"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK. md. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verebilir (HMK.md.320/1). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi evvela kanunen mümkün olmalıdır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar kamu düzeniyle doğrudan ilgilidir. Mahkemece, davaya konu yabancı ilam ve onaylı tercümesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiş, dolayısıyla davalı tarafa savunma ve ispat hakkı tanınmayarak,davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir (HMK md. 27)....
Mahkemesi'nin 83 S 50/12 sayılı kararlarının ve tercümelerini fotokopi şeklinde olduğu, .... vekili tarafından tenfizi istenen yabancı mahkeme kararlarının asıllarının ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/190 Esas sayılı dosyasına sunulduğu anlaşılmaktadır. Oysa 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nun 53. maddesi "(1)Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir: a) Yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından örneği ve onanmış tercümesi b) İlamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi" hükmünü haiz olup, temyiz incelemesi yapılırken dava konusu yabancı mahkeme ilamının aslı veya onanmış orneği ve onanmış tercümesi incelenmesi gerektiğinden, dosyanın anılan noksanlıklar (ilamların aslı veya onanmış örneği ve onanmış tercümeleri) giderildikten sonra Dairemize gönderilmesi açısından mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....
“Tanıma” başlıklı 58.maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.”“Kesin Hüküm ve Kesin Delil Etkisi” başlıklı 59.maddesinde: “Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.” Hükümleri yer almaktadır.Hemen belirtmelidir ki, her mahkeme kararının kesin hüküm ve icra kabiliyeti olmak üzere iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Kesin hüküm teşkil eden mahkeme kararları-istisnalar dışında- icra kabiliyeti de taşırlar....
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK.’nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı MÖHUK.’nun 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir....
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK'nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı MÖHUK'nun 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın "açıkça" olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilim bulunduğunu göstermektedir....
“Tanıma” başlıklı 58.maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.”“Kesin Hüküm ve Kesin Delil Etkisi” başlıklı 59.maddesinde: “Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.” Hükümleri yer almaktadır.Hemen belirtmelidir ki, her mahkeme kararının kesin hüküm ve icra kabiliyeti olmak üzere iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Kesin hüküm teşkil eden mahkeme kararları-istisnalar dışında- icra kabiliyeti de taşırlar....
Sivil Hukuk Dairesinde davalılar aleyhine açılan davanın kabul edildiğini, söz konusu mahkeme kararının 03.12.2013 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek Federal Almanya Cumhuriyeti Memmingen Asliye Hukuk Mahkemesi 2. Sivil Hukuk Dairesinin 24.09.2007 tarih ve 2 O 903/06 sayılı ilamının tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yabancı mahkeme ilamının tenfizi için açılan davanın daha önce reddedildiğini, kesin hüküm bulunduğunu, yabancı mahkeme kararının aslı ve onaylı tercümesinin ve yabancı mahkemede açılan davada dava dilekçesinin müvekkiline adli yoldan tebliğ edildiğine dair bir evrakın bulunmadığını, bu durumda yabancı mahkeme ilamının tenfiz koşullarının bulunmadığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
nun yabancı mahkemece verilen ilamların tanınmasına ilişkin 58.maddesi, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesinin yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğunu, tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmayacağını, İhtilâfsız kaza kararlarının tanınmasının da aynı hükme tâbi bulunduğunu, yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usulün uygulanacağını hükme bağlanmıştır. 54/b maddesi ise, yabancı mahkeme ilamının tenfizinde Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmesi şartını getirmiş, 16/1maddesinde; "Soybağının kuruluşu çocuğun doğum anındaki milli hukukuna, kurulamaması halinde çocuğun mutad meskeni hukukuna tâbidir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tenfizinin Mümkün Olmadığının Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşma istemli temyiz edilmişse de HMK'nın 369. maddesinde yabancı mahkeme ilamının tenfizinin mümkün olmadığının tespitine ilişkin davaların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteminin reddine karar verilmiş olup evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın...
Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.” 5718 sayılı Kanun'un tanımaya ilişkin hükümleri incelendiğinde, “Tanıma” başlıklı 58. maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hükümler incelendiğinde, 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....