Yukarıda belirtilen yerleşik Yargıtay uygulamaları, dosya kapsamında yer alan dava, cevap dilekçesi ile beyanlar nazara alındığında, davacı tarafça dava konusu Almanya Ravensburg Bölge Mahkemesi'nin 24/04/2001 tarih ve 4 0 92/2001 sayılı yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesinin talep edildiği, davacı tarafça talebin yabancı mahkeme kararının sadece alacağa yönelik kısmına ilişkin olduğuna dair açık bir talebin mevcut olmadığı, bu haliyle, davacı tarafça sunulan yabancı mahkeme kararına ilişkin onaylı tercüme evraklarından yabancı mahkeme kararının 13/07/2016 tarihinde kesinleştiğine dair açık bir kaydın mevcut olmamasına rağmen, yerel mahkemece davacı tarafça verilen süre içinde ibraz edilen yabancı belge ve tercüme evraklarından yabancı mahkeme kararının 13/07/2016 tarihinde kesinleştiğine yönelik yerel mahkemenin kabulünün yerinde bulunmadığı görülmüş olup, taraflara, tanıma ve tenfizi talep edilen yabancı mahkemece verilen kararın kesinleştiğini açıkça gösteren...
Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen yazılı şekilde, asıl ve birleşen davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece bozma öncesi verilen kararda, davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerektiği, dava konusu yabancı mahkeme kararının dava tarihi itibariyle usulünce kesinleşmediği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemesi'ne tevzi edilen dosyada eldeki davanın tenfizi istenilen Almaty Büyükşehir Bostandyk İlçe Mahkemesi'nin 03/05/2022 tarihli, 7514-21-00-2/686 sayılı yabancı mahkeme kararı konusunun bankayla müşteri arasında kaynaklanan kredi sözleşmesinden kaynaklanmış olup, dava konusu tenfiz isteminin dayanağı ilamın niteliği itibariyle finans Mahkemelerinin dava konusu kapsamında kaldığı tespit edilmiş olmakla; dosyanın görevli mahkemenin İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu belirtilerek verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ise de; yukarıda bahsedilen Hukuk Genel Kurulu'nun 2022/11-800 Esas 2023/607 Karar sayılı ilamında ayrıntılı şekilde ve açıkça belirtildiği üzere yabancı mahkeme kararlarının tenfizi için aranan şartlar 5718 sayılı Kanun'da sınırlı bir şekilde sayılmıştır....
Buna göre yabancı mahkeme kararının verilmesinde uygulanan hukuk ve bunun hangi ölçütlere göre uygulandığı değil yabancı kararın Türkiyede icra edilmesi halinde meydana gelecek sonuçların Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceğinin araştırılması gerekir. Hükmün tenfizi neticesinde ortaya çıkan hukuki sonuçların kamu düzenine aykırı olması halinde yabancı mahkeme kararının tenfizinin reddedileceği sonucuna varılmalıdır. Mevcut nüfus kayıtlarında davacının annesi ...'ın 09.10.1961 olan doğum tarihi düzeltilip 12 yaş veya üstü doğum aralığı oluşturulmadığı sürece davacının doğum tarihinin 10.09.1968 olduğuna ilişkin yabancı mahkeme ilamının tenfizi Türk kamu düzenine aykırılık teşkil eder. Mevcut durum karşısında davanın reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Türk kamu düzenine aykırılık, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının; Anayasa ile düzenlenen temel hak ve hürriyetlere, milletlerarası hukukta kabul edilen temel ilkelere, adil yargılanma ve savunma hakkına, genel ahlaka, Türk hukuk düzeninin temelini oluşturan ve devletin vazgeçemeyeceği ilkelere aykırılık oluşturması gibi hallerde söz konusu olacaktır. Dava konusu yabancı mahkeme kararında kamu düzenine aykırı bir durum görülmemiştir. Yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfiz edilmesi için 54. madde hükmünün son olarak aradığı şart savunma haklarına uyulmuş olmasıdır. Buna göre kendisine karşı tenfiz istenen kişi, mahkemeye o yer kanunlarına göre usulüne uygun olarak çağrılmamış veya uygun çağrı yapılmadığı ya da yapıldığı halde temsil edilmemiş veya o yer kanunlarına aykırı olarak kararın gıyabında veya yokluğunda verilmiş olması hallerinde ilgilinin tenfize karşı Türk mahkemesinde “itiraz etmiş olması şarti” ile yabancı mahkeme kararının tenfizi mümkün olmayacaktır....
Dava, mirasın reddine ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 54/c maddesinde, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması, tenfiz şartları içinde sayılmıştır. Buna göre, yabancı mahkeme kararının verilmesinde uygulanan hukuk ve bunun hangi kriterlere göre uygulandığı değil, yabancı kararın Türkiye'de icra edilmesi halinde meydana gelecek sonuçların Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceğinin araştırılması gerekir. Anılan maddede yer alan, "Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması" ifadesinden, yabancı mahkeme kararının esasına uygulanan hukukun Türk kamu düzenine aykırılığının incelenemeyeceği, sadece hükmün tenfizi neticesinde ortaya çıkan hukuki sonuçların kamu düzenine aykırı olması halinde yabancı mahkeme kararının tenfizinin reddedileceği sonucuna varılmalıdır....
nın inceleme tarihi itibariyle ergin oldukları ve davacı tarafından yabancı mahkeme kararının boşanma, nafaka ve velayet yönünden tanınması ve tenfizi isteği haricinde usulüne uygun olarak harcı verilmek süretiyle bağımsız bir velayet davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yabancı ilamın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir ( MÖHUK m. 52/1). Yabancı mahkeme kararının tenfizi istemli davada, karşı taraf davalı kendisine karşı tenfiz istenen kişi ancak tenfiz ve tanıma şartlarının mevcut olmadığı, yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut ilamın yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek isteğe karşı koyabilir (MÖHUK m. 55/2). Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır (MÖHUK m. 58/1)....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....
Davalı vekili, Türkiye ile ilamı veren Amerika Birleşik Devletleri arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma bulunmadığını, müvekkilinin usulüne uygun şekilde ilgili davaya çağrılmadığını, dava konusu mahkeme kararının kesinleştiğine ilişkin bir belgenin dosyada bulunmadığını, mahkeme kararının dayanağının ne olduğunun ve hangi nedenle haklarında hüküm kurulduğunun belli olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tanıma ve tenfizi istenen kararın açıkça kamu düzenine aykırı olmadığı, mahkeme kararının aslının ve onaylı tercümesinin dosyaya sunulduğu, kararın mahkeme tarafından verildiğinin, mahkeme hükmü taşıdığının ve kesinleştiğinin sabit olduğu, A.B.D ve Türkiye arasında fiili karşılıklılığın mevcut olduğunun bilindiği, MÖHUK hükümlerine aykırılık bulunmadığı, davacıların tanıma ve tenfiz taleplerinin yasal şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle kararının tanıma ve tenfizine karar verilmiştir....