Somut olayda “...” adresine kanunun gösterdiği usullere göre daha önce bir tebligat yapılmadığından, belirtilen adreste 35.maddeye göre yapılan tebligat işlemi de geçersiz olduğundan, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA 2-Sanık hakkında kişi hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nun 343/2 maddesindeki kişi hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının, suçun işlendiği 16.04.2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarına karşı yalan beyanda bulunma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi evrak tanzimi sırasında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Düşme Sanığın "zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi" hükmünü temyizde hukuki menfaati bulunmayıp, gerekçeye de yönelik olmayan temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu, suç soruşturma veya kovuşturması için düzenlenenler dışındaki diğer resmi belgelerin düzenlenmesi sırasında görevlilere kimliği ile ilgili yalan beyanda bulunma eyleminin ise, TCK.nın 206/1. maddesinde öngörülen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı; somut olayda sanığın trafik kuralı ihlali yapıp, mağdura ait kimliği kullanarak, onun adına idari para cezası düzenlenmesine sebebiyet vermesi ve mağdur hakkındaki yakalama kararının gereği olarak İstanbul 17....
Nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğun soybağının değiştirilmesi durumunda hem TCK'nun 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarından söz etmek mümkündür. Ancak fiilin belirtilen işleniş şekli bakımından her üç suç tipi arasında genel norm-özel norm ilişkisi bulunmaktadır. Gerçekten de TCK'nun 206. maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 67/1. maddesinde bundan daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın, TCK'nun 231/1. maddesinde ise sadece çocuğun soy bağı konusundaki yalan beyanın yaptırım altına alındığı görülmektedir....
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddine, ancak; İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu, suç soruşturma veya kovuşturması için düzenlenenler dışındaki diğer resmi belgelerin düzenlenmesi sırasında görevlilere kimliği ile ilgili yalan beyanda bulunma eyleminin ise, TCK.nın 206/1. maddesinde öngörülen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı; somut olayda cezaevi firarisi olan ve üzerinde 6136 sayılı Yasa kapsamında yasak nitelikte silah taşıyan sanığın, kolluk görevlilerince yakalanması üzerine hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla abisi olan mağdur ...’e ait kimlik bilgilerini kullanması şeklindeki eyleminin başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturacağı hukuki durumunun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, yalan beyanda bulunma, özel belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma HÜKÜM : Düşme-Ortadan kaldırma Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Sanıkların gerçekleştirdikleri eylemler nedeniyle açılan kamu davalarının Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 1998/391 Esas sayılı dosyasında birleştirildiği, birleştirilmesine karar verilen Resmi ve Özel belgede sahtecilik, yalan beyanda bulunmak, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçları nedeniyle, katılan ... A.Ş.'nin ( Halbank A.Ş.) doğrudan doğruya zarar görmediği ve zarar görme olasılığı da bulunmadığından, bu eylemlerden dolayı açılan ve karara bağlanan davaları temyiz etmesinde hukuki bir yararı ve temyiz hakkı bulunmadığından katılan vekilinin bu davalara yönenik temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Katılan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : TCK 343/2 maddeleri gereğince; 1 yıl 6 ay hpc Sanığın 20.08.2002 tarihinde işlediği suç nedeniyle gözaltına alındığında kimliği hakkında yalan beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında, gerekçeli karar başlığına yanlış yazılan suç tarihinin 20.08.2002 tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Yasanın 9. maddeleri hükmü karşısında; yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 20.08.2002 suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, kimliği hakkında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: A-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...’ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, sanık hakkındaki usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, B-Sanık hakkında adli mercilere kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 343/2 maddesindeki adli mercilere kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçu için öngörülen cezanın türü ve süresine göre; aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: I- Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde; Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan tayin edilen adli para cezasının nevine ve miktarına göre hükmün, 6217 sayılı Yasanın 26. maddesiyle 5320 sayılı Yasaya eklenen geçici ve 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyizi olanaklı olmadığından, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, II- Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde; 5237 sayılı TCK.nun 268/1. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını...