Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, davacının tazminat talebinin kısmen kabulüyle binanın 4. katında yıkım nedeniyle oluşan zarara karşılık 50.000,00 TL ve yine bu katın yıkımından kaynaklı olarak ortaya çıkan kira gelir zarar miktarı olarak 14.724,00-TL'den oluşan toplam 64.724,00 TL tazminatın dava açma tarihi olan 20/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, bu miktarı aşan tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    nın, kiralayarak kreş ve gündüz çocuk bakımevi olarak işletmiş olduğu binanın elektrik tesisatını yasal mevzuata uygun olarak bulundurma ve gerekli bakımları yaptırmakla yükümlü olduğunu, binanın elektrik tesisatındaki yapım ve bakım eksiklikleri sonucu doğan zararlardan yapı malikinin sorumlu olduğunu, binayı kiralayarak zilyet durumunda olan davalının meydana gelen zararlardan 6098 sayılı TBK'nın "Yapı Malikinin Sorumluluğu" başlıklı 69. Maddesine göre yapı maliki ile birlikte sorumlu olduğunu belirtmiştir....

      Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 723. maddesindeki düzenlemede ise; a)Malzeme sahibinin iyiniyetli olması halinde; aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerektiği, b)Malzeme sahibi iyiniyetli değilse; tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği belirtilmiştir....

        İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, Danıştay Altıncı Dairesinin 10/06/2021 tarih ve E:2019/1208, K:2021/8064 sayılı kararı ile, davacının davaya konu taşınmazda bulunan işyeri, daire ve baz istasyonlarının mahrum kalınan kira gelirlerinin tazmini talebine ilişkin kısmı ile 7. katın yapı bedelinin tazminine ilişkin kısmının onanması, davaya konu taşınmazda bulunan 4. katın yapı bedelinin tazminine ilişkin kısmının ise bozulması üzerine bozma kararına uyularak, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının "4. katın eski hale getirilmesinden kaynaklı 92.289,60-TL zararının … Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesine dava açma tarihi olan 20/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin 7.710,40-TL tazminat isteminin (bozma kararına istinaden yapı bedeline ilişkin talep edilen 100.000-TL tutar dikkate alınmıştır) reddi"ne yönelik kısmına karşı yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki...

          26 Eylül 2019 tarihinde Silivri açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğünde deprem ilişkisinin bulunmadığı, taşıyıcı olan (kolon, perde, kiriş) ve taşıyıcı olmayan yapısal elemanlarda deprem kaynaklı herhangi bir hasar tespit edilmemiş olduğu, özellikle silikon giydirme cephe camlarının kırılmadığı/sağlam olduğu, zemin-duvar kaplamaları (seramik-mermer) ve asma tavan (alçıpan-taşyünü) hasar olduğunun tespit edildiği, teknik raporda, sigorta konusu binanın taşıyıcı olan veya olmayan yapısal elamanlarda 26.09.2019 tarihindeki 5,8 büyüklüğündeki deprem kaynaklı bir hasar oluştuğunun tespit edilmediği, yapı elemanlarında oluşan hasarların zamanla oluşan korozyon kaynaklı hasarlar olduğunun belirtildiği, tarafınca yapılan incelemelerde de binanın ağır hasarlı / pert olarak değerlendirilmesini gerektirecek boyutta deprem kaynaklı bir hasar tespit edilememiş olduğunu, bütün bu tespitler çerçevesinde hasarın yakın nedeni deprem kaynaklı olarak belirlenmiş olduğundan gerçekleşen riziko için poliçede...

            26 Eylül 2019 tarihinde Silivri açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğünde deprem ilişkisinin bulunmadığı, taşıyıcı olan (kolon, perde, kiriş) ve taşıyıcı olmayan yapısal elemanlarda deprem kaynaklı herhangi bir hasar tespit edilmemiş olduğu, özellikle silikon giydirme cephe camlarının kırılmadığı/sağlam olduğu, zemin-duvar kaplamaları (seramik-mermer) ve asma tavan (alçıpan-taşyünü) hasar olduğunun tespit edildiği, teknik raporda, sigorta konusu binanın taşıyıcı olan veya olmayan yapısal elamanlarda 26.09.2019 tarihindeki 5,8 büyüklüğündeki deprem kaynaklı bir hasar oluştuğunun tespit edilmediği, yapı elemanlarında oluşan hasarların zamanla oluşan korozyon kaynaklı hasarlar olduğunun belirtildiği, tarafınca yapılan incelemelerde de binanın ağır hasarlı / pert olarak değerlendirilmesini gerektirecek boyutta deprem kaynaklı bir hasar tespit edilememiş olduğunu, bütün bu tespitler çerçevesinde hasarın yakın nedeni deprem kaynaklı olarak belirlenmiş olduğundan gerçekleşen riziko için poliçede...

              Diğer taraftan, yapının yıkımının aşırı zarara yol açması arazi sahibinin de malzeme ile ilgili tazminat miktarını ödeyemeyecek durumda olması halinde arazi maliki arsanın mülkiyetinin, bedeli karşılığı malzeme malikine geçirilmesini isteyebilir (TMK.m.724 ). Somut olayda, davacının çapa bağlı bir taşınmaza kötü niyetli olarak bina yapıp elattığı anlaşıldığından temliken tescil istemine ilişkin talebin reddedilmesinde bir yanılgı yoktur. Gerçekten, arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalılar tarafından yapılan tadilat nedeniyle verilen zararın dolayısıyla maddi ve manevi tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın maddi tazminat talebi yönünden kısmen kabul, manevi tazminat talebi yönünden görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Hiç kuşkusuz, bu gibi davalarda taşkın yapı sebebiyle arazi sahibinin yapının taşkın yapılan bölümüne karşılık bir arazi kaybı olacak, taşkın yapı ise değerlenecektir. Bunun içindir ki, taşkın yapı sahibi arazi sahibine uygun bir bedel (tazminat) ödemek zorundadır. Uygun bedel genellikle yapı için lazım olan arsa miktarının dava tarihindeki gerçek değeri olarak kabul edilmekte ise de büyük bir taşınmazın bir kısmının devri gerektiğinde geri kalan kısmın bedelinde meydana gelecek noksanlıklar varsa bunların ve taşınmaza bağlı öteki zararlar da göz önünde bulundurularak hak ve yarar dengesi kurulması suretiyle hesaplattırılmalıdır. Bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; Arazi malikinin açtığı elatmanın önlenmesi davası sırasında dosyaya sunulan 17.03.2008 tarihli bilirkişi raporundan, davalının arazisinde meydana gelen değer kaybının 33.554,70 TL olarak hesaplandığı, eldeki davada ise bilirkişinin bu zararı 9.156,80 TL olarak bulduğu anlaşılmaktadır....

                    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur....

                      UYAP Entegrasyonu