Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun "Görev ve Yetki" başlıklı 51. maddesinde ise "Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir." hükmü yer almaktadır. Dava, yabancı mahkemeden verilmiş vasi tayini kararının tenfizi istemine ilişkindir. Bu yasal düzenlemeler karşısında; vasi atanmasına dair yabancı ilamın tenfizinde görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğu yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından lehlerine 5.521,95 EURO alacağa karar verildiğini, hükmün kesinleştiğini ileri sürerek, yabancı mahkeme ilamının ve masraf tespit kararının tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yabancı mahkeme kararının ve dava dilekçesinin davalıya ... aracılığıyla tebliğ edildiğine dair tebliğ evraklarının davacı tarafından ibraz edilmediği, bu nedenle kesinleşmiş bir karar söz konusu olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 6 O .../07 numaralı kararının ve yargılama giderlerine ilişkin masraf tespit kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenilen kararın Türkiye ile ... arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin ......

      Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davaya dayanak mahkeme kararının davalı tarafa usulüne uygun olarak ... vasıtası ile tebliğ edilmediği, bu kapsamda MÖHUK 53. maddesinde belirtilen şekilde kesinleşmiş bir kararın bulunmadığı gerekçesi ile davanın REDDİNE karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenilen kararın Türkiye ile ... arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi hükümleri kapsamında, ... vasıtası ile tebliğ edilmediği, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davaya konu ... ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yapmış olduğu yargılamada davalıyı ...'...

        Davalı vekili, yabancı mahkeme kararının MÖHUK 54/c ve ç maddeleri gereğince savunma hakkının ihlali nedeniyle tenfiz edilemeyeceğini, yabancı mahkeme kararının Lahey Sözleşmesine uygun bir şekilde davalıya tebliğ edilmesi gerektiğini, davacı tarafın yabancı mahkeme kararının davalı müvekkili şirkete tebliğ edildiğini iddia ettiği tebliğ evrakını dosyaya sunmadığını, yabancı ilamın kesinleşmediğini, ortada usulüne uygun kesinleşmiş bir kararın olmadığını, kamu düzeni kurallarına aykırı olduğunu, illiyet rabıtasından yoksun olduğunu, savunma hakkının kısıtlandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Kaldırma kararı uyarınca, mahkememizin 01/02/2023 tarihli tensip tutanağı ile, Davacı vekiline tanınma ve tenfizi istenen hakem kararının taraflara aynı zamanda davalıya tebliğ edilip edilmediğine dair tercümeleri içerir bilgi ve belgeleri mahkememize ibraz etmek üzere süre verilmiş, Davacı vekili hakem kararını ve hakem kararının davalı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin bir kısım bilgi ve belgeleri içerir beyan dilekçesi sunmuştur. 5718 sayılı MÖHUK'un yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tenfizi ve tanınmasını düzenleyen 50. vd. maddelerine göre, Türkiye'de bir yabancı mahkeme kararının infaz edilebilmesi veyahut kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi bu karar hakkında tanıma veya tenfiz kararı verilmesine bağlı olup, yabancı mahkeme ve hakem kararının tanınması veya tenfizi ise bu kararın usulünce kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Tenfiz; yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra olunabilmesini sağlayan mahkeme kararıdır....

            O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalının savunma hakkının kısıtlanmadığı ve yabancı mahkeme hükmünün tenfizinin Türk kamu düzenine aykırılık oluşturmayacağı kabul edilmelidir. Ayrıca, mahkemece, Lahey Sözleşmesinin 10. maddesine Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çekince koyduğu, yabancı mahkeme kararının ... aracılığıyla tebliğinin gerektiği, ancak tenfizi istenen kararın posta yoluyla tebliğ edildiği, kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği, kararın kesinleşmesinin tenfizin ön şartı olduğu kabul edilmiştir....

              Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre tenfizi istenen kararın ve dava dilekçesinin, 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi'nde belirtilen usulde tebliğ edildiğine dair belgelerin dosyaya ibraz edilmediği, bu itibarla kesinleşmiş bir kararın mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenilen kararın Türkiye ile ... arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi hükümleri kapsamında, ... vasıtası ile tebliğ edilmediği, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davaya konu ... ... (İstinaf) Mahkemesi'nin yapmış olduğu yargılamada, davalıyı ...'da bulunan vekili Av. ...'...

                Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen kararın TTK’nun 329 ve 405/2. maddesine aykırı olduğu, benzer nitelikteki Türkiye’de açılan davaların bu nedenle reddedildiği, bu durumun açıkça kamu düzenine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin katılma yolu ile yapmış olduğu temyiz temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin TTK’nun 329 ve 405/2. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu ......

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kendisine karşı tanıma ve tenfiz istenen davalının, hüküm veren mahkemeye o yer kanunları uyarınca usulüne uygun olarak çağrıldığının, yabancı mahkeme kararının içeriğinden anlaşılmasına göre davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, diğer hususlara ilişkin temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Davacı, yabancı mahkeme kararında yer alan nafaka yükümlülüğüne ilişkin bölümün tenfizine karar verilmesini ve "tanınması ile tenfizi talep olunan karar gerekçesi, içeriği ve hükümleri ile Türk Medeni Kanununun velayet...

                    E sayılı dosyasında işbu dosya davacısının ...’da iflas etmiş olduğu, ...’daki iflasın ... de geçerli olduğu, ... iflas kararının ...’da kesinleşmiş olduğu bu sebeple ...'de iflasın geçerli olduğu, ortada kesinleşmiş bir yabancı iflas kararı olduğundan alacağa dair kesinleşmiş ... mahkeme kararının tanınmaması ve tenfiz edilmemesinin talep edildiğini, mahkemece itirazların reddine karar verildiğini ve sunulan alacağa dair yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini, itirazları sonuç vermeyen işbu dosya davacısının bu kez diğer dosyada ileri sürdüğü ... iflas kararının ...'de tanınması için işbu davayı açtığını, tanınması istenen yabancı iflas kararının gerçek kişinin iflasına dair bir karar olduğunu, ... maddeye göre ......

                      UYAP Entegrasyonu