Dava konusu yabancı mahkeme kararının hüküm fıkrası incelendiğinde davacı alacağı olan 15.000,00 Euro’nun ödenmiş olduğu belirtilerek sadece fatura tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek ana para faizlerinin davalıdan tahsiline ve bunlara ek olarak 5.736,29 Euro avukatlık ücreti ve 645,33 Euro yargılama giderinin davalıdan tahsiline hükmedildiği görülmektedir. Ancak fatura tarihi, 15.000,00 Euro’nun parça parça ödeme tarihleri ve uygulanacak faiz oranı hüküm fıkrasında belli olmadığı için yabancı mahkeme kararının faize ilişkin bu bölümünün icrası mümkün olmayıp yabancı mahkeme kararının bu nedenle tenfizinin esasen reddi gerekir. Ancak 5718 sayılı Kanunun 56. maddesi gereğince yabancı mahkeme kararının kısmen tenfizine karar verilmesi mümkündür....
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tanıma ve tenfiz şartlarının oluştuğu, kararın Türk Kamu Düzenine açıkça aykırılık teşkil etmediği, davanın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine giren davalardan olmadığı,Türkiye ile Fransa arasında mahkeme kararlarının onanmasına ilişkin sözleşme bulunduğu, davalı tarafından velâyet ve nafakaya ilişkin hükümlerin tanınması ve tenfizine karşı çıkılmış ise de çocukların velâyetine ilişkin kararların tanınması ve tenfizi ile çocukların velâyetinin yeniden tesisine ilişkin Avrupa Sözleşmesine ülkemizin 01.06.2000 tarihinde katıldığı, tanıma ve tenfize bakan hakimin kural olarak yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemediği, gerek yabancı kararda uygulanmış olan usul ve gerekse kararda yer alan maddî ve hukuki tesbitler incelemenin konusu dışında olduğu, Türk Hukukunun emredici hükümlerinin dikkate alınmamasının veya yanlış uygulanmasının tek başına mahkeme kararının...
, sunulan mahkeme kararı ve belge içeriklerinden, davalının Fransa kanunları uyarınca, hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrıldığı, kendisini vekil ile temsil ettirdiği, verilen kararın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine giren konuda verilmediği, kamu düzenine açıkça aykırılığın bulunmadığı, 5718 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesinin (e) bendi hükmüne göre tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olup olmadığını incelemekle yetineceği, yabancı mahkeme kararının elde edilmesinde uygulanan yabancı hukukun Türk kamu düzenine aykırılığının incelenmesinin ve yabancı hakimin bu karara hangi kanunu, nasıl uyguladığını inceleme yetkisine sahip olmadığı, mahkemenin, tenfiz konusunda hukukumuzda yer alan şartları araştırmakla yetineceği, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının, ......
A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....
MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Mahkemece Verilen Karar Mahkemece 15.01.2015 tarih, 2014/842 E. ve 2015/27 K. sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir. B. Bozma Kararı Dairemizin 27.10.2015 tarih, 2015/7785 E. ve 2015/11094 K. sayılı kararıyla yabancı mahkeme kararının davalıya tebliğine ilişkin evraklarının araştırılması gerktiğine işaret edilerek mahkeme kararı bozulmuştur. C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleşmediği, yabancı mahkeme kararının tebliğine ilişkin evrakların yapılan yazışmalarla da tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. B....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, MÖHUK'un 50 ve devamı maddeleri gereğince yabancı mahkeme kararının tenfizi isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davanın açıldığı İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesince daha önce davanın kabulüne ilişkin verilen hükümler istinaf başvurusu üzerine dairemizce, önce harcın tamamlanması ardından da göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle kaldırılmıştır. Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır....
Tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının tarafları, konusu ve sebebi "aynı" olan Türk mahkemelerinden verilmiş bir kararla bağdaşmaması halinin Türk kamu düzenine aykırılık oluşturacağı, hatta buna rağmen kararın tenfizine karar verilmişse bu durumun HUMK'un 445/10 maddesi uyarınca bir yargılamanın yenilenmesi nedeni olacağı açıktır. ..........Tenfiz davasının açıldığı tarih itibariyle Türk mahkemelerinden aynı sebebe dayanarak, aynı taraflar arasında görülen davada verilen karar kesinleşmiş olmakla iş bu karara aykırı olacak şekilde yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi Türk kamu düzenine aykırı olduğundan davanın reddi gerekirken açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir." hususları açıkça belirtilmiştir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; tenfizi istenen yabancı mahkemede açılan davanın dava dilekçesi ile gerekçeli kararının davalıya adli yoldan tebliğine ilişkin bir belgenin bulunmadığını, yabancı mahkeme ilamına konu davanın davalı şirketin yerleşim yerinin bulunduğu Yozgat'ta açılması gerektiğinden Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi içinde kaldığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, olayda yabancılık unsurunun bulunmadığını, davacının davalı şirketin ortağı olmadığını, dolayısıyla ortaklık payının iadesine karar verilemeyeceği gibi bu kararın tenfizine de karar verilemeyeceğini, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının davacı tarafın yabancı mahkemedeki hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı hileli davranışları ile elde edilmiş bir karar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
aykırı olmaması, 5718 sayılı MÖHÜK'un 55/2. maddesi gereğince yabancı mahkeme kararının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş olmaması veya yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmamış olmasını bağlıdır....
bulunmadığını, bu nedenle tenfizi talep edilen hakem kararının, MÖHUK m. 62/1/f ve New York Sözleşmesi m....