Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı işçinin bastığı fayansın durumuna ilişkin dosyaya sunulan fotoğraftan söz konusu fayansın davalılar arasında yapılan eser sözleşmesine konu tadilat aşamasında yapıldığı ve yapım aşamasının devam ettiği, bu aşamada bina teslim edilmeden, malikinin hakimiyetine girmeden davalı bina malikinin sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir..." gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, iş kazasında sürekli iş göremezliğe giren sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2....

    M DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ : 04/04/2018 KARAR TARİHİ : 07/03/2019 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2019 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde KOBİ Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan ... Mobilya ve Orm. Ür. San ve Tic. Ltd....

      Şti'nin faaliyet gösterdiği iş yerinin davalı yanın mal sahibi olarak bulunduğu iş yerinden 20/09/2016 tarihinde sızan sular nedeniyle dahili su hasarına maruz kalmış ve neticesinde sigortalı iş yerinde demirbaş, dekorasyon ve emtia hasarı meydana gelmiş olduğunu, olay ve hasarın yağmur giderlerinin tıkanıp taşması nedeni ile sızan yağmur sularının sigortalının faaliyet gösterdiği iş yerini dahili su basması şeklinde meydana gelmiş olup; Borçlar Kanunu Hükümlerine göre TDK'nun 69.maddesi ile bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikinin bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü tutulduğu, bina yapı malikinin bina yapı ve tesislerden sorumluluğunun kusur aranmayan bir sorumluluk olup; malikin yapıdaki eksikliğe sebep olan özensizliği kusur derecesine vurmasa bile malikin yine sorumlu olduğu, olayda kusursuz ve kusura dayalı sorumluluk bulunduğu, sigorta şirketinin sigortalısına söz konusu olay nedeni ile yaptırılan ekspertiz...

      Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle, Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen "üst toprağa bağlıdır “ kuralına ayrıcalık getirilmiş, taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Bu kapsamda dikili ağaçlar da uygulamada mütemmim cüz ve yapı kabul edilmiştir.(Yargıtay 14.HD 2011/5512 E 9527 K sayılı ilamında belirtildiği gibi.) Medeni Kanunun 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

      Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tazminat istemine ilişkindir. ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesince ise; uyuşmazlığın yapı malikinin sorumluluğundan kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....

        Değinilen maddenin düzenlemesine yol açan asıl neden, meydana getirilen yapının korunmasındaki mevcut olan genel iktisadi yarardır.Aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme malikine (muhik) bir tazminat vermesi gerektiği, malzeme maliki iyi niyetli değilse tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği, aynı yasanın 723. maddesinde belirtilmiştir. Bu durumda, 4.3.1953 tarih 10/3 sayılı içtihatları Birleştirme Kararının gerekçesinde benimsenen ve uygulamada kararlılık kazanmış ilke uyarınca aşırı zarar nedeniyle yapı yıkılamıyorsa, iyi veya kötü niyete göre, haklı (muhik) tazminat veya en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceği, arsa maliklerinden sorulmalı, kabul ettiği takdirde bu bedel karşılığı yapının taşınmaz malikine aidiyetine karar verilmelidir....

          -TL delil tespiti yargılama gideri oluştuğunu, bu tespitin açılmasına sebebiyet veren davalıdan tazminini talep ettiklerini, Türk Borçlar Kanunu'nun 69. maddesinde; “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” denilerek, yapı malikinin kusursuz sorumluluğununun düzenlendiğini, buna göre yapı malikinin oluşan zararlardan kusursuz sorumlu olduğunu, somut olayda, davacı müvekkilin uğradığı zararlar davalının taşınmazından kaynaklandığını belirterek, haklı davalarının kabulü ile; müvekkilinin, davalının taşınmazı nedeni ile meydana gelen hasarının ve ayrıca bu hasar dolayısıyla mahrum kaldığı diğer gelirlerin tespit edilerek davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, ileride bilirkişi marifetiyle alınacak rapordan sonra artırılmak üzere; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 39.814,00.-TL maddi zarar, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00....

          yükün zemine yayılmasıyla taşıyıcı sistemi ayakta tuttuğunu, titreşim, kazı yan taraflara yapılacak büyük binalar zemini gevşettiğini, binanın oturmasını sağladığını ve bu oturmaların dengeli olmadığının iddia olunduğu, davalı yapı malikinin ödediği tazminat tutarında sigortalısının haklarına halef olduğundan, davalılar hakkında Ortaköy/Aksaray icra müdürlüğünün 2017/237 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takibe geçildiği tespit edildi....

          yükün zemine yayılmasıyla taşıyıcı sistemi ayakta tuttuğunu, titreşim, kazı yan taraflara yapılacak büyük binalar zemini gevşettiğini, binanın oturmasını sağladığını ve bu oturmaların dengeli olmadığının iddia olunduğu, davalı yapı malikinin ödediği tazminat tutarında sigortalısının haklarına halef olduğundan, davalılar hakkında Ortaköy/Aksaray icra müdürlüğünün 2017/237 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takibe geçildiği tespit edildi....

          (Mülga 818 sayılı B.K'nun 58) maddesi uyarınca, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, TBK'nın anılan maddesindeki sorumluluk objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu sorumlulukta zarar gören, yapı malikinin, yani davalı SASKİ'nin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Yapı maliki de, kusurun bulunmadığı savunmasının ötesinde uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamalıdır. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir. Ancak, imal olunan şey malikinin ek kusuru varsa, illiyet bağının kesilmesi malikin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz....

          UYAP Entegrasyonu