılan kısım yönünden iptal kararının kesinleştiği tarihden itibaren faiz uygulanmasını istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından esasa ilişkin temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Dava konusu 5099 ada 11 parsel sayılı taşınmazın, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/04/2012 tarihinde kesinleşen .../... E. - ......

            Ancak, komşu taşınmaz malikinin veya o taşınmazda mülkiyetten başka ayni hak sahibi olup ta zarar gören kimselerin taşınmaza elatıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 15 gün içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir. Yapının ilerlemesini zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan subjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır. Durum ve koşulların haklı göstermesi şeklinde açıklanan ikinci koşul ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması, gibi hususlar olarak anlaşılmalıdır....

            "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir." gereğince mevcut fahiş tazminat tutarının, bu hükümler nazara alınarak kaldırılması veya büyük oranda indirilmesi gerekmektedir 9- Tarafımızca kabul edilmemekle birlikte Sayın Dairenizin bir an için yangının iletkenlerden kaynaklı olduğu düşünülecek olursa; yanan ağaç sayısı, yaşı, verimi ve türünün tespit edilmesi gerekmektedir....

            Başka bir anlatımla,bir bina ve yapı tesis ve benzerlerinin zarara neden olması durumunda yapı malikinin sorumlu tutulabilmesi için zararın bina ve yapının bakımındaki özen eksikliğinden doğmuş olması zarar ile bakım eksikliği arasında uygun bir nedensellik bağı bulunması gereklidir. Genel bir tanımla toprağın altında yada üstünde sürekli ya da geçici, doğrudan veya dolaylı olarak toprağa bağlı olan, kurulmuş, dikilmiş, takılmış, döşenmiş, eklenmiş tüm nesnelere yapı eseri denilir. Somut olayda davalı illiyet bağının bulunmadığını savunmaktadır. Davalı tarafından tutulan 02/08/2019 tarih, 169 seri numaralı "İçme suyu kaynaklı hasar tespit tutanağı" başlıklı tutanakta "İdaremize ait içme suyu borusu arıza yapmıştır. Söz konusu bina yol kotunun altında kalması sebebiyle arıza yerinden gelen sular binaya girerek hasara sebebiyet vermiştir" denmiştir. Davacı tarafından İzmir 10. SHM'nin 2019/78 D....

            UYAP Entegrasyonu