ın tek mirasçım olduğunu, benim defnim ile ilgili ve diğer işleri ve işlemleri yürütmekle ilgilenmesini vasiyet ederim." içeriğindeki el yazılı vasiyetnamenin Leverkusen Asliye Hukuk Mahkemesince açılıp okunduğundan bahisle, öncelikle söz konusu vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasını ve ikinci olarak da söz konusu vasiyetnamenin tenfizini (yerine getirilmesi) talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının terditli talebi karşısında mahkemece öncelikle vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması talebi yönünden yargılama yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir. Davacının ikinci talebi olan vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talebi ancak vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması hali için söz konusu olabilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma - Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, ön inceleme duruşmasından önce yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi davasından feragat etmiş, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi hükmü dikkate alınarak tarifedeki vekalet ücretinin yarısı oranında vekalet ücreti tayin ve takdiri gerekirken, tamamına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
O halde, yabancı bir mahkeme ilamının kesinleşmesi, ilamın yukarıda anılan Sözleşme hükümlerine uygun biçimde tebliğ edilmiş olmasına bağlıdır. Somut olaya gelince, davacı vekilinin yabancı mahkeme kararının davalı şirkete tebliğine dair sunmuş olduğu belgelerindeki üst yazıda tenfizi istenen karara ilişkin dosya numarası(8 O 30/10) yazılı ise de ekindeki tebliğ tebellüğ tutanağında dava dışı "Duisburg Eyalet Mahkemesi'nin 3 0 7/09 sayılı yazıları" açıklaması bulunduğu gibi bu belgedeki tebliğ tarihi de tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamındaki davalı şirkete yapılan tebliğ tarihi ile örtüşmemektedir....
şeklindeki gerekçesi ile ret etmesinin yerinde olmadığını; bu yönü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, Tanıma ve tenfizi talep edilen Polonya Krosno Bölge Mahkemesi kararı müvekkil şirketin haberi olmadan, müvekkili şirkete tebligat yapılmadan ve yabancı mahkeme kararı müvekkile tebliğ edilmeden-itiraz,istinaf -temyiz hakkı kullanılmadan verilen ve kesinleştirilen kararın tanınması ve tenfizi yönünde karar tesis edilmesinin isabetli olmadığını; yabancı Mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinde savunma hakkının kısıtlanmaması gerektiğini, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, dosyaya yansıyan belgelerde müvekkili şirkete dava dilekçesinin tebliğ edildiğinin açıkça belli olmadığını; bu nedenle davadan müvekkili şirketin haberi olduğuna dair Yerel Mahkeme gerekçesini kabul etmediklerini, Yabancı Mahkeme kararının müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini; dosyaya yansıyan belgelerde müvekkile tebliğ edilen evrakın tebliğ tarihinin...
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tenfizi talep olunan yabancı ülke tahkim kararının apostille şerhli kesinleşmiş aslı ve noter tercümesi ile tüm dosya kapsamına binaen; tenfizi talep olunan yabancı tahkim ilamının ülkemiz kamu düzenine aykırı bir yönünün bulunmadığı, yabancı mahkeme tarafından dava dilekçesi ve kararının davalıya tebliğ usulünün Türk kamu düzenine aykırı bulunmadığı, yargılama sırasında tenfizi talep olunan ülkenin usül hükümlerinin uygulanmasının doğal ve yargılama safhasında adil yargılama hakkının ihlal edilmediği, usulüne uygun kesinleştiği ve 5718 Sayılı Kanunu'nun 54. maddesinde belirtilen tüm tenfiz şartlarının gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2023 NUMARASI : 2022/1031 Esas - 2023/206 Karar DAVA KONUSU : Tanıma ve Tenfiz KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalının 24/08/2020 tarihinde evlendiklerini, Hollanda Ülkesi Oost Doğu Brabant Mahkemesi'nin C/01/375727/ FA RK 21- 4777 dava ve talep numaralı 28/02/2022 tarihli kararı ile boşanmalarına karar verildiğini, kararın aslını ve onaylı tercümesini dosyaya sunduklarını, tarafların şuanda bir araya gelmelerinin mümkün olmaması nedenleriyle boşanma ilamının tanınması ve tenfizi amacıyla mahkemeye başvurma zorunda kaldıklaürını bildirerek davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, eldeki dava ile 2009/137 Esas-2011/388 Karar sayılı kesinleşmemiş davanın tarafları ve hukuki sebepleri yönünden aynı davalar olduğu, derdestlik dava şartı engeli bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme ilamı ve masraf tespit kararının tenfizi istemine ilişkindir....
Kamu düzeni, tarafların uymak zorunda oldukları kamu ve özel hukuktan doğan ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri kuralların bütünü olarak anlaşılmalıdır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 54/c maddesinde, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması hali tenfiz şartları içinde sayılmış olup, buna göre, yabancı mahkeme kararının verilmesinde uygulanan hukuk ve bunun hangi ölçütlere göre uygulandığı değil, yabancı kararın Türkiye’de icra edilmesi halinde meydana gelecek sonuçların Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceğinin araştırılması gerekir. Anılan maddede yer alan “Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması” ifadesinden, yabancı mahkeme kararının esasına uygulanan hukukun Türk kamu düzenine aykırılığının incelenemeyeceği, sadece hükmün tenfizi neticesinde ortaya çıkan hukukî sonuçların kamu düzenine aykırı olması halinde yabancı mahkeme kararının tenfizi isteminin reddedileceği sonucuna varılmalıdır....
(Söz. m. 1) Sözleşmeye göre; yabancı belgedeki imzanın doğruluğunun, belgeyi imzalayan kişinin sıfatının ve gerektiğinde bu belge üzerindeki mühür ve damganın aslı ile aynı olduğunun teyidi için, bizzat belge üzerine veya buna eklenecek bir kağıdın üzerine "tasdik şerhi" (Apostil) konulması mecburidir. Bu şekilde verilmiş bir tasdik şerhi; imzanın doğruluğunu, belgeyi imzalayan kişinin hangi sıfatla imzaladığını ve gerektiğinde belge üzerindeki mühür ve damganın aslı ile aynı olduğunu teyid eder. (Söz. m. 3, 4 ve 5) Tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının dosyaya sunulan örneğinin "kararın aslı" olduğu; bizzat belge veya buna ekli kağıt üzerinde "Apostil" mevcutsa kabul edilir. "Apostil"in" bulunmaması, sunulan belgenin güvenilirliğini ortadan kaldırır. Bu bakımdan, tanınması istenilen yabancı mahkeme kararında Apostil'in bulunması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizi ve Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yabancı mahkemece verilen boşanma kararının, boşanmaya ilişkin bölümünün daha önce tanınmasına karar verilmiş olup, eldeki dava ile boşanma kararında yer alan nafaka yükümlüğüne ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin kısmın tenfizi ve tanınmasının talep edildiği mahkemece de tenfize ve tanımaya karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca...