Sivil Hukuk Dairesi'nin 4 O 389/08 numaralı ve 23.07.2009 tarihli kararının ve yargılama masraflarına dair masrafların tayini ile ilgili hükmün tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen yabancı mahkeme karar aslı ve tamamının onaylı tercümesinin sunulmuş olduğu, kendisine karşı tenfiz istenen davalının mahkemeye usulünce çağrıldığı, yine kararın usulünce davalıya tebliğ edildiği, yabancı mahkeme kararının tenfizi şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, Fedaral Almanya Cumhuriyeti Bielefeld Asliye Hukuk Mahkemesi 4. Sivil Hukuk Dairesi 4 O 389/08 sayı ve 23.07.2009 tarihli kararı ile yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının tenfizine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 3. maddesinde “Hakem kararlarının infazı lazım geldiğine dair mahkeme başkanı veya hakim tarafından verilen şerhlerden, hakem kararının mahiyetine göre, karar ve ilâm harcı alınır....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; hukuk davasına ilişkin ve kesinleşmiş olduğu, MÖHUK’nun 54. maddesinde belirtilen tenfiz şartlarının oluştuğu, verilen kararın kamu düzenine açıkça aykırı olmadığı, davalılarca MÖHUK’un 55/2 maddesinde öngörülen itiraz sebeplerinin davamızda ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkindir....
Davacı, yabancı mahkeme boşanma ilamı sonucu, yabancı mahkemece kararlaştırılan evlilik mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki Türkiye'de bulunan taşınmazın eşlerden birine verilmesine ilişkin anlaşmanın Türkiye'de uygulanması için Türk Mahkemesinde tapu iptali tescili için dava açtığına göre; gereksinimi, yabancı mahkemenin Türkiye'de bulunan taşınmaza yönelik kararının Türk Mahkemesince tanınmasıdır. Davacı bu amaçla tenfiz davası açmış ise de, “çoğun içinde azı da vardır” önceleme kuralı gereğince, talebinin “tanıma isteğini de içerdiğinin kabulü gerekir. Yabancı ülke uyrukluğunda olsa bile; hukuki yararı bulunmak koşuluyla herkes bir yabancı mahkeme kararının tanıma/tenfizini Türk Mahkemelerinden talep edebilir (MÖHUK m. 52/1, 58)....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının yerinde olduğundan bahisle davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, 5718 sayılı Yasa'nın 50 ilâ 59. maddeleri arasında düzenlenen yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir....
Hukuk Dairesinin 2-12 O 384/09 numaralı dosyasında verilen 12/08/2011 tarihli kararının ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının Türkiye'de tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, yabancı mahkemede açılan davadan haberdar olmadığını, bu konuda kendilerine herhangi bir tebligat yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın ve kararın 1965 tarihli Adli ve Gayrı Adli evrakın yabancı memleketlerde tebliğine ilişkin sözleşme uyarınca Adalet bakanlığı aracılığı ile usulüne uygun şekilde davalı yana tebliğ olduğu, kesinleşme ve Apostille şerhli aslı ve usulüne uygun olarak onaylanmış gerekçeli, kesinleşme şerhli Türkçe tercümesinin dava dosyasına sunulduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ... ... Cumhuruyeti ... ... ... Eyalet Mahkemesi 12 Hukuk dairesinin 02/12O38409 nolu 12/08/2011 tarihli kararın tenfizine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı taraf kötü niyetli olduğundan yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürdüklerini, aslında karardan haberdar olduklarını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5718 sayılı Milletlerarası ... Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 54 üncü ve devamı maddeleri 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. V....
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir.Yabancı bir mahkeme kararının tenfizine karar verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleşmiş olması gerekmektedir. 1965 tarihli Hukuki ve Ticari Konularda Adli ve Gayri Adli Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Lahey Sözleşmesi'nde sözleşmeye taraf olan ülkeler arasında yapılacak tebligatların hangi makam tarafından ve hangi usul çerçevesinde yerine getirileceği belirlenmiş olup, hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Almanya anılan sözleşmeye taraftır. 1965 tarihli Lahey Sözleşmesi ile kabul edilen istisnai tebligat yöntemlerinden biri de doğrudan posta yolu ile tebligattır. Bu yönteme, sadece sözleşmenin 10. maddesine çekince koymayan ülkeler açısından başvurmak mümkündür. Türkiye, 10. maddedeki tebligat yöntemini kabul etmeyeceğini bu maddeye koyduğu çekince ile belirtmiştir....
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 5718 sayılı MÖHUK’nun 50 ve 53'ncü maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi, yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı MÖHUK’un 50/1. maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi, yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....