"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tenfiz ve tanınması yönünden bir taleplerinin bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.03.2012 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.05.2015(Prş.)...
Mahkemece; davacı tarafın talebinin öncelikle yabancı mahkeme kararının tanınması, daha sonra bu kararla bağlanan nafakanın iptali olduğu, öncelikle yabancı mahkeme kararının tanınması gerektiği, tanımaya konu mahkeme kararında lehine nafaka takdir edilen davalı tarafın değil de davacı tarafın tanıma talebinde bulunduğu , ancak öncelikle lehine nafaka verilen tarafın, bu kararın tanınması talebinde bulunabileceği , ancak bundan sonra bahse konu nafakanın kaldırılmasının mümkün olabileceği, bu aşamada davacı tarafın tanıma davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, sadece kararı veren yabanca mahkemede ayrı bir dava açması durumunun mümkün olduğu gerekçesiyle davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun(MÖHUK)’un İkinci Kısmının İkinci Bölümünde düzenlenmiştir....
Burada yabancı mahkeme ilamının tenfizinin reddini temin edebilecek tek imkân yabancı mahkeme "hükmünün ya da hüküm fıkralarının" Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmasıdır. Önemle vurgulanmalıdır ki, tenfiz hâkiminin yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından doğruluğunu inceleme ve değerlendirme yetkisi yoktur. Bu yasak çerçevesinde, tenfiz hakiminin ilamda mevcut olan bir gerekçeyi inceleyip değerlendirmesi de söz konusu olamaz....
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, tanınması talep edilen ve yabancı mahkeme kararının usulüne uygun kesinleştiğinin anlaşıldığı, kararın konusunun kamu düzenine aykırı olmadığı ve diğer tanıma şartlarının da gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Federal Almanya Essen Asliye Hukuk Mahkemesinin 12 O 230/09 sayılı mahkeme ilamının Türkçeye tercüme edilmiş onaylı suretinin tanınmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Tüm dosya kapsamından, davacı kadının dava dilekçesinde yabancı mahkeme tarafından ayrılık ve yasal mal rejiminin mal ayrılığına dönüştüğüne yönelik karar verildiği ve bu kararın kesinleştiğinden bahisle, yasal mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine yönelik bu kararın tanınmasını talep ettiği, mahkemece davanın kabulü ile kesinleşen tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verildiği, hüküm temyiz yoluna başvurulmadan 29.12.2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Mahkemece, davacı kadının tanımasına karar verilmesini istediği yabancı mahkeme kararının "Boşanmaya" ilişkin olmayıp evlilik koruma davasına yönelik olduğu halde; yabancı mahkeme kararının boşanma ilamına ilişkin olduğu belirtilerek tarafların yabancı mahkeme kararının tanınmasına şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Somut olayda, tanınması talep edilen yabancı mahkeme kararında velayet altında bulunmayan yaş küçüklüğü sebebi ile vesayet altına alınan 04.03.2003 doğumlu ... ...'ın inceleme tarihi itibari ile ergin olduğu da gözetilerek nüfus müdürlüğünün açılan davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığından Mahkemece, nüfus müdürlüğü yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddi ile tanınması istenilen yabancı mahkeme kararında vesayet altına alınan ... ...'ın davadan haberdar olması sağlanarak taraf teşkili sağlanıp işin esasının incelenmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm kurulması, 2. Kabule göre de; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 58. maddesi gereğince Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır....
Dairemizce re'sen kamu düzeni halleri ile istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Yabancı mahkeme ilamının incelenmesinde; Düren Sulh Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi) 'nin 11/12/2012 tarihli 34 XX 499/11 dosya sayılı yabancı mahkeme ilamının 22/01/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. MÖHUK 50 ve 58. maddelerine göre tanıma yabancı mahkemelerce hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş olan ilamların Türkiye'de icra edilebilmesi,Türk mahkemelerince verilen tenfiz ve tanıma kararı verilmesine bağlıdır. Bu düzenleme karşısında yabancı mahkeme dışındaki idari makamların işlem ve kararlarının Türkiye'de 5718 sayılı yasaya göre tanınması veya tenfizi mümkün değildir. İlk derece mahkemesinin ulaştığı sonuç ve gerekçede her hangi bir hata bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2019/458 ESAS, 2020/507 KARAR DAVA KONUSU : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA:Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Almanya Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesi’nin 14/12/2018 tarihli II-8 uf 125/17 sayılı kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı 02/09/2020 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek Almanya Devleti Oberhausen Yerel Mahkemesi 13/06/2017 tarih ve 34 XX 649/16 sayılı kararının tanınması ve tenfizini talep etmiştir....
Dairemizce re'sen kamu düzeni halleri ile istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Yabancı mahkeme ilamının incelenmesinde; Tarafların boşanmalarına ilişkin Almanya Braunschweig Aile Mahkemesinin 248 F 117/19 S numaralı 02/06/2020 tarihli ilamının 07/07/2020 kesinleşme tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Somut olayda; Mahkemenin gerekçeli kararına konu olan yabancı mahkeme ilamının incelenmesinde, yeminli tercümanın onayı bulunduğu, usulüne uygun noterden veya konsolosluktan onaylı örneği veya aslının bulunmadığı sabittir. Mahkemece yapılacak iş açıklandığı üzere ilamın noter veya konsolosluk tarafından usulüne uygun şekilde kesinleştiğini gösterir, apostil şerhini de içerir onaylı örneğinin temin edilerek bu konuda davacıya da gerekli kanuni süreler hatırlatılarak, mahkeme ilamı usulüne uygun olarak temin edildikten sonra karar vermekten ibarettir....