Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın inceleme tarihi itibariyle ergin oldukları ve davacı tarafından yabancı mahkeme kararının boşanma, nafaka ve velayet yönünden tanınması ve tenfizi isteği haricinde usulüne uygun olarak harcı verilmek süretiyle bağımsız bir velayet davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yabancı ilamın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir ( MÖHUK m. 52/1). Yabancı mahkeme kararının tenfizi istemli davada, karşı taraf davalı kendisine karşı tenfiz istenen kişi ancak tenfiz ve tanıma şartlarının mevcut olmadığı, yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut ilamın yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek isteğe karşı koyabilir (MÖHUK m. 55/2). Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır (MÖHUK m. 58/1)....

    (Banu Şit, Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, ... 2005, sh.194) 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. MÖHUK'un 60/1. maddesinde "Kesinleşmiş ve icra kabiliyetini kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir."...

      Somut uyuşmazlık yönünden asıl incelenmesi gereken husus, yabancı mahkeme kararının, Türk mahkemelerinden alınan kararlar ile bağdaşmaması halinin, Türk kamu düzenine aykırılık oluşturup oluşturmayacağı noktasıdır. Burada ilk olarak tanıma ve tenfiz hukukundaki kamu düzenine aykırılık kavramının, iç hukuktaki emredici kurallara aykırılık kavramından daha dar ve sınırlı bir anlama sahip olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Dolayısıyla kamu düzeni gerekçesiyle yabancı mahkeme kararının tenfizine istisnaen müdahale edilmelidir. Ayrıca somut uyuşmazlıkta yukarıda açıklanan revision au fond yasağından ayrılmayı gerektirecek bir özellik de bulunmamaktadır. Yine aynı davanın Türk mahkemelerinde görülmesi halinde farklı sonuca varılacak olması, “tek başına” tanıma ve tenfiz engeli oluşturmayacaktır. Zira, esasa uygulanacak yabancı hukuk gibi yabancı mahkeme kararlarının da Türk mahkemelerinden verilecek kararlarla aynı olması beklenemez....

        İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu yabancı mahkeme kararının temyizi ile ortadan kaldırıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfiz işleminin yapılabilmesi için, kararın kesinleşme şerhi ve apostilin bulunması gerektiğini, davacının mahkemeye apostil şerhini sunmadığını, boşanma hükmüne yönelik verilen tanıma kararının usul, hak, yasa ve yargıtay içtihatlarına aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kabul edilen kısım yönünden duruşma istemli olarak kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK. md. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verebilir (HMK.md.320/1). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi evvela kanunen mümkün olmalıdır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar kamu düzeniyle doğrudan ilgilidir. Mahkemece, davaya konu yabancı ilam ve onaylı tercümesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiş, dolayısıyla davalı tarafa savunma ve ispat hakkı tanınmayarak,davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir (HMK md. 27)....

            Mahkemesi'nin 83 S 50/12 sayılı kararlarının ve tercümelerini fotokopi şeklinde olduğu, .... vekili tarafından tenfizi istenen yabancı mahkeme kararlarının asıllarının ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/190 Esas sayılı dosyasına sunulduğu anlaşılmaktadır. Oysa 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nun 53. maddesi "(1)Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir: a) Yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından örneği ve onanmış tercümesi b) İlamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi" hükmünü haiz olup, temyiz incelemesi yapılırken dava konusu yabancı mahkeme ilamının aslı veya onanmış orneği ve onanmış tercümesi incelenmesi gerektiğinden, dosyanın anılan noksanlıklar (ilamların aslı veya onanmış örneği ve onanmış tercümeleri) giderildikten sonra Dairemize gönderilmesi açısından mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....

              “Tanıma” başlıklı 58.maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.”“Kesin Hüküm ve Kesin Delil Etkisi” başlıklı 59.maddesinde: “Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.” Hükümleri yer almaktadır.Hemen belirtmelidir ki, her mahkeme kararının kesin hüküm ve icra kabiliyeti olmak üzere iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Kesin hüküm teşkil eden mahkeme kararları-istisnalar dışında- icra kabiliyeti de taşırlar....

                Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK.’nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı MÖHUK.’nun 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir....

                  Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK'nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı MÖHUK'nun 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın "açıkça" olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilim bulunduğunu göstermektedir....

                    MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Mahkemece Verilen Karar Mahkemenin 17.06.2010 tarih, 2009/679 E. ve 2010/205 K. sayılı kararı ile davacının davalı şirkette ortaklığı bulunduğu, hisse bedelinin iadesi talepleriyle açılan davaların reddedildiği, kararların onandığı, davacının yabancı mahkemede dava açarak talebini hüküm altına aldırdığı, davaya konu yabancı mahkeme kararının Türk Yargı kararları ile çeliştiği, yabancı mahkeme kararının Türk Yargı kararlarını hiçe sayarak uygulanmasının Türk Hukukunda ve yargısında eşitsizliğe ve istikrarsızlığa yol açacağı, kamu düzenine aykırılık taşıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. B....

                      UYAP Entegrasyonu