Türk Usul hukukunun eski 388, yeni 297. maddesinde sayılan şekli ve maddi unsurların yabancı mahkeme ilamında bulunmasını aramak tenfizi engelemek anlamına gelir. HMK'nun 297. maddesi anlamında bir gerekçenin bulunmaması tek başına Türk kamu düzeninin müdahalesini gerektiren bir olgu değildir. Diğer bir deyişle; yabancı mahkeme ilamlarının gerekçesizliği salt bu sebepten dolayı tenfize engel bir neden olarak ileri sürülemez. Ancak, kararın Türk hukukunun temel değerlerine, genel ahlak ve adap anlayışına, temel adalet anlayışına, temel hak ve özgürlüklere aykırılıklar kamu düzenine aykırılık olarak kabul edilebilir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu 10.02.2012 gün ve 2010/1 E – 2012/1 K) Şu halde, yabancı mahkeme ilamının salt gerekçesinin bulunmaması ilamın tenfizine engel teşkil etmeyeceği dikkate alınmadan karar verilmiş olması hükmün bozulmasını gerektirmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı mahkeme ilamının incelenmesinde; davacı erkeğin açtığı boşanma davasında duruşmada, davalıya duruşmanın tebliğ edildiği ve duruşmada hazır olduğu anlaşıldığından davalı kadının ileri sürdüğü vakıların dinlenemeyeceği, davaya konu yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şartlarını taşıdığı, ilamın hukuk davalarına ilişkin olduğu, yabancı ilamın Türk Mahkemelerinin münhasıran yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olduğu, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığı, kanunda düzenlenen şartları taşıdığı, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi istemli davada, davalının ancak tenfiz ve tanıma şartlarının mevcut olmadığı, yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut ilamın yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek isteğe karşı koyabileceği ancak davalı açısından bu açıklamalar ışığında itiraz koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne...
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari satım sözleşmesinden kaynaklandığı, tarafların tacir olmasına, uyuşmazlığın da ticari işten kaynaklanmasına göre davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğu, MÖHUK’un 51. maddesinde yabancı hakem kararlarının tenfizi ve tanınması davalarında asliye mahkemelerinin görevli olduğunun belirtildiği, asliye ticaret mahkemesinin de bir asliye mahkemesi olduğu, davanın genel yetkili mahkemede açıldığı, somut olaydaki talebin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkin bulunduğu, dosya kapsamına göre, buna ilişkin yasal düzenlemelere aykırılık bulunmadığı, Türk tenfiz hakimi kural olarak revision au fond yasağı uyarınca yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanıma şartlarının oluştuğu, kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil etmediği gerekçesi ile davanın kabulü ile boşanma, velâyet ve nafakaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Sebepleri İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Aaru Mahkemesi Başkanlığı'nın 10/11/1997 tarihli yabancı mahkeme ilamının kesinleşmiş apostil şerhli onanmış aslının ve tasdikli tercümesinin sunulduğu, MÖHUK 54. ve 58. maddeleri şartlarının gerçekleştiği" gerekçesiyle, davanın kabulü ile Aaru Mahkeme Başkanlığı'nın 10/11/1997 tarihli yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davacının reşit kızı adına tanıma ve tenfiz isteminde bulunamayacağını, kararın zamanaşımına uğradığını, kesin hüküm bulunduğunu, tanıma ve tenfizi istenin kararın MÖHUK'un 50/1, 52/1 ve 55/2. maddelerine aykırı olduğunu, davacının hukukî menfaatinin bulunmadığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Temyiz Sebepleri Davalı kadın vekili; davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yabancı mahkemece verilen boşanma ve fer'îlerine ilişkin kararın tanınması ve tenfizi talepli açılan davada yabancı mahkeme ilamının tanıma ve tenfiz şartlarını taşıyıp taşımadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 323, 326, 370 ve 371 inci maddeleri, 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun 53, 54 üncü, 56 ncı ve 58 inci maddesi. 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ilişkin Almanya Devleti Rheinberg Yerel Mahkemesi'nin 7 F 218/18 Esas sayılı 05/10/2019 kesinleşme tarihli ilamının 5718 sayılı Kanunun 50 ile 55 Maddeleri gereğince tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir. GEREKÇE : Dava, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkindir. Davalı kadın istinafında, tanınan yabancı mahkeme ilamında kesinleşme tarihinin yazılmadığını, mahkemenin yorum yolu ile kesinleşme tarihini kabul etmesinin hatalı olduğunu, yabancı mahkeme ilamının aynı zamanda gerekçesinin bulunmadığını belirterek, yanlış verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
da açılan davanın kabul edildiğini, kararın 31.08.2011 tarihinde kesinleştiğini, davalıya 05.07.2010 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, temyiz edilmeyerek kesinleşen alacak ilamının Türkiye Cumhuriyeti makamlarınca da geçerli kılınması için tanınması ve tenfizini talep etme zorunluluğunun doğduğunu ileri sürerek, ... ... Eyalet Mahkemesinin 2 O 134/09 sayılı alacak ilamının Türkiye'de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının açıkça kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, ... hükümleri gereğince müvekkili şirketin ortak ve anonim şirkete hisseleri dolayısıyla sermaye kabul edebileceğini, kesin yetki kuralının ihlal edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tanınması talep edilen yabancı mahkeme kararının aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği sunulmamış olup, davacı tarafından sunulan boşanma belgesinin, mahkeme kararı değil, avukat tarafından düzenlenmiş olmasına ve bu belgenin tanıma veya tenfize esas alınamayacağına, davacı tarafından da, mevcut bu belge dışında başka bir belgenin sunulmamış olmasına, belge eksikliğine dayalı olarak verilen ret kararının, işin esası bakımından "kesin hüküm" oluşturmayacağına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usül Hukuku Hakkında Kanun'un 50.maddesinde "Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." Tenfiz şartlarını düzenleyen 54.madde de, "......